BIST 9.368
DOLAR 34,49
EURO 36,26
ALTIN 2.956,53
HABER /  GÜNCEL

Diyarbakır Anneleri'nin evlat nöbetinİ dünya duyacak! Kitap 20 ülkede 300 akademisyene iletilecek

Bitlis Eren Üniversitesi Sosyoloji bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Adem Palabıyık, Diyarbakır Anneleri'nin annelerin haklı mücadelesini İçişleri Bakanlığı’nın desteği ile kitaplaştırdı ve dört dilde (Türkçe-Almanca-Arapça-İngilizce) yayınladı. Kitap, 20 ülkede ve 300 yabancı akademisyene iletilecek. 

Abone ol

22 Ağustos 2019 tarihinde Hacire Akar’ın HDP Diyarbakır İl başkanlığı binası önünde başlattığı evlat nöbeti eyleminin üzerinden tam 6 yıl geçti ve anneler, Akar’ın yaktığı meşaleyi hala taşıyor.

Dağdan gelen çocuklarına kavuşan aileler ile birlikte PKK içindeki çözülmeler de oldukça fazlalaştı ve psikolojik olarak örgütün motivasyonu alt üst oldu.

Konuyu 2019’dan beri takip eden, ilk Diyarbakır Anneleri Çalıştayını ve ilk Uluslararası Diyarbakır Anneleri Kongresini düzenleyen Bitlis Eren Üniversitesi Sosyoloji bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Adem Palabıyık, annelerin haklı mücadelesini İçişleri Bakanlığı’nın desteği ile kitaplaştırdı ve dört dilde (Türkçe-Almanca-Arapça-İngilizce) yayınladı. Prof. Palabıyık bu sayede, terör örgütünü eylemlerinin Avrupa’da bilimsel bir dil anlatılma imkanının doğduğunu ve annelerin mücadelesini bütün dünya tarafından öğrenileceğinin altını çiziyor.

Önce Çalıştay sonra Uluslararası Kongre

Medya Platformu öncülüğünde, İletişim Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığı himayesinde Türkiye'de ilk defa Nevşehir'de gerçekleştirilen, kurul başkanlığını AK PARTİ 25-26-27. Dönem Nevşehir Milletvekili Mustafa AÇIKGÖZ’ün yaptığı ve Kongre koordinatörlüğünü Prof. Dr. Adem PALABIYIK’ın üstlendiği Uluslararası Diyarbakır Anneleri Kongresi kapsamında yürütülen akademik toplantılar sonrası oluşturulan metinler ile ortaya çıkan, sonrasında ise editörlüğünü yine BEÜ Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Adem PALABIYIK’IN devam ettirdiği ve uzun süredir üzerinde çalıştığı Diyarbakır Anneleri kitabı Türkçe ile birlikte Almanca, İngilizce ve Arapça olarak 4 dilde tamamlandı. Prof Palabıyık, Almanya’da PKK terör örgütünün aktif rol oynaması üzerine kitabın özellikle Almanca diline çevrilmesini istediklerini ifade etti. Çünkü Almanya, PKK terör örgütünü alan bulduğu ve sahada olduğu bir ülke olarak karşımıza çıktığını ve kitabın, Almanya’daki önemli üniversitelere de gönderilmesi terör örgütünün anlaşılmasına önemli oranda katkı sunacağını sözlerine ekledi.

20 Ülkede 300 Akademisyene Ulaştırılacak

T.C. İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından destekli olan “Evlat Nöbetinden Ebeveyn Nöbetine: Diyarbakır Anneleri” kitabı, terör örgütlerinin ulusal ve uluslararası boyutlarda çocukları nasıl kaçırdığı, kaçırdıktan sonra ailelerin neler yaşadığını, Diyarbakır Annelerinin nasıl ortaya çıktığını, Suriye’de kaçırılan çocukların hikayelerini, çocuk kaçırmanın uluslararası hukuktaki yerini, Diyarbakır Anneleri ile yapılan röportajlar ile yeni ve geniş bir perspektif sunarak okuyucularına anlatacak. Türkiye’de, 250 akademik bölüm başkanlığına eşzamanlı olarak çalışmayı göndereceklerini ifade eden Profesör Palabıyık kitabı aynı zamanda İngiltere, Fransa, Belçika, İsviçre, İsveç, Norveç, İtalya, Yunanistan, Irak, İran, Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler başta olmak üzere dünyanın yaklaşık 20 ülkesine ve 300 yabancı akademisyene kitabı ileteceklerini aktardı. Kitabı akademisyenlere İçişleri bakanlığı desteği ile büyükelçilikler üzerinden ulaştırılacağını söyleyen Adem Palabıyık, amacın Avrupa’da yapılacak olan kongre ve konunun akademik açıdan da uluslararası boyut kazanması olduğunu dile getirdi.

