CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan’ın “İslam’ın güncellenmesi” ve “neo-haşhaşilere” karşı Diyanet’in, ilahiyatçıların etkin olması çağrısından sonra Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ 'Telefonda fetva' uygulamasının sona erdiğini belirtti.
Abone olBaşbakan Yardımcısı Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Ekrem Keleş ve Diyanet’in ilk kadın Başkan Yardımcısı Huriye Martı, Ankara temsilcilerinin sorularını yanıtladı.
Hürriyet'te yer alan habere göre; Kurumda 7 daire başkanlığına kadın başkan atandığını vurgulayan Bozdağ, “Diyanet kadınlar konusuna daha görünür, ayrıcalıkla yer verecek. İslam’da kadının şerefli yerini, Türkiye ve dünyaya aktarmak konusunda seferberlik yapılacak. Çocuklarımız çok büyük tehdit altında, onların her tür istismara karşı korunması, madde uyuşturucuya karşı korunması, onların geliştirilmesi konusunda yoğunluklu bir çalışma yürütülecek” dedi. Bozdağ gündeme ilişkin konularda özetle şunları söyledi:
DİN ULUSAL GÜVENLİK KONUSU
“Kuran’a ve İslam’a göre yanıt veriliyor, bu yanıt hoşunuza gitmeyebilir, kanunla çelişebilir. Diyanet kanunla çelişiyor diye dinin kuralını açıklamamazlık edemez. Faizi sorsa ne diyecek Diyanet? Kuran ve sünnete göre yanıt verecek. Son dönemde siyasal projelerden bir tanesi mezhepçilik ateşine odun atma olayı. Körüklemek, harlamak için küresel güçler gayret içinde. Hepimiz için tehlike, tehdit. Mezhepçilik ateşini körüklemek isteyenlere karşı hepimizin duyarlı olması lazım. Bazı devletlerin istihbarat örgütleri özel gayretler yapıyor, özel fonlar ayırıyorlar. Bu konularda oynanan oyunu hepimizin görmesi gerekiyor. Böyle bir fitne tohumunu ekmek isteyenler var. Din konusu da ulusal güvenlik konusu, bunun son derece önemli olduğuna yürekten inanıyoruz. Yeni bir genelge hazırlığımız var. Artık telefonla fetva devri kapandı. Yazılı yanıt verilecek. İl, ilçe müftüsünün onayı olacak. Sorular arşivlenecek, cevaplar da arşivlenecek ve iletişim bilgileri olacak. Alo Fetva sadece soru almak maksadıyla açık, cevap yazılı olacak.
“BENİ KONUŞTURMAYIN” DİYOR
İlahiyat fakülteleri, bir tartışma olunca, mesela kadın konusu gündeme gelince çıkıp ‘Sen niye saçmalıyorsun’ demiyor, demesi lazım. Cumhurbaşkanımızın dediği şey; ‘Bu konularda beni konuşturmayın’ diyor. Ben bir korku olduğunu düşünmüyorum, cemaat ve tarikatlardan. Korku gibi algılanıyor, ama bu aslında bir alışkanlık. Cumhurbaşkanı’nın bu konularda konuşmak zorunda kalması... Bizim ya da ilahiyat fakültelerinin söylemesi gerekeni söylememesi ya da yeterince söylememesi nedeniyle topa girmek zorunda kalıyor. Cemaat, tarikat, bu bizim bir gerçeğimiz. Tekke ve zaviye kanunu yasakladı ama hepsi yaşıyor. Toplumumuzun bir gerçeği mi bu? Evet. Bunu görerek yeni politikalar geliştirmemizde fayda vardır. İçtihat yapacağız. İslam alemi gelişme ve değişimlere cevap vermeli, veremezse kıyamete kadar nasıl varlığını sürdürecek. Kuran ve sünnete bakan gözlerimizi güncelleyeceğiz. Dinde reform olmaz, yapılamaz. Cumhurbaşkanı’nın hayati bunu diyenlerle mücadele ile geçmiştir. Dinde reform kim diyorsa din düşmanıdır. Cumhurbaşkanımızın dediği kendimizi güncellemek.
NESİ MİLLİYETÇİLİK
(Cuma hutbeleriyle ilgili milliyetçilik, devletçilik ve Türkçülüğe kaydığı şikayetleri var. Doğu ve Güneydoğu’da bazılarının cumayı etmeleri) PKK’nın bazı faaliyetleri bunlar. Camilerdeki ibadeti provoke etmek, vatandaşları rahatsız etmek için örgüt yapıyor. Vatandaşlarımız da bundan, bu örgütün yaptıklarından rahatsız. Vatandaşlarımız Afrin’de ordumuzun başarısı için dua etmektedir. Cami herkese açık, bunların dine saygısı yok, dine inancı yok. Dine saygısı olan Kuran’ın içine bomba koyar mı? Bunu yapan adamın ben Müslüman olduğuna inanmıyorum. Bu terör örgütünün bir propagandasıdır. Çanakkale Zaferinde şehitlerimizi anlatmanın neresi milliyetçilik, Mehmetçiğimizi anmanın nesi milliyetçilik!”
ERBAŞ: TARİKATLARI İKİYE AYIRMAK LAZIM
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, kurumlarının dışında başka cemaatlerin de fetva hatları bulunduğunu belirterek, “Bizim başkanlık olarak daha iyi çalışmamız gerekiyor ki doğru bilgiyi topluma ulaştıralım” dedi. Erbaş şunları söyledi:
“Şu anda devletimizi her yerde temsil eden tek kurum Diyanet İşleri Başkanlığı’dır. Mezra, köyüne varacak kadar Diyanet mensupları, imamımız var. İmam ve vaizlerimizi nitelikli bir şekilde yetiştirirsek doğru dini bilgi oralarda yayılır ve yanlışlıklardan toplumumuzu engellemiş olur. İnşallah bir Diyanet Akademisi kuracağız. Amacımız daha kaliteli din görevlilerine sahip olmaktır.
KALBİ KAYAN GENÇLER OLABİLİYOR
Toplumumuzu ilahiyat fakülteleri aydınlatmalı. 23 Mart’ta Malatya’da ilahiyat fakülteleri ve İslami bilimler fakültelerinin dekanları ile bir araya geleceğiz. Daha aktif nasıl olacağız, onları gündeme getireceğiz. Tarikat ve cemaatler kendi düşüncelerini toplumda yaygınlaştırmak isterler. Bunları ikiye ayırmak lazım. İyi niyetli olanlar, Kuran ve sünnetle hareket edenler. Bunları değerli buluruz. Yeter ki yanlış bilgi yaymasınlar. Ancak bu çizgiden sapanlar, yanlış bilgi veren, kim olursa olsun Diyanet İşleri Başkanlığı olarak eğitim birimleri olarak karşı çıkmamız gerekiyor. Karşı çıkmadığımız zaman FETÖ gibi DEAŞ gibi terör örgütü oluşabiliyor, kalbi kayan gençler olabiliyor. El birliği ile bunu önlememiz gerekiyor. Baskı yapsalar da buna boyun eğecek değiliz.”
RESMİ NİKAHSIZ DİNİ NİKAH YAPMAYIN
Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Ekrem Keleş, son dönemde bazı fetvalar üzerinden yapılan tartışmaları şöyle yanıtladı:
“Halkımız bize soru soruyor, biz günümüz şartlarına göre cevap veriyoruz. Kafamıza göre uçuk yanıtlar veremeyiz. Bilgi kaynaklarımız çerçevesinde yanıt vermeye çalışıyoruz. Şöyle bir sorunla karşı karşıyayız; verdiğimiz bir cevaptan bir cümle bağlamından koparılmak suretiyle manşete çekiliyor ve yanlış algılamalara sebep olabiliyor. Çocuk evlenme konusunda olduğu gibi. Kurul kararı alıyoruz; ‘Çocuklar evlendirilmesin’ diyoruz, ikna edemiyoruz. Nikah, boşanma ile ilgili sorular geliyor, onlara ‘Resmi nikahı yapmadan dini nikah yapmayın’ diyoruz, boşanma için de aynı şekilde. Defalarca uyardık. Ötenazi, beyin ölümü gibi konularda hem tıp doktorlarını davet ediyoruz, hem de kaynaklarımızla yanıtları oluşturmaya çalışıyoruz.”