Diyanete bağlı tüm camilerde okutulan Cuma hutbesinde trafik terörünün zararları anlatıldı...
Abone olDiyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan ve tedbirli ve ölçülü olmanın anlatıldığı hutbe tüm camilerde okundu. İslam Dini'nin mükelleflere ölçülü ve disiplinli olmalarını emredişinden bahseden hutbede, "Zira mutlu bir hayat sürdürebilmesi için insandan birtakım kurallara uyması istenmiştir. Bu kurallara uymak, İslam'ın insanlara karşı yerine getirilmesini öngördüğü bir görev ve Cenab-ı Allah'a karşı da bir kulluk vazifesidir. Trafik kurallarına uymak da bu görevlerden birisini oluşturmaktadır. Trafik kurallarına uyulmadığı takdirde meydana gelebilecek kazalar sonucunda yüce dinimizin olmasını istemediği maddi ve manevi zararlar meydana gelecektir. Nitekim Yüce Allah, Kur'an-ı Kerim'de, 'İnsanların kendi işledikleri (kötülükler) sebebiyle karada ve denizde bozulma ortaya çıkmıştır. Dönmeleri için Allah yaptıklarının bazı (kötü) sonuçlarını (dünyada) onlara tattıracaktır' buyurur" denildi. Ülkemizde en çok can ve mal kaybının trafik kazalarında meydana geldiğinin anlatıldığı hutbede, "Trafik kazalarına sebep olanlar sadece kendi can ve mallarını tehlikeye atmakla kalmamakta, başkalarının da canına ve malına zarar vermekte, birçok ailenin yok olmasına, çocukların yetim ve yoksul kalmalarına sebep olmaktadır. İlgililerin açıklamalarına göre; ülkemizde her yıl yaklaşık 500 bin trafik kazası olmakta, bu kazalarda 4 bin kişi ölmekte, 115 bin kişi yaralanmaktadır. Yaralananların büyük bir kısmı sakat olarak hayatlarını sürdürmektedirler. Ayrıca trilyonlarca lira maddi hasar meydana gelmekte, milli servet heba olmaktadır. Trafik kazalarına yol açan sebeplerin başında ise, dikkatsizlik, aşırı hız ve alkollü araç kullanmak gelmektedir. Hiç kimse başkasının dikkatsizliği ve hatası yüzünden canını ve malını kaybetmemelidir. Zira Müslüman, elinden ve dilinden başkalarının zarar görmediği insandır" ifadelerine yer verildi. Cuma hutbesi şu ifadelerle sona erdi: "Günlük hayatta fert ve toplum olarak yapılan tutarsız hareketlerin nelere mal olduğuna, ne büyük acı ve sıkıntılara sebep olduğuna şahit olmaktayız. Hemen her gün meydana gelen trafik kazalarında canını ve malını kaybeden, birçok acı ve sıkıntılara maruz kalan insanlar karşısında hiçbir Müslüman duyarsız kalamaz. Toplum olarak, medya olarak, sivil kuruluşlar olarak herkes üzerine düşeni yapmak durumundadır. Bu, hem dini hem milli hem de insani bir görevdir. Bu görevin ihmali uhrevi bir sorumluluğu gerektirir. Allah katında sevimli, insanlar nazarında da itibarlı bir mevkiiye yükselmek ve takdir edilmek isteyen herkes, dinin ve toplumun koyduğu kurallara saygılı, davranışlarında ölçülü olmak zorundadır."