BIST 9.227
DOLAR 34,37
EURO 36,52
ALTIN 2.871,24
HABER /  EKONOMİ

Divan Otel'e sığınanlara ilginç benzetme

TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz, Başbakan Erdoğan'ın Gezi eylemcilerine yataklık yapmakla suçladığı Divan Otel'e destek çıktı.

Abone ol

TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz, Divan Otel'e sığınan eylemcileri Türkiye'ye kaçan Suriyeli mültecilere benzetti.

Gezi Parkı protestoları sırasında eylemcilere kapılarını açan bu nedenle de hükümet tarafından eleştirilen Divan Otel'e TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz, "Suriye’den gelenlere nasıl davrandıysak, evimizin, otelimizin kapısına dayanan muhtaç insanı da geri çeviremeyiz" sözleriyle sahip çıktı.

Başkan Yılmaz Milliyet gazetesinden Eylem Türk'e konuştu. Eylemlerin ilk günlerinde polisi orantısız güç kullanmakla eleştiren TÜSİAD Başkanı Yılmaz, Başbakan Erdoğan'ın kendilerini hedef alan açıklamalarına böyle cevap verdi:

Otelde molotof bulunmuştu

Gezi olayları sırasında göstericilerin sığındığı lüks otelde molotof kokteyli bulunmuştu. Ayrıntılar için tıklayın

OTELİN KAPISINA GELENLERE "SEN TERÖRİST MİSİN" DİYE SORGULAMAK MÜMKÜN MÜ?

"Siyasetin dili maalesef biraz keskin. Bizim kültürümüzde kapınıza geleni muhtaçsa, sıkıntısı varsa, ihtiyacı varsa geri çevirmek yoktur. Ben yaralı bir insanın otelin kapısına geldiği zaman, o otel yöneticilerinin kapıyı kapatıp onu geri çevireceğini düşünmüyorum.

Nitekim biz 500 bin kişiyi kabul ettik. (Suriye’den kaçanlar)... Kendi ülkelerinde mağdur oldukları için, sıkıntıları olduğu için muhtaç olarak kapımıza geldikleri için. Bu hiç sorgulanmadı ülkede. 500 bin kişiyi ‘sen suçlu musun’ diye sorgulama imkânı var mı? İşte otelin kapısına gelenlere de arkadaş sen kimsin terörist misin, suçlu musun diye sorgulamak mümkün mü? Böyle bir şey beklememek lazım. Suriye’den gelenlere nasıl davrandıysak, evimizin, otelimizin kapısına dayanan muhtaç insanı da geri çeviremeyiz."

TÜRKİYE ERKEN SEÇİM HAVASINA GİRDİ

Yeni Anayasa treninin geciktiğini belirten Yılmaz, röpojda, uzlaşma havasında her geçen gün uzaklaştığına dikkat çekiyor, Yılmaz, söyleşide sözlerine şöyle devam ediyor:

"O uzlaşma havasından uzaklaşması o umudu koruyabilirdim. Ama gecikme olma ihtimali maalesef görünüyor. Türkiye biraz erken bir seçim havasına da girdi. Bu bir havada bir anayasa tartışmasını devam ettirilmesi de imkansız hale geldi gibi görünüyor. Biraz bunları maalesef diye nitelendiriyorum."