Diş hekimi Hakan Sarıyar, diş hassasiyeti rahatsızlığı hakkında uyarılarda bulundu.
Abone olÖzellikle soğuk havalarda artış gösteren diş hassasiyetinin soğuk, şekerli-ekşi yiyecek içecekler ile diş fırçalama ve hava uyaranlarına karşı oluşan kısa süreli, keskin ve rahatsız edici bir ağrı olduğunu ifade edene Diş Hekimi Hakan Sarıyar, sıcak-soğuk veya ekşi yerken dişleriniz sızlıyorsa dikkat edilmesi gereken hususlar konusunda bilgilendirdi.
Diş Hekimi Sarıyar Sıcak, yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti;
“Soğuk, tatlı, ekşi veya çok fazla asitli yiyecek ve içecekler, soğuk hava şartları gibi uyaranlar; dişlerinizin ağrımasına ya da sızlamasına neden oluyorsa dişlerinizde hassasiyet vardır. Diş hassasiyeti, genel olarak kısa süreli ve geçici bir ağrı ile karakterizedir. Ancak diş hassasiyetine yol açan ana etkenler tedavi edilip kaldırılmadığı sürece, diş hassasiyeti semptomları ilerleme gösterebilir. Dentin hassasiyeti olan kişilerin yaşam kaliteleri, hassasiyet semptomlarından olumsuz etkilenir. Bu kişiler en favori yiyecek ve içeceklerinden keyif alamaz, özellikle soğuk içeceklerin ılınmasını beklemek zorunda kalırlar. Dentin hassasiyeti; daha çok 20-45 yaş aralığındaki kişilerde meydana gelse de, toplumda ergenlik çağlarından 70'li yaşlara kadar dağılım göstermektedir. Hassasiyet yaşlanma ile birlikte azalırken, diş eti rahatsızlığı olan bireylerde görülme sıklığı artmaktadır.
Düzenli olarak asitli yiyecek ya da içeceklerin tüketilmesi
Limon gibi asit içeren meyvelerin ağız içerisinde tutulması, kola ve benzeri asit içeren içeceklerin düzenli olarak tüketilmesi dişin minesini aşındırır ve dentin tübüllerinin açığa çıkmasına neden olduğu için dişlerde hassasiyet oluşmasına neden olur. Ayrıca; yüzme havuzlarındaki klor, reflü hastalığının varlığı, kronik yaygın kusma, alkolizm, peptik ülser, ilaçlara bağlı gelişen ağız kuruluğu, diyabet (şeker hastalığı), tükürüğün tamponlama kapasitesi, pH'ı ve akış hızı; diş yüzeylerinde özellikle de diş etine komşu alanlarda farklı aşınma tiplerinin ortaya çıkmasına neden olmakta ve bu durumlar hassasiyetin artmasına neden olmaktadır.
Diş taşı temizliği sonucu görülen geçici diş hassasiyeti
Diş taşı temizliği sonucu dişlerde kök yüzeyleri açığa çıkacağı için hassasiyet, belirli bir süre artabilir. Fakat bu durum geçicidir ve diş taşı temizliği yapılmasına engel değildir. Çünkü diş taşı temizliği yapılmayan hastalarda, diş taşları dişeti hastalığının artmasına yol açacağı için diş hassasiyetinin artmasına yol açmakla kalmayıp diş kaybına bile neden olabilir. Bu nedenle 6 ayda bir ihtiyaç halinde diş taş temizliği yapılması birçok hasta için çok önemlidir. Diş eti hastalığı olan bireylerde de genelde diş hassasiyeti görülür. Bunun nedeni diş köklerinin diş eti çekilmesi sebebiyle korumasız kalmasıdır.
Dişlerde bulunan çürükler
Birçok hasta ağız içerisinde bulunan çürüklerden habersizdir. Ağız içerisinde bulunan ve kişinin haberinin olmadığı çürüklerde, dişin en iç kısmında bulunan ve damar sinirlerin bulunduğu yapı olan pulpaya doğru ilerledikçe diş hassasiyetine neden olabilir. Bu çürükler tedavi edilmediği takdirde, ağrı artacaktır. Dişler, diş ve diş eti yapısına uygun bir fırçayla sert bir şekilde fırçalamadan günde en az 2 defa düzenli bir şekilde fırçalanmalıyız.”