BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Diyanet Tutku'yu başarılı buldu

Filmle ilgili tartışmalara katılan Diyanet İşleri Başkanlığı aylık dergisi Diyanet'te filmi başarılı buldu

Abone ol

Filmle ilgili tartışmalara Diyanet İşleri Başkanlığı da katıldı. Başkanlığın aylık Diyanet dergisinde yer alan yazıda film başarılı bulundu; ancak bazı yanlışları içerdiğine dikkat çekildi. Kur’ân’a göre, Hz. İsa’nın çarmıha gerilmediği, Allah katına yükseltildiği belirtilirken, filmde yer alan ve bir peygambere yakışmayacak sahneler için de koyu Katolik olduğu belirtilen yönetmen Mel Gibson eleştiriliyor. ‘Tutku kime yakışır?’ başlıklı yazıda, filmin isminin anlattığı konuyla uyuşmadığı öne sürülüyor. İnsanları hidayete erdirmek için gönderilmiş bir peygamberin saplantı ve takıntısı olmasının düşünülemeyeceği dile getirilirken, “Yönetmen Gibson, Hz. İsa’nın görev aşkını göstermek adına isim konusunda yanlış bir tercihte bulunmuştur.” ifadeleri kullanılıyor. İşkence sahneleri için de şu değerlendirme yapılıyor: “Senaryodaki ‘Tanrım, tanrım! Beni niçin terk ettin’ sözleri bir peygambere yakıştırılamaz.” İlk gösterime girdiğinde Avrupa’da üç din adamının kalp krizi geçirerek ölümüne sebep olan Tutku, içeriği ve konunun işleniş şekli ile Türkiye’de de tartışmalara sahne oldu. 9 Nisan’da gösterime giren film hakkında, sanat, siyaset, akademi çevrelerinden çok sayıda yorum geldi. Hz. İsa’nın son 12 saatini anlatan film üzerinde konuyla yakından ilgisi olan bir kurum, Diyanet İşleri Başkanlığı da tartışmaya girdi. Diyanet dergisinde Halit Çelik imzası ile yayınlanan yazıda, filmin başarılı ve seyircinin beklentisini karşılayan bir film olduğu belirtiliyor. Hollywood tarihinde ‘Protestan’ ağırlığının anlatıldığı ‘Tutku kime yakışır?’ başlıklı yazıda, filmin Yahudileri İncil’de anlatıldığı şekliyle kötü karakterler olarak resmederek, 1960 sonrasında Hollywood’da yeniden kurulan dengelerin bir kez daha gözden geçirilmesini gerektirecek bir tabuya el attığı belirtiliyor. Filmin ismi ile ilgili olarak, “Tutkunun bütün dillerde olumsuz değerlendirilebilecek bir anlamı vardır.” eleştirisi getirilirken, tutkunun saplantı ve takıntıyı çağrıştırdığı hatırlatılıyor. Filmin propagandada başarılı olduğuna dikkat çekilen yazıda, ‘metalaştırma’ uyarısı yapılarak, “Müslümanların peygamberlerini metalaştırmamakla çok doğru bir iz üzerinde olduklarını düşünüyoruz.” deniliyor. Anthony Quinn’in başrolünü oynadığı The Message (Çağrı) filminde Yunanistan’dan Irene Papas dahil pek çok oyuncu rol almışken Türkiye’den oyuncu davet edilmemesi, konuya örnek teşkil etmesi açısından olumlu bir nokta olarak değerlendiriliyor. Filmin değerlendirildiği ikinci makalede ise, filme görsel açıdan kusur bulunamayacağı belirtildi. Diyanet İşleri Başkanlığı’nda ‘uzman’ olarak görev yapan İlhami Ayrancı’nın kaleme aldığı yazıda, konunun İslam’daki boyutuna dikkat çekiliyor. Kur’an’ın Hz. İsa’nın çarmıha gerildiği iddialarını reddettiği kaydedilen yazıda, bunun delili olan ayetlere yer veriliyor. Filmde taşınan çarmıhın boyutları, Meryem Ana rolündeki Monica Bellucci’nin ızdırabına rağmen soğukkanlılığını koruması eleştiriliyor. Diyanet’in bakış açısını ortaya koyan yorum şöyle: “Tüm zamanların gişe rekorunu kıran bu filme bir başka açıdan bakıldığında, filme gösterilen ilgi, insanların günümüzde de manevi değerlere verdiği önemin bir başka ifadesidir.”