Diyarbakır’ın ‘Şivan Perwer gündemi’

Diyarbakırlılar ve kente dışarıdan gelenler için bugün, Erdoğan ve Barzani kadar Şivan Perwer’in ziyareti de çok önemliydi. Gün içindeki ziyaret programını takip eden Zeynep Erdim, kentteki ‘Perwer gündemini’ aktarıyor.

Sabah saatlerinde oturduğumuz çaycıda sohbet ediyoruz. Arka masamızda bizi duyan adam lafa giriyor.

“Ben Kürdistan’dan geldim Şivan’ı dinlemek için. Hiç görmedim hayatımda. Çok önemlidir onu görmek. Dinleyip yarın döneceğim.”

Kentin bütün otelleri dolu. Bir kısmı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’nin Diyarbakır buluşması için gelmiş olsa da aslında önemli bir kesim Kürtlerin yaşayan en büyük sanatçısı Şivan Perwer için kentte.

Masalardaki tek sohbet Şivan Perwer’in 37 yıl önce ayrıldığı toprağına geri dönüşü olsa da bu heyecan sokaklara taşınmamış.

Geçen Nevruz’da sokaklarda halay çeken insanların yerini Başbakan Erdoğan’ın gelişini müjdeyelen Türkçe ve Kürtçe posterler ve korna çalarak geçen tek tük KDP bayraklı araçlar almış. Onun dışında Diyarbakır rutin bir Cumartesi günü yaşıyor.

‘Parti izin verirse Perwer’e giderim’

Hatta bir çekişme var dahi denebilir. Erdoğan’ın Barzani’yle katılacağı açılış töreninden bir saat önce Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Diyarbakır İl Başkanlığı önünde kendi küçük bir miting düzenleniyor.

Mitingin yapıldığı yere vardığımda beni Öcalan posterleri, PKK bayrakları ve yüzü poşuyla kapalı, halay çeken gençler karşılıyor.

Megafondan özgürlük temalı Kürtçe şarkılar yükseliyor.

Müziğe coşkuyla eşlik eden kalabalık, arada “Bijî Serok Apo” sloganları atıyor.

Halay çekmekten yorgun düşen Burhan Özen’e "Şivan Perwer’i’ dinlemeye gitmeyecek misiniz?” diye soruyorum.

“İsterim. Parti izin verirse giderim” diye cevaplıyor beni.

Ancak herkes aynı fikirde değil. Kesinlikle ‘bir AKP organizasyonuna gitmeyeceklerini’ söyleyenlerin sayısı daha fazla.

Çevremi saran kalabalık, ‘Şivan Perwer’i devletle birlikte görmekten dolayı hayal kırıklığına uğradıklarını’ anlatırken dahi, Perwer’in şahsına yönelik kırıcı bir cümle kurmamaya özen gösteriyor.

Onlara göre Şivan Perwer siyaset üstü bir isim.

Kürtler’in ‘kim’ olduklarını onlara yüksek sesle ilk haykıran kişi.

‘Şivan’ı bir tek o getirebilirdi’

Erdoğan ve Barzani’nin konuştuğu alanda ise AKP ve Türk bayraklarının yanı sıra Erdoğan ve Atatürk posterleri var.

Megafondan İzzet Yıldızhan, İbrahim Tatlıses’in her zamanki aşk türküleri yükseliyor.

Alana kadın, erkek ayrı girişlerden alınıyoruz. Kalabalık, Erdoğan’ın 2011 seçim mitinginden çok daha büyük.

Sonradan Saadet Partisi’nden milletvekili adayı olduğunu öğrendiğim bir kişi, “İyidir Barzani’nin gelmesi. Barış gelecek. Herkes bunu istiyor. Tayyip de büyük adam. Bir tek o getirebilirdi Şivan’ı. Çok büyük olay bugünkü” diyor.

Başbakan gelmeden önce hükümetin icraatlarını konu alan bir film izliyoruz.

Ağırlıklı olarak inşaat projeleri anlatılmış. “Herkese konut” diyor banttaki ses. “Artık gecekondu dönemine son.”

Daha sonra sahneye çıkan Erdoğan ve Barzani birlikte barış mesajları veriyorlar.

Erdoğan ilk defa ‘Kürdistan’ kelimesini kullanıyor. Barzani ise “Barış yolu ne kadar uzun bir yol ise bir saat savaşmaktan daha iyidir” diyor.

Yanımdakiler ise sohbet halinde. Bir Perwer beklentisi var. Nerede oturuyor? Kimin yanında duruyor? Şarkı söyleyecek mi? O’nu gerçek sesinden dinleyebilecek miyiz?

Perwer için alkışlar ve çığlıklar

İki liderden sonra sahne alan Şivan Perwer ve İbrahim Tatlıses de benzer barış mesajlar veriyorlar.

Aynı dakikalarda kentin en heyecanlı yeri bu küçük meydan değil aslında.

Dicle Üniversitesindeki Kapalı Spor Salonu’nda yaklaşık 400 gelin ve 400 damat el ele tutuşmuş nikâhlarında sahneye çıkacak olan Şivan Perwer’i bekliyorlar.

“Biz başta bilmiyorduk” diyor gelinliği içindeki Berivan. “Duyunca çok heyecanlandık. Babamlar anlatırdı, kasetlerini hep saklamışlar o zaman. Simdi bize geldi.”

İki lider ve Şivan Perwer sahneye çıktığında salon alkış ve çığlıklardan yıkılıyor sanki.

O ana kadar gülümsemeye bile çekinen gelinler zıplayarak el çırpıyor, damatlar gelinlerin elini bırakmış cep telefonlarıyla Perwer’i çekiyorlar.

Nikâh memuru kalabalığa sesleniyor.

“Evlenmeyi kabul ediyor musunuz?” 800 genç gülerek “Evet” diye bağırıyor.

Ve Şivan Perwer, İbrahim Tatlıses’le birlikte sahne alıyor.

Toplam üç türkü söylüyorlar birlikte. Üçü de Kürtçe. İzleyiciler ağızları açık, gözlerinde, hayatları boyunca bekledikleri kişiyi gökte ararken yerde bulmanın sevinciyle sahneye bakıyorlar.

Birçok kişi için bugün Diyarbakır’da tarih yazıldı. Birçokları içinse bugün AKP’nin kulağa hoş gelen ‘barış’ kelimesiyle süslediği seçim kampanyasının başlangıcıydı.

Bazıları barış mesajlarının Erdoğan’ın himayesinde kontrollü bir organizasyonla verilmesinden rahatsızlık duydu.

Bazıları ise barışı Türkiye’ye getirebilecek tek liderin Erdoğan olduğunu söyledi.

Ancak bugün, Diyarbakır’da hiçbirisi olmadıysa da, Şivan Perwer 37 yıl aradan sonra 400 çiftin nikâhında, onlar için şarkılar söyledi.

Bense Perwer ve Tatlıses, o muazzam sesleriyle spor salonundan taşarken bir kişinin yandan sahneye fırlayıp cebinden çıkarttığı Türk bayrağını coşkuyla elinde sallayarak Şivan Perwer’a halay çektirmeye çalışmasının programın parçası olup olmadığını merak ediyorum.