Dışişleri Bakanlığı tarafından, "AP tarafından benimsenen tek taraflı ve objektiflikten uzak tutuma, tarafımızca herhangi bir değer atfedilmesi mümkün değildir." denildi.
Abone olDışişleri Bakanlığından, Avrupa Parlamentosunda (AP) kabul edilen Türkiye raporunun bir anlam ifade etmediği belirtilerek, bu tek taraflı ve objektiflikten uzak tutuma bir değer atfedilmediği bildirildi.
Dışişleri Bakanlığınca yapılan yazılı açıklamada, Avrupa Parlamentosunun, tavsiye kararı niteliğindeki 2018 Türkiye Raporu'nun bugün Avrupa Parlamentosu Genel Kurulunda kabul edildiği hatırlatıldı.
Açıklamada, "Ülkemiz ve AB arasındaki ilişkileri tekrar canlandırmak üzere ortak çabalarımızı arttırdığımız ve Türkiye'nin 15 Temmuz hain darbe girişiminin neden olduğu travmayı geride bırakarak reform sürecini yeniden başlattığı bir dönemde, Avrupa Parlamentosu tarafından benimsenen tek taraflı ve objektiflikten uzak tutuma, tarafımızca herhangi bir değer atfedilmesi mümkün değildir. Söz konusu tavsiye kararı bizim için hiçbir anlam ifade etmemektedir." ifadesi kullanıldı.
Verilen aleyhte ve çekimser oyların oranının yüksekliğinin, bu tavsiye kararının esasında 751 üyeli AP içinde de sağlam bir zemin bulmadığını gösterdiği kaydedilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
"Ön yargılı ve haksız değerlendirmeler barındıran raporun, AP seçimleri sürecinde, özellikle ülkemizde gerçekleştirilecek yerel seçimlerin arifesinde ve Türkiye ile AB arasında yaklaşık dört yıllık bir aradan sonra düzenlenecek Ortaklık Konseyi'nin hemen öncesinde kabul edilmesi, Avrupa'da benimsediğimiz seçim kültürüne aykırı düşmektedir. AP'de hakim olmaya başlayan sağ ve sol aşırı akımların bu raporu gerçekleri yansıtmayan, dışlayıcı ve ayrımcı popülist bir metin haline dönüştürmüş olmasını, AB'nin geleceği ve ortak değerlerimiz açısından endişe verici buluyoruz. Müzakere sürecinin önündeki siyasi engelleri ortadan kaldırmayı teşvik etmek yerine, Avrupa bütünleşmesi ve ortak değerlerimize karşı olan kesimlerle iş birliği içinde yapılan bu ve benzeri girişimler, bir AB kurumunun temsil ettiği değerlerle bağdaşmamaktadır."
Açıklamada, AB'ye üyeliğin, Türkiye'nin stratejik hedefi olduğuna vurgu yapılırken, "İlişkilerimizin ana eksenini oluşturan katılım müzakerelerinin askıya alınmasına yönelik çağrı, Avrupa Parlamentosunun vizyoner bir bakış açısından yoksun olduğunu ve ahde vefa ilkesine saygı duymadığını açıkça ortaya koymaktadır." denildi.
"Rapor yanlı ve siyasi"
"AP'nin 15 Nisan 2015'te kabul ettiği, 1915 olaylarının 100. yılıyla ilgili tek taraflı Ermeni anlatılarına dayalı talihsiz değerlendirmesine bu sene de atıf yapılması, raporun yanlılığını ve siyasiliğini göstermektedir." değerlendirmesi yapılan açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
"Türkiye, olağanüstü halin kaldırılması ile birlikte reform sürecindeki kararlılığını üç yıl aradan sonra Reform Eylem Grubunu üst üste iki kere toplayarak göstermiştir. Vatandaşlarımızın layık olduğu hak ve özgürlükleri en yüksek standartlara taşımak üzere, Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi ile çalışmalarını kararlılıkla sürdürecektir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, reform sürecinin arkasındaki itici ve hızlandırıcı güçtür. Yargı Reformu Stratejisi'nin güncellenmesi ve İnsan Hakları Eylem Planı'nın hazırlanması ve vize serbestisi sürecinde ilerleme kaydedilmesi gibi reform odaklı adımlar attığımız bir dönemde, raporda asılsız iddialara yer verilmiş olması Avrupa Parlamentosunun çelişkili ve ön yargılı tutumunun göstergesidir."
Açıklamada, AP'ye Türkiye aleyhinde tutum benimsemekten ziyade, halkları yakınlaştıracak vize serbestisi ve ekonomik alanda bütünleşmeyi daha üst seviyelere çıkaracak Gümrük Birliğinin güncellenmesi gibi hedeflerde yapıcı ve teşvik edici rol üstlenmesi çağrısı yapıldı.
"AP'nin Türkiye'ye ilişkin tutumu Türkiye ve AB arasındaki ilişkileri, etkileşimi ve diyaloğu geliştirmek olmalıdır." denilen açıklamada, "Mayıs ayı içerisinde gerçekleştirilecek seçimler sonucunda oluşacak yeni AP'nin, önümüzdeki dönemde Türkiye ve AB ilişkilerine dair yapıcı bir yaklaşım benimsemesini, nitelikli ve objektif kararlar almasını ve Türkiye'nin AB ile bütünleşme sürecini ilerletmesini bekliyoruz." değerlendirmesinde bulunuldu.