Diyabet(şeker) hastalığının toplumda görülme sıklığı her geçen gün artıyor.
Abone ol15 yıl öncesine göre her yüz kişiden 2 sinde görülen bu hastalığa şimdi 20 yaşın üzerindeki her 100 kişiden 7 sinde rastlanıyor.
Diyabet ömür boyu tedavi gerektiren bir hastalık. Tedavinin düzenli yapılmaması halinde bu hastalık bazı organlarda bozukluklara yol açıyor. Dengeli ve düzenli beslenmeyen diyabetlide hastalığının tüm kötü sonuçları da ortaya çıkabiliyor.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan İlkova, bu konuda şöyle diyor:
"Özellikle insülin gerektiren Tip 1 diyabet , tedavi edilmediğinde şeker komasından kişiyi ölüme götürebiliyor. Diyabet hastalığı özellikle küçük ve büyük damarların bulunduğu göz ve böbrekleri etkiler, kanamalar körlüğe, böbreklerde de diyaliz gerektiren bozukluğa neden olabilir.
Sinir dokularını bozup hissizliğe, yüz ve göz kapağı felçlerine neden olabilir. Büyük damarların bulunduğu kalp, mide ve bağırsaklarda çeşitli hastalıklar ortaya çıkabilir. Kalpte ritim bozuklukları, ishal veya kabızlık bunlardan birkaçıdır. Tip2 diyabetli hasta tedavi edilmediğinde ise, daha çok büyük damar hastalıklarından örneğin kalp krizinden hayatını kaybedebilir. Bu hastalarda damar sertliği erken dönemde ve yaygın olarak ortaya çıkıyor. Enfarktüs geçiren diyabetli kişide ölüm diyabetli olmayan enfarktüs geçirenden 3-4 misli daha fazladır."
Diyabetli hastanın tedavisini yaptırmasının yanında beslenmesine de dikkat etmesi gerekiyor. Çünkü dengeli ve düzenli beslenmeyen diyabetlilerde hastalığın tüm kötü sonuçları ortaya çıkabiliyor. Prof. Dr. İlkova , bu hastaların beslenmesi konusunda da şöyle konuşuyor:
Aslında diyabetlilerin beslenmesi, sağlıklı ve dengeli beslenenlerden pek farklı değildir. Onlar için yasak olan şey rafine şekerdir. Bu nedenle tatlandırıcı kullanmalılar. Karbonhidratları, genelde kompleks karbonhidrat dediğimiz daha yavaş emilip sindirilebilen ve daha az glikoz yüksekliğine neden olan gıdalardan seçmelidir.
Ekmek, nişasta, mercimek gibi kuru baklagiller birer kompleks karbonhidrattır. Günlük beslenmesinde lifli ve kepekli yiyeceklere ağırlık vermelidir. Sebze ve meyve ağırlıklı beslenmelidir. Aşırı kızartmalı ve hamurlu gıdalardan uzak durmalıdır.
Yemeklerini daha çok haşlama ve buğulama olarak hazırlamalıdır. Diyabetlinin günlük kalori gereksinimi yaşına, kilosuna ,şekerinin durumuna ve kullandığı ilaçlara göre ayarlanır. Hastanın gereksinimi olana kalori hesabının ise doktoru yapmalıdır. Ancak bu genelde 2 bin kalori civarındadır. Tabii şişmansa kilo vermesi için bu miktar biraz düşürülür. Yiyeceği gıdalar ve miktarları da kalori gereksinimine göre hesaplanır.
Diyabetlinin yemek listesinde , kalorisinin yüzde 60ını karbonhidratlar, yüzde 15ini yağlar, geri kalanını ise proteinler oluşturur. Yağ olarak sıvı yağı örneğin zeytinyağı önerilir. İnsülin veya kan şekerini düşüren ilaçlar kullanıyorsa 6 öğün yemek yemesi tavsiye edilir. "
Diyabetlinin beslenmesi kadar egzersiz de yapması sağlığı açısından önem taşıyor. Çünkü doktorlar düzenli yapılan egzersizin dokuların glikoz kullanımını, insülin duyarlılığını artırdığını söylüyorlar. Ancak metabolizmayı olumlu etkileyen egzersizi yaparken dikkatli olmak gerekiyor. Prof. Dr. İlkova, diyabetlinin yapacağı egzersiz konusunda şunları söylüyor:
" Seçilecek egzersiz kişinin aktivitesine, yaşına ve sağlık durumuna uygun olmalıdır. Kalp ve damar hastalığı olan diyabetli için en uygunu yürüyüştür. Bu, yürüyüş bandı ile de yapılabilir. Yaşlı diyabetliler egzersiz olarak yürüyüşü deneyebilirler. Ama genç ve başka problemi olmayan diyabetliler için en uygun spor bisiklettir. Ancak egzersizi her gün düzenli olarak yapmak gerekir."
Kaynak: www.sagliginsesi.com