Prof. Palabıyık: Bütün Dünya PKK terör örgütünü öğrenecek ve Annelerin Feryadını Duyacak

Konuya ilişkin İnternet Haber’e özel açıklamalarda bulunan Bitlis Eren Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Adem Palabıyık: “Bu çalışmadaki amacımız PKK terör örgütünü kirli yüzünü tüm dünyaya anlatabilmektir. İkinci amacımız ise bir kadın hareketi olarak Diyarbakır Annelerinin tüm dünyada teröre karşı verilmiş en uzun ve tek kadın hareketinin olduğunun altının çizilmesidir. Çünkü dünyada böyle bir hareket yok ve anneler, inanılmazı başarıyor. Latin Amerika ülkesi olan Arjantin’de Mayıs Anneleri vardı lakin o da sona erdi. Mayıs Anneleri sisteme karşı bir eylemdi ve ömrünü tamamladı. Lakin Diyarbakır Anneleri günden güne tüm yurda yayıldı. Van, Muş, Hakkari, Şırnak, İzmir hatta Berlin’de dahi evlatlarının terör örgütünden isteyen anneler ortaya çıktı, böylece eylem küreselleşti. Tamamen sivil olan Diyarbakır Anneleri hareketi, kadınların yani annelerin hareketi olarak yoluna devam etti. Süreç içinde babalar da eyleme katıldı ve 6 yıldır devam ediyor.

Yaz-Kış demeden aileler çadırda nöbet tutuyorlar ve tek istedikleri evlatlarıdır. Annelerin sağlıkları yavaş yavaş bozulmaya başladı lakin nöbetten vazgeçmiyorlar ve PKK’nın psikolojik olarak çekmesinde önemli bir işleve sahipler. Elbette sayın Cumhurbaşkanımızdan altıkları motivasyon desteği de burada çok önemli, çünkü onlara güç veriyor.

Ben de, 2019’da yaptığım araştırma ile tanıştığım aileler ile diyaloğumu kesmedim ve devletimizin desteği ile kitabımızı 4 dilde yayınladık. Böylece terörü dünyaya anlatma fırsatı elde ettik. Belki Avrupa akademilerinde de bu kitap okutulabilir çünkü birinci elden kaynaklar sunuyoruz. Daha ileri gitmek gerekirse, AB Parlamento’sunda bir sunum yapmak temel amacım arasında yer alıyor.

Teröre destek veren ülkelerin yüzlerine bunları söylemek çarpıcı olacaktır çünkü bilimsel bir çalışmaya itiraz edemeyeceklerdir. Bunun yanında Şehir ailelerimizi de sürede dahil ettik. Özellikle şehit ailelerimizi de ön plana çıkararak, tüm dünyaya annelerin haklılığını anlatacağız. Ben, annelik karşısında diz çökemeyen bir tavır bugüne kadar görmedim. Annelik çok güçlü bir kavram ve siyaset üstü bir olgudur. Anneliğin karşısında hiçbir güç duramaz.

Çalışmamızdaki makaleler de bunu ispatlıyor ve teröre dair önemli kanıtlar sunuyor. Özellikle Suriye’nin kuzeyinde olanlar ile alakalı da önemli veriler ekledik. Bu kanıtlar PKK/PYD/YPG gibi terör örgütlerini ortakları olarak gören ABD'ye bir cevapta olacaktır. İçişleri Bakanlığımızın ve İletişim Başkanlığımızın destekleriyle ortaya çıkan bu çalışma Medya Platformu aracılığı ile bütün dünyaya duyurulacak.

Çalışmanın ortaya çıkışında özellikle Cumhurbaşkanlığımızın, İçişleri Bakanlığımızın ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığımızın önemli destekleri oldu. Bu çalışmayı onlarla hazırladık. Kendilerine çok teşekkür ediyoruz. Ayrıca milletvekilimiz Mustafa AÇIKGÖZ, Yazar Metin SAKINÇ, Medya Platformu kurucu başkanı Ahmet DURKAYA ve Mustafa ÇINAR’a, yine Medya Platformu Başkanı Turgut ÖZMUTAFOĞLU’na ve tüm katılımcılarımıza teşekkürü borç biliyorum. Süreç bir ekip işiydi ve devletimizin desteği ile Medya Platformu olarak bunu başardık”.