Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in ‘Alevi dedeleri zayıfladığı için meydanının siyasi mühendislik yapanlara kaldığını’ söylemesi Alevi örgütlerinden tepki aldı.
Abone olGörmez; önceki akşam gazetecilere verdiği iftardan sonra bir grup basın mensubuyla yaptığı sohbette, eski Diyanet İşleri Başkanı Süleyman Ateş’in Milliyet’teki yazısında gündeme taşıdığı cuma namazının öğlen namazını içerdiğiyle ilgili yorumunu değerlendirdi. Görmez, “Cuma namazı iki rekat. Ama 14 yüzyıllık geleneği de bir yana bırakamayız. Gabon Cumhurbaşkanı Ali Bongo Ondimba, Mimar Sinan Camii’nin açılışında, biz öğlen namazına geçince o da şaşırdı. Kulağıma eğilerek, Arapça, ‘Biz hangi namazı kılıyoruz?’ diye sordu” ifadesini kullandı.
ALEVİLERİN KAPISININ ÖNÜNDE NÖBET TUTACAĞIM
Görmez, Adıyaman’da çocukların Alevilere ait evlerin kapılarına işaret koymalarıyla ilgili “Valiyi aradım, ‘Eğer ciddi bir sorun varsa geleceğim o çarpının önünde ben nöbet tutacağım’ dedim” diye konuştu.Görmez, Ramazan’da sahurda davul çalınması konusunda da, “Davulun saatin, zilin olmadığı dönemlerde bir anlamı vardı. Bugün çok da gereği yok” dedi.
Görmez, Alevilik konusunda, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Diyanetin dini statü verme hakkı ve yetkisi yok. Şehirlerde cemevi yok, dergah vardı. Çok genel Alevilik eğitimi veriliyordu. Cemevi olarak bir statü talebi var. Onu Diyanet veremez. Ama dindir ibadet yeri de budur demek olmaz. Dinse kitabı ne? Peygamberi kim? Allah inancı var, Peygamber inancı var, Ehlibeyt inancı, ahiret inancı var. Aleviliğin yazılı kültürü bizi yakınlaştırıyor. Hacı Bektaşi Veli’den Pir Sultan’a kadar yazılı kültür bizi yakınlaştırıyor. Pir Sultan’ın aşırı yorumları olan nefesleri dahi bizde tasavvuf kültürü olduğu için mutasavvıflar tarafından hiç yadırganmaz. Dede dediğimiz zevatın etkisi zayıfladı. Onlar güçlü olsaydı bugünkü durum daha farklı olurdu. Onlar güçlü olsaydı meydan siyasi mühendislik olarak Aleviliği işlemeye çalışanlara kalmazdı. Yazılı kültüre yönlendirme olursa bu makas bu kadar açılmayacak. Sözlü kültür televizyondaki tartışma bizi uzaklaştırıyor. İlk olarak Cemevine gidip lokma yedim. Anadolu’daki batıl inancı yıkmak için. Alevilik İslam’ın dışındadır iddiası kadar Anadolu’da Alevileri yaralayan bir şey yoktur.”
HERKES KENDİ İNANCINI YAŞAYABİLİR
“Diyanet’in kilise gibi dini bir otoritesi yoktur. Hiçbir kişiyi ve toplumu dinin dışına itme hakkı da yoktur. Kendisini İslam’ın içinde görerek inancını yaşamak isteyen herkes muhteremdir. Özellikle İslam’ın, herhangi bir inanç grubunun dinin doğuşundan 14 asır sonra yeni bir teolojik statü araması doğru değildir. Herkesin, başta diyanet olmak üzere, kendisine yönelik bir özeleştiri yapmasına ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.”
DİYANET KALDIRILMALI MI?
Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Selahattin Özel, Görmez’in değerlendirmeleri konusunda, “Diyanet, kuruluş amacına göre aynı dine mensup olan insanlar arasında inanç konusunda yorum farkı olana da hizmet vermeli. Bütün inançlara eşit mesafede olmalı. Ama Türkiye Diyanet, Hanefi mezhebinin dışındakilere hizmet vermiyor” dedi.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Kemal Bülbül de, “Bizim Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan Aleviliğin ne olup olmadığı konusunda yorum yapması gibi bir beklentimiz yok. Böyle bir yorum yapmaya hakkı da yok. Laik bir ülkede tek bir inanca dayalı bir vesayet kurumu olmamalı. Onun için Diyanet kaldırılmalı” dedi.