Melburn'de başkonsolosun mobbing yaptığı iddialarıyla başlayan soruşturma, iki sözleşmeli personelin işten atılmasıyla da bitmedi. Konu, bakanlığın ortak iletişim ağı Serbest Kürsü'ye taşınınca buraya yazanlar için de soruşturma başlatıldı.
Abone olDışişleri’ni mahkemelik yapan olay, mobbing için yapılan şikâyetle başladı. Melburn Başkonsolosluğu Makam Sekreteri iken giriş kapısına atanan ve özel hayatına dair dedikodular çıkarılan Rengin Sel, yaşadığı mobbing nedeniyle kızıyla ilgilenemediğini belirtip konuyu Dışişleri Bakan Yardımcısı Naci Koru’ya iletti. Eylül 2012’de Başkonsolos olarak atanan Mehmet Apak’ın mobbing uyguladığını belirtti. Koru duruma el koydu ve Teftiş Kurulu Üyesi Büyükelçi Akif Ayhan’ı göndererek soruşturma başlattı.
ŞİKAYETÇİYİ DE ŞİKAYET EDİLENİ DE SUÇLU BULDU
Cumhuriyet gazetesinden Duygu Güvenç'in haberine göre Teftiş Kurulu Başkanlığı üyesi Büyükelçi Akif Ayhan, soruşturması sonucunda, iddiaların araştırılması için başvuran Rengin Sel’i ve Melburn’de görevli şoför Soner Gökkurt’u suçlu buldu, işlerine 31 Ağustos’ta son verildi. Sel, mahkemeye taşıdığı davasında Apak’ın kendisinden konsoloslukta görevli olan Serdar Kılınç ile görüşmemesini istediğini ve “Kimin tarafında olacağına sen karar ver” dediğini öne sürdü. Hakkındaki “yasadışı ilişki” iddiaları nedeniyle de Kılınç, yurtdışı görevinden 6 ay önce merkeze çekildi.
SORUŞTURMADA ŞOK İDDİALAR
Sendika temsilcisi de olan Gökkurt’a yönelik suçlamalarda ise “küfürlü konuşmaları, tacizkâr davranışları ve sendikacılık faaliyetlerini meslektaşlarına karşı kırıcı bir üslupla yürütmesi” gerekçeler arasında sıralandı. Gökkurt ise işe geri dönmek için açtığı davaya soruşturmayla ilgili yeni iddialar da ekledi.
Bunlar arasında kendisinin yerine Kavas Barış Talan’ın alınacağı, Talan’dan boşalan yere de Sevgi Talan’ın atanacağını belirtti. Başkonsoloslukta beklenen kadro değişiklikleri gerçekleşirken bir kez de mayıs ayında soruşturmayı yürüten Büyüküleçi Ayhan ile ilgili iddialar dikkat çekti. Bu iddialar arasında “Müfettişin kahvaltısının her sabah rezidanstan gönderilmesi, öğle yemeğini Başkonsolos Apak ile yemesi, Konut’ta ve kulüplerde ağırlanması, hatta Ebru Gündeş konserine birlikte gitmeleri’ de eklendi. Ayrıca ifadeleri alınan personele önceden hazırlanan zarflar verildiği ve ifade verdikleri odanın yanındaki odadan ifadelerin dinlendiği öne sürüldü.
"SERBEST KÜRSÜ" MEĞER SERBEST DEĞİLMİŞ
Soruşturmadaki soru işaretleri Dışişleri Bakanlığı’nın diplomat ve çalışanlarını aynı platformda buluşturan iletişim ortamı Serbest Kürsü’ye taşındı. KESK’e bağlı Büro Emekçileri Sendikası’nın Yurtdışı Temsilcisi olan ve Türkiye’nin Brüksel Büyükelçiliği’nde sekreter olarak görev yapan Hülya Arslan, Melburn’de işten atılan iki sendika üyesini savunmak için Serbest Kürsü’ye, “Melburn Başkonsolosu’nun son 10 aydır mesaisinin çoğunu harcadığı mobbing amacına ulaşmış, bugün o da muzaffer bir kumandan edasıyla kendi zaferini kutlamaktadır. Tacizsever ve işbirlikçilerini TİP sözleşmelerini ısrarla yenilemeyerek çağdaş kölelik düzenini sürdüren, sözleşmeli personeli kirli bir mendil yerine koyarak fırlatıp atan, emeğe saygısı olmayan zihniyeti en güçlü şekilde kınıyorum” yazdı.
Arslan’ın Melburn’de işten çıkarılan arkadaşları Rengin Sel ve Soner Gökkurt için yazdığı bu satırlar üzerine, başta Melburn olmak üzere çok sayıda sözleşmeli personelden farklı mesajlar geldi. Ancak yazdığı mesajdan 20 gün sonra Arslan hakkında disiplin soruşturması başlatıldı.
GEREKİRSE KAPATIRIZ
Sendikanın Dışişleri İşyeri Baştemsilcisi Muzaffer Çelikkol da “Soruşturmalarda hep kendi meslektaşlarını koruyorlar. Şikâyeti yapan, mağdur olan çalışan işten atılıyor. Bu sistem sakat bir sistem. Bu soruşturmaların tarafsızlığına inanmıyoruz ama adalet önünde eşitlik bekliyoruz. Şu ana kadar Serbest Kürsü’de yazılanlar hep tüzel kişilikle yazıldı. Bu terimler hukuki terimler. Sendika personelini hedef alan bu tip girişimlerden endişeliyiz” dedi.
Bakanlık Serbest Kürsü’deki görüşlerle ilgili başlatılan ilk soruşturma sendikanın işyeri temsilcisi Hülya Arslan’ı hedef alırken Dışişleri Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkili bu platformun hakaret amacıyla kullanılmasını eleştirdi ve “Gerekirse kapatırız” dedi.
BAŞKONSOLOS KONUŞMADI
İddiaların odağındaki Başkonsolos Mehmet Seyit Apak ise Cumhuriyet’in sorusu üzerine, “Bu bakanlığın iç işi. Mobbing iddiları doğru değil. Bakanlık içi bir mesele konuşmayacağım” dedi. Apak hakkında ise soruşturmanın devam ettiği belirtildi. Şimdi olaydaki tüm taraflar, Ankara Nöbetçi İdare Mahkemesi’nin vereceği kararı bekliyor.