BIST 9.233
DOLAR 34,50
EURO 36,63
ALTIN 2.920,14
HABER /  GÜNCEL  /  EĞİTİM

Diyanet'in de artık üniversitesi oldu

Türkiye Diyanet Vakfı tarafından kurulan ve ilk kez bu yıl öğrenci alacak üniversitenin açılışı oldukça renkli geçti.

Abone ol

Devlet Bakanı Faruk Çelik, ''Geleceğin aydınlık Türkiye'sini, bilimin öncülüğünde üniversitelerin inşa edeceğine inandığını'' söyledi. Çelik, Türkiye'nin üniversite açığının hala bulunduğunu söylerken yeni üniversitede öğrencilerin çoğunluğu burslu okuyacak.

Çelik, Türkiye Diyanet Vakfı tarafından kurulan ve 2010-2011 eğitim ve öğretim yılında kapılarını öğrencilere açacak İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi'nin Bağlarbaşı Yerleşkesi'ndeki tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, vakfın çalışmalarını anlattı.

Vakfın kurulduğundan bu yana çeşitli alanlarda hizmet verdiğini dile getiren Çelik, vakfın üniversite kurmasının önemini vurguladı.

29 Mayıs tarihinin İstanbul ile özdeşleşmiş bir tarih olduğunu ve 29 Mayıs'ın üniversiteye isim olmasının da çok önemli olduğunu vurgulayan Çelik, üniversitenin kısa sürede kurumsal altyapısını tamamlayarak, bilim dünyasına hizmet vereceğini söyledi.

Çelik, bilimsel çalışmanın odak noktasının üniversiteler olduğunu, üniversitelerin sorumlulukları arasında bilgiyi üretme, ülke sorunlarına çözüm üretme ve gençlere yön vermenin olduğunu ifade etti.

Üniversitelerin ülke sorunlarına çözüm üretme ve bir bakış açısı getirme rolüne de dikkat çeken Çelik, siyasetçilerin rehberinin bilim ve üniversite olması durumunda, işlerin kolay çözülebileceğini kaydetti.

Çelik, Türkiye'deki devlet ve vakıf üniversitelerinin 153'e ulaştığını belirterek, gelişmiş ülkelerde 250 bin nüfusa bir üniversite düştüğüne işaret eden Çelik, buna göre Türkiye'nin 290 üniversitesinin olması gerektiğini söyledi.

Ülkedeki genç nüfusa ve eğitime olan ilgiye de dikkat çeken Çelik, üniversite sayısını artırarak, nitelikli kadrolarla donatmayı hedeflediklerini de vurguladı.

Türkiye'nin bilim ve düşünce alanında geçmiş yıllarda kalıplarını kıramayan bir ülke konumunda olduğunu ve o süreç içinde üniversitelerin tek tip düşünce anlayışında bulunduğunu dile getiren Çelik, o tek tip düşünce anlayışının, beraberinde ''kayıp yıllar'' getirdiğini de söyledi.

Çelik, 28 Şubat süreci de dahil ülkedeki bazı dönemlerde yaşananların beyin göçüne neden olduğunu da ifade ederek, bu göçün tersine çevrilmesinin önemini vurguladı.

Faruk Çelik, ''Geleceğin aydınlık Türkiye'sini, bilimin öncülüğünde üniversitelerin inşa edeceğine inanıyorum'' diye konuştu.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANI BARDAKOĞLU

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu da, batıda din eğitimini kiliseler verirken, Türkiye'de din eğitiminin örgün eğitimde verildiğini belirterek, din biliminin üniversitelerde de diğer alanlarla birlikte ele alındığını anlattı.

Dini ve dindarlığı sadece caminin içine zapteden bir bakış açısına sahip olmadıklarını ve İslamı bir rahmet, barış ve esenlik çağrısı olarak anladıklarını da ifade eden Bardakoğlu, Türkiye Diyanet Vakfı'nın bir üniversite kurmasında bunun rolü olduğunu belirtti.

''Üniversiteyi hayata bütüncül bakışımızın, hayır alanları arasında ayırım yapmayışımızın bir sonucu olarak kurmayı arzu ettik'' diyen Bardakoğlu, Türkiye'deki üniversite sayısının artmasını da hayırda yarış olarak algıladıklarını, bunun da birlik, beraberlik ve kardeşliği tesis edeceğini anlattı.

DİĞER KONUŞMALAR

İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Tayyar Altıkulaç da, üniversitenin öğrencilerinden alacağı ücretlerle ayakta kalmayı düşünerek yola çıkmadığını, vakfın desteğiyle gelişeceğini söyledi.

Üniversitenin nitelik üzerinde yoğunlaşarak bilim adamı yetiştirmeyi ön plana çıkarmayı hedeflediğini dile getiren Altıkulaç, üniversiteye Türk Cumhuriyetlerinden, Balkanlardan ve Kafkasya'dan da öğrenci alınacağını anlattı.

İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. İbrahim Kafi Dönmez de, özellikle beşeri ve sosyal bilimler alanında bilimsel araştırma ihtiyacını karşılamak üzere ciddi adımlar attıklarını belirterek, ilk yıl üniversiteye 90 öğrenci alınacağını kaydetti.

Dönmez, Edebiyat Fakültesi'nde Felsefe, Tarih ile Türk Dili ve Edebiyatı Bölümlerine 30'ar öğrenci alınacağını, her bölümde bu öğrencilerin 6'sının yabancı olacağını, 24 Türk öğrenciden de sadece 4'ünün paralı, diğerlerinin burslu okuyacağını söyledi.