BIST 8.885
DOLAR 34,31
EURO 37,19
ALTIN 3.018,55
HABER /  MEDYA

Diriliş 24. bölüm Kayılar'ı bekleyen tehlike

Diriliş son bölüm yine nefes kesecek. 24. yeni bölümde Diriliş Ertuğrul'da sefer zamanı. Kurdoğlu'nun ölümünden sonra obayı neler bekliyor?

Abone ol
Diriliş Ertuğrul son bölüm nefessiz bırakavk bir bölümle bu akşam ekranlarda olacak. Kurdoğlu'nun ölümü obayı derin bir üzüntüye sokmuştur. Kayılar için artık intikam zamanıdır. 24. yeni bölüm bu akşam TRT 1'de.

KAYILAR GAZA YOLUNDA
 
Kurdoğlu’nun ölümünden sonra, Süleyman Şah ve oğulları, Alem i İslam’ın başına bunca fitne, fesat ve bela musallat eden bu iