Diyaret İşleri Başkanlığı, Prof. Dr. Gazi Özdemir’in Şira Yayınları’ndan çıkan “Son Davet Kur’an” isimli mealini içerisindeki ayet ve çevirilerin uygun olmadığını gerekçe göstererek satış yasağı ve toplatılma kararı için mahkemeye başvurdu.Özdemir'in meali Kur'an'ı Kerim meali yapılırken uyulması gereken şartları taşımadığı için sıklıkla eleştiriliyordu.
Abone olTürkiye’de Nöroloji alanında önemli çalışmalara imza atmış olan ve aynı zamanda 50 yılı aşkındır Kur’an araştırmacılığı yapan Prof. Dr. Gazi Özdemir’in Şira Yayınları’ndan çıkan “Son Davet Kur’an” isimli meali, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından açılan bir dava sonucu yasaklandı, Avukat Celal Ülgen kararı ‘ifade özgürlüğüne darbe’ diye tanımladı.
Diyanet İşleri Başkanlığı, Prof. Dr. Gazi Özdemir’in “Son Davet Kur’an” isimli mealini açılan dava sonucu yasakladı.
Yaklaşık 12 yıldır piyasada olan ve on binlerce kişi tarafından ilgi gören Kur’an meali, Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından incelemeye alındı.
Ayet ve tefsirlerin çevirilerinin uygun olmadığı gerekçesi
Diyanet İşleri Başkanlığı, Kur’an mealinin içerisinde yer alan tefsir ve bazı ayetlerin çevirilerinin “uygun olmadığını” iddia ederek, yayınevinin elindeki tüm meallerin toplatılmasına ve imha edilmesini istedi ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan bu yönde talepte bulundu.
Savcılık söz konusu talep doğrultusunda . İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği’ne başvuru yaptı. İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği ise konuya ilişkin ‘Allah’ın Tek Dini İslam’a Son Davet- Kuran Akıcı Anlamı Türkçesi ve Öğretici Güncel Yorumları İle” isimli kitap baskılarına basım, dağıtım, ve satış yasağı getirilmesine elde edilen kitaplara el konulmasına, toplatılmasına’ karar verdi. Mahkeme Diyanet’in imha talebine kararında yer vermedi.
"İfade özgürlüğüne yapılan açık bir müdahaledir"
Cumhuriyet'ten Can Uğur'un haberine göre, yayınevinin Avukatı Celal Ülgen konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Ülgen şunları söyledi: “Anayasa hükmü gereğince ‘Türkiye Büyük Millet Meclisi, Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verebilir. Ancak sıkıyönetim ve olağanüstü haller saklı kalmak üzere, Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile dördüncü bölümünde yer alan siyasi haklar ve ödevler kanun hükmünde kararnamelerle düzenlenemez.’ Bu açıdan bakıldığında bir yandan daha sonra TBMM onayına muhtaç bir düzenlemenin bu onaydan yoksun olması öte yandan da Kitap toplatma ve imha etme düşünce ve ifade etme özgürlüğünün temelini oluşturmasına karşın bunun bir KHK ile düzenlenmiş olması bu maddenin uygulanmaması gerektiğini açıkça gözler önüne sermektedir.
Kararın uluslararası hukuka da uygun olmadığının altını çizen Ülgen “Verilmiş olan toplatma kararı ifade özgürlüğüne/yayımlama özgürlüğüne yapılan açık bir müdahaledir ve hem Basın Kanunun 3. maddesinde ve hem de AİHS’nin 10. maddesinde yazılı sınırlama ölçütlerine, yani sınırlandırmanın meşru amaçlarına uygun ve gerekli değildir. Ayrıca müvekkilimizin kitabı için toplatma kararı verilmesi; meşru sınırlama amaçlarına uygun bir müdahale olmadığı gibi, demokratik bir toplumda gerekli de değildir.” diye konuştu.
"Haber dahi veren olmadı"
Aylar önce başlamış olan inceleme ve mahkeme sürecinde kendilerine haber bile verilmediğini söyleyen Şira Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Yıldıray Yılmaz, “Prof. Dr. Gazi Özdemir tarafından yayınevimiz aracılığıyla yıllar önce yayınlanan ve büyük ilgi ve taktir gören bir meali aniden yasaklama ve imha etme kararı alınmasına önce şaşırdık. Sonra detaylı baktığımızda gördük ki, bu iş aylar önce başlamış. Ancak bu süreçte bize danışılmasını bırakın, haber dahi veren olmadı.” dedi.
Yılmaz, Prof. Dr. Gazi Özdemir’in kitaplarının gelirlerinin Tıp Fakültesi öğrencilerine burs verildiğini bu kararla öğrencilerin de burs alamayacaklarını belirtti.