Diriliş Ertuğrul 11. bölümü ile yine çok heyecanlı. Yeni bölümde bu akşam Kayı Obası'na gelen Titus'un hain planı işe yarayacak mı. Süleyman Şah'ı öldürecek mi?
Abone olEbu Hişam adıyla Kayı Obasına gelen Titus’un korkunç planları Süleyman Şah ve Hayme Ana’yı öldürmek yönündedir. Halep Emiri olan El Aziz ise ordularını çoktan Kayıların üzerine salmıştır.
Her şeyin farkında olan Ertuğrul ise bu kumpası çözmek için ellerine geçirdikleri casusu kullanmaya karar verir. Haçlı orduları Kudüs’ü Müslümanlardan geri almak için Papa ve İmparator Friedric’ten emir beklemektedir.
Tapınakçıların lideri olan Üstad ise Selçuklu Devleti ile Eyyubilerarasında bir savaş çıkarıp her şeyi değiştirmek ister. Amaç ise bu iftira ve oyunla Kudüs’ü almaktır.
10.BÖLÜMDE NELER OLDU?
Tapınakçılar Kumpas Kuruyor. Küresel güçlerin cirit attığı, büyük ve tehlikeli bir oyun alanı haline gelen Halep, tam anlamıyla Tapınakçıların kontrolü altındadır. Tapınakçılar’ın yeni hedefi Ertuğrul’un aşık olduğu Şehzade kızı Halime ile Halep Emir’i El-Aziz’i evlendirmektir.
Böylelikle Selçuklu Devleti ile Eyyubiler arasında bir savaş çıkarıp, Müslümanlar arasına nifak sokmayı planlamaktadırlar. Bu nifakın neticesinde, Haçlı ordusuna da yol açılacaktır.
Kudüs’ü de Müslümanların elinden almayı başarabileceklerdir. Ertuğrul obasına ve İslam dünyasına, aşık olduğu kadın üzerinden kurulan bu kumpası çözmek için ele geçirdikleri bir casusu kullanmaya karar verir.
Tapınakçıların casusu olan Esma adını kullanan Eftelya’nın maskesini düşürmek için Alpleri ve Ağabeyi ile Halep’e doğru yola çıkarlar. Öte yandan Halep Emiri El Aziz, Halime’ye aşık olmuştur. Onun için her şeyi yapacak bir aşıktır artık...
“O;Güneşi bayrak, göğü çadır eyleyip kısraklarını uçsuz bucaksız ovalara sürdü. Yağız yeri titretip, mavi göğü deldi. Pusatlarını yar eyleyip, ordularını gür kıldı. Daha çok denize, daha çok toprağa ilahi muştuyu taşıdı.Dünyanın iki hükümdara dar geldiğine inandı. Ve dünyayı bir hükümdara yar kıldı. Süleyman Şah oğlu Ertuğrul ümitlerin tükendiği bir çağda dirilişin adı oldu. ”Diriliş “Ertuğrul” , dünyanın kaderini belirleyen adamın hikayesi.
Diriliş “Ertuğrul” Genel Hikayesi: 13. Yüzyıl… Dünya yeni kudretini arıyordu. Ve Anadolu, emperyallerin kavgaya tutuştuğu bir diyardı. 1071’de Türklerin girdiği bu topraklara şimdi, Haçlılar ve Moğollar da ortak olmak istiyordu. Akdeniz, Karadeniz, Balkanlar, Kafkasya ve Mezopotamya yeni sahibini arıyordu. İşte bu yangın yerinde, bizim hikayemizin kahramanı Ertuğrul da, 400 çadırlık obasına bir yurt arıyordu. Yıllardır yersiz ve yurtsuz kalan Kayılar, Ertuğrul’dan acılarına, çilelerine ve yolculuklarına son verecek bir yurt istiyordu. Ertuğrul, göğü çadır, yeri yatak eyleyerek zor bir mücadeleye talip oldu. Tapınak Şövalyeleri ve vahşi Moğollar onun en büyük düşmanlarıydı. Ertuğrul, ümitlerin tükendiği bir çağda nice zorluğa göğüs gererek, azmi ve sabrı sayesinde düşmanlarını yendi ve Kayı boyuna bir yurt verdi. Bu yurtta üç kıtada altı asır hüküm sürecek olan dünyanın en ihtişamlı devleti Osmanlı İmparatorluğu kuruldu. Bu muhteşem devletin sırrı da kahramanımız Ertuğrul’un hikayesinde gizliydi. Ertuğrul’un, İbn-i Arabi’den aldığı bu sır, onu adım adım hayallerine taşıdı. Ertuğrul, hayallerine giderken aslında dünyaya yeni bir medeniyet armağan etti. Temellerini attığı devlet, dünyanın kaderini değiştirdi. Biz de dünyanın kaderini değiştiren adamın destansı hikayesine, boyun eğmeyen karakterine, büyüleyici aşkına ve tüm insanlığa yetecek adalet duygusuna şahitlik edeceğiz. Diriliş “Ertuğrul” aynı zamanda bugünün hikayesi…
13. yüzyılda İslam dünyası bugün ki gibi büyük sorunlar yaşıyordu. Bir lider ve bir kahraman bekliyordu. Diriliş “Ertuğrul” dizisi inşa sürecindeki yeni Türkiye için tarihin yol rehberliğinde bugüne çok şey söyleyecektir.
- Bu mücadelede casuslar, hainler ve şövalyeler;
- Bu yolculukta entrika, tehlike ve ölüm;
- Bu hikayede yoldaşlık, fedakarlık, cesaret ve yiğitlik;
- Bu destanda büyüleyici bir aşk var.
”Moğolların baskılarıyla bunalan Kayılar, yurt bulamadıkları için Selçuklulara ait yayladan göç edememişlerdir.
Kış ve kıtlık obayı esir almıştır. Süleyman Şah’ın büyük oğlu Gündoğdu, toyda Halep’e gitmeyi önerir. Bu teklif kabul görür. Halep emiri El Aziz’in Kayı’lara Antakya’da bir yurt vermesiyle Kayılar yeni göçün hazırlıklarına başlar. Alpleri ile ava giden Ertuğrul, Selçuklu hanedanı üyesi olan Müslüman bir aileyi Haçlıların elinden kurtarıp obaya getirir. Kayılar, bu ailenin Hanedan üyesi olduklarından habersizdir. Kurtardığı ailenin kızı Halime, Ertuğrul’un kalbine bambaşka bir ateş düşürürken obanın bu yeni misafirleri ateşten bir çember içinde hayat mücadelesi veren Kayıları daha büyük bir tehdidin kucağına atacaktır.