Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'tan sert tepki: Yoksun bir cahiliye düşüncesinin tezahürüdür
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş "Her ne sebeple olursa olsun, savunmasız bir insanın, kadınların, çocukların incitilmesi ve şiddete maruz bırakılması, adalet ve merhametten yoksun bir cahiliye düşüncesinin tezahürüdür" sözleriyle tepki gösterdi.
Abone ol
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, İslamiyet'in bütün insanları yaratılış itibarıyla "eşref-i mahlukat" (yaratılmışların en şereflisi) kabul ettiğine dikkati çekti.
İslamiyet'in yeryüzüne hayat veren ilke ve hükümleriyle hiçbir ayrıma tabi tutmaksızın herkesin temel hak ve özgürlüklerini teminat altına aldığını ifade eden Erbaş, İslamiyet'in kadın-erkek, yaşlı-genç bütün insanların canı, malı, onuru ve mahremiyetini mukaddes kabul ettiğini vurguladı.
İslamiyet'in, rahmet yüklü ilkeleriyle yeryüzünde barışın teminatı olduğunun altını çizen Erbaş, şunları kaydetti:
"Cahiliye düşüncesinin tezahürü"
İslam'ın her bir ilkesini yaşayarak dünyaya örnek olan rahmet elçisi Sevgili Peygamberimiz de insanlarla ilişkilerini daima şefkat, merhamet, adalet ve hakkaniyet gibi evrensel değerler üzerine bina etmiştir. Bu minvalde O, 'Mümin cana yakın kimsedir. (İnsanlarla) yakınlık kurmayan ve kendisiyle yakınlık kurulamayan kimsede hayır yoktur.' (Ahmed, Müsned, 2/400) buyurarak beşeri ilişkilerde temel değerin ülfet (iyi geçinmek) olduğuna dikkat çekmiştir. Ancak, ne yazık ki dünyamız, özellikle son bir asırdır amansız bir şiddet sarmalının içerisinden geçmektedir. Din, ırk, coğrafya, cinsiyet ve statü farkı gözetmeksizin bütün insanlığı tehdit eden söz konusu şiddet sarmalından en fazla da toplumun zayıf, güçsüz kesimleri ile çocuklar ve kadınlar etkilenmektedir. Bilinmelidir ki, her ne sebeple olursa olsun, savunmasız bir insanın, kadınların, çocukların incitilmesi, itibarsızlaştırılması ve şiddete maruz bırakılması, adalet ve merhametten yoksun bir cahiliye düşüncesinin tezahürüdür.
Zira bir toplumda adaletin ve merhametin varlığı, bir insanda vicdan ve ahlakın seviyesi, zayıflara ve güçsüzlere gösterilen tavırla ölçülür. Bu bağlamda İslam, başta kadın ve çocuk olmak üzere insanı örseleyen, ötekileştiren ve metalaştırarak haysiyetini ayaklar altına alan söz konusu cahiliye düşüncesinin tamamen ortadan kaldırılmasını ve gönüllerde saygı ve muhabbetin, ailede rahmet ve meveddetin, toplumda hakkaniyet ve adaletin hakim kılınmasını istemektedir.
"Kadınların haklarına riayet ediniz"
Kadına yönelik davranışların odağına hak, emanet, saygı ve muhabbet kavramlarını yerleştiren Hz. Muhammed'in Veda Haccı'nda yaptığı uyarının, İslam'ın meseleye gösterdiği önemin en açık ifadesi olduğuna dikkati çeken Erbaş, Hazreti Muhammed'in "Ey insanlar, kadınların haklarına riayet ediniz, onlara şefkat ve sevgi ile muamele ediniz. Onlar hakkında Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim" hadisini anımsattı.
"Şiddet sarmalından insanları kurtaracak yegane yol..."
Erbaş, aile birliğini ve toplum bütünlüğünü sarsan şiddet sarmalından insanları kurtaracak yegane yolun, Peygamberin bu tavsiyesine kulak vermek olduğunu belirterek, "Bizi kurtaracak yegane yol, Kur'an'ın rahmet mesajlarını, İslam'ın ahlak ilkelerini ve Peygamberimizin örnek hayatını özümseyerek, ilişkilerimizin temeline insaf, adalet, şefkat ve merhameti yerleştirmektir. Başta kadınlarımız ve çocuklarımız olmak üzere tüm canlıları kuşatan kapsamlı bir merhamet seferberliği başlatmaktır. Bu itibarla '25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde yapılacak etkinliklerin, iyilik ve merhamete dair kalıcı farkındalıkların oluşmasına ve tüm dünyada, çocukların ve kadınların her türlü şiddet, ihmal ve istismardan uzak, huzurlu günlere kavuşmasına vesile olmasını temenni ediyorum" ifadelerini kullandı.