Diyanet ve Cem Vakfı'ndan alevi provakasyonuna en güzel yanıt!

Alevi vatandaşlar üzerinden ülkede gerilimi artırmak isteyenlerin, tüm çabalarını boşa çıkaracak bir gelişme yaşandı. Alevilerin evlerine ve cemevlerine yönelik taciz ve saldırıların olduğu bir dönemde Diyanet'ten Cem Vakfı'na önemli bir ziyaret gerçekleşti.

Son günlerde Alevilere yönelik saldırı haberleri gündeme getirilerek, bu konu üzerinden yeni bir provokasyon girişiminde bulunanlar var.

Cemevlerinin camlarını kırıp duvarlarına yazı yazan provokatörler her yerde aranırken; Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Cem Vakfı Genel Başkanı İzzettin Doğan'ı ziyaret etti.

Kur'an-ı Kerim hepimizin kitabı

Samimi bir ortamda gerçekleşen ziyarette, Ali Erbaş, Doğan'a Kur'an-ı Kerim hediye etti. Cem Vakfı Başkanı da "Kur'an-ı Kerim hepimizin kitabı" diyerek öptü ve başının üzerine koydu.Ziyaretin ardından açıklamalarda bulunan İzzettin Doğan, birlik beraberlik mesajları verdi ve bu görüşmelerin daha sık olması gerektiğini dile getirdi.

‘Şeref verirsiniz’ dedim

İzzettin Doğan ziyaretle ilgili şunları söyledi:  “Bu tür ziyaretleri beşeri ilişkiler olarak değerlendirmek, mütalaa etmek gerekir. Diyanet İşleri Başkanı, abimin vefatı nedeniyle başsağlığı için böyle nazik ziyarette bulunmak istediğini söyledi. Ben de ‘Tabi ki buyrun, şeref verirsiniz’ dedim. Gelirken beraberinde bir de Kuran-ı Kerim getirmişti. Öperek başımıza koyduk. Kuran-ı Kerim hepimizin kitabı. O vesileyle bazı sohbetlerimiz oldu.

‘Daha çok konuşmalıyız’

Tabi Alevi vatandaşların sorunlarıyla ilgili olarak Diyanet’in daha çok çalışması ve kucaklayıcı olması gerektiğini ifade ettim. Alevilerin bu ülkenin bin yıllık tarihini ifade ettiklerini, meseleye bu açıdan bakılmasını gerektiğini ama bu konuda fazla bir adım da atılmadığını kendisine söyledim. O da ‘Daha çok konuşmamız gerekiyor hocam’ dedi. ‘Doğrudur, biz her zaman konuşmaya açığız’ dedim.

Bundan sonra dostum olarak görebilirim

Ziyaret benim için sürpriz olmadı. Aksine bekliyordum. Daha önce kendisiyle bir iftarda buluşmuştuk. Sohbet etmiştik. Kendisiyle dostluk seviyesinde bir ilişkimiz olmamıştı. Gayet sıcak bir görüşme oldu. Bir saatten fazla sürdü ziyaret. İnsanlar farklı düşüncelerde olabilirler ama bu dostluk kurmalarına, sohbet etmelerine engel değil. Bundan sonra ‘dostum’ olarak görebilirim. O da çok sıcak davrandı. Ben de zaten genel olarak sıcak davranan biriyim. Kendisi için dostumdur diyebilirim. Bunlar duygusal kelimeler tabi. Sosyal meselelerde olur böyle dostluklar, siyasette pozisyonlar korunarak.