BIST 9.627
DOLAR 35,24
EURO 36,70
ALTIN 2.963,86
HABER /  DÜNYA

DİYARBAKIR’DA ÖCALAN’IN MESAJI OKUNDU

Diyarbakır’da, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, düzenlenen mitingle kutlandı. Mitingte Abdullah Öcalan’ın gönderdiği mesaj okunurken, İstanbu...

Abone ol

Diyarbakır’da, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, düzenlenen mitingle kutlandı. Mitingte Abdullah Öcalan’ın gönderdiği mesaj okunurken, İstanbul’da bugün yaşanan olaylara da tepki gösterildi.
Diyarbakır aralarında Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), Demokratik Toplum Kongresi (DTK), KESK, DİSK, Türk-İş, Hak-İş sendikaları ve çeşitli sivil toplum örgütlerinin organize ettiği 1 Mayıs Emek ve Dayanış Günü, Yenişehir ilçesi İstasyon Meydanı’nda düzenlenen mitingle kutlandı. Mitingin düzenlediği alanda polis yoğun güvenlik önlemleri alırken, alanlara geçenler tek tek arandı. Mitingde, İstanbul’da bugün yaşanan olaylara da tepki gösterildi. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’ne İmralı’da tutuklu bulunan Abdullah Öcalan’ın gönderdiği mesajın okunması ile miting start aldı. Öcalan gönderdiği mesajda, 1 Mayıs’ta verilmesi gereken en önemli mesaj belki de dünya halklarının barış ve onuru bir arada yaşaması için onlara güvenmekten geçtiğini belirterek, "Ayağa kalkanların, onurları için mücadele edenlerin, şehirlerde meydanları dolduranların ortaklaştığı bir nokta vardır: Umut. Bugüne dek kapitalizmin modernist dayatmacılığı da bizi en çok umut eden yanımızdan vurmayı hedefledi. Bir halk için umut, asla kendisinden uzakta araması gereken bir şey olmamıştır. Halkımızın sınırları çoktan aşmış direnişinde de, Meksika’dan Tahrir’e dünyanın diğer direnişlerinde de ortak nokta halkın umudu kendisinde bulmasıdır. Bugün, bu 1 Mayıs’ta verilmesi gereken en önemli mesaj belki de dünya halklarının barış ve onuru bir arada yaşaması için onlara güvenmemizdir. Çünkü geçmişin ve bugünün tecrübesi hepimize öğretmiştir ki, devletçi, elitist topluluklar bu dünyanın azınlığıyken çoğunlukta olan biz isyanın parçalarını sözümüzde ve eylemimizde taşırız. Örgütleriniz üzerinden, dünya üzerinde Kürt halkının eşitlik ve barış mücadelesine verdiğiniz bu selama cevabımız, coğrafyamızda eşitlikçi, demokratik bir modernitenin elitlerin elinden kurtarılarak yeniden kurulması olacaktır. Tarihin her döneminde olduğu üzere, dünyanın tüm kıtalarında, tüm ülkelerinde emekçilere vurulan her darbe, geri kalan hepimizi aynı şiddetle yaralamaktadır. Uzun soluklu politik mücadelemiz, bir halkın kendi kaderini ortak aklı ve emeğiyle nasıl değiştirebileceğinin en açık göstergesidir. Mevcut durumum gereği bugün aranızda olamamam, herhangi bir Kürt’ün isyanının sizinkinden ayrı olmasının değil, tam tersine, dünyadaki emekten yana tavrını koymuş tüm siyasi hareketlerin ve emekçi kitlelerin biraradalığının zorunluluğunun işaretidir. Kapitalizmin, ulus devletin, kırımların tarihinin sonuna doğru yürümenin en onurlu yöntemi bu bir arada oluşumuzun, bu düşünsel ortaklaşmanın geniş alanlara daha özgürce biçimde taşınmasıdır. Toplumsal cinsiyet eşitliğinden çalışma koşullarına, göçmen haklarından işsizliğe, ırkçılıktan taşerona tüm mücadele alanlarında gidecek uzun yollar olduğunu hatırlatıyor, kıyımların, kırımların, kapitalizmin, ulus devlet köhnemişliğinin tarihini kökünden değiştirmeye ve tarihi yeniden yazmaya gönüllü olan sizleri 1 Mayıs’ın direnişçi ruhuyla selamlıyorum" dedi.

"SÜRECE DESTEK OLMAYANLAR IRKÇIDIR"
Abdullah Öcalan’ın mesajının okunmasından sonra bir konuşma yapan BDP Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna, çözüm sürecine destek verilmesi gerektiğini ifade ederek, sürecin dışında kalanları ise, ırkçı olarak yorumladı. Ayna, "Emek değer biçilemeyen ücret biçilemeyen yaşamın kendisi, insanın, geleceğin ta kendisidir. Bizler özgür yaşamı yaratmak için direniyoruz. Bugünlerde sıkça tartışılan ve bizim de bir parçası olduğumuz merkezinde yer aldığımız süreç var. Barış, çözüm süreci denilen bir süreçle yeni bir döneme girdik. Bu süre Öcalan tarafından ölümler dursun diye başlattığı bir süreç. Bizler Kürt halkının ve Türkiye halkının özgürlüğünü hedef olarak önümüze koyarak sürece yaklaşıyoruz. Kürtlere ısrarla deniliyor ki demokratik siyaset yapın Siyasetle, demokratik siyaset arasında fark nedir? Demokratik siyaset eşit olmaktır. Demokratik siyaset kendi adında kendini örgütlemesi, bulunduğu siyaset alanında kendini temsil etmesidir. Bugün Türkiye’de demokratik siyaset var mıdır? Tek dil tek din diyen bir ülkede demokratik siyasetten bahsedilemez. O zaman bu sürece Öcalan’ın ve Kürt halkının siyaseti demokratikleştirmesi süreci diyebiliriz. Bu sürecin dışında kalanlar faşistler, ırkçılar ve Hitler vari siyasetten yana olanlar olacaktır” diye konuştu.

"DEMOKRATİK SİYASETE PKK DA DAHİL OLMALI"
Ayna, Kürtlerin demokratik siyaseti yaptığında bu siyasete PKK’nın da dahil olması gerektiğini savunarak, "Deniliyor ki 21. yüzyıl halkın silahla değil demokratik siyaset yöntemleriyle aranması yüzyılıdır. Deniyor ki ‘Bundan 30 yıl önceki Türkiye farklıydı. O zaman Kürtlerin silahlı mücadeleye başlaması normaldi. Bunu diyen hükümetin bakanı Hüseyin Çelik’in kendisidir. Artık Kürtler silahsız demokratik siyaset yapın deniliyorsa, PKK da demokratik siyasetin içine dahil edilmeli. Bunun önü açılmalıdır. Kürtleri demokratik siyasete çağırıyorsanız, bu PKK’sız, Kürt halk önderi Abdullah Öcalan’sız olmaz. PKK bu halkın özgürlük mücadelesi, başkan Apo da Kürt halkının lideridir. O zaman Başkan Öcalan’ı İmralı’dan çıkarın gelsin halkıyla birlikte demokratik siyaseti yürütsün. Gerilla gelip demokratik siyasetteki yerini alsın. O zaman helalleşebiliriz. Sorunu çözecek olan da umudun adı da biziz" şeklinde konuştu.
Miting, konuşmaların ardında çeşitli sanatçıların verdiği konserle son buldu.
(İHA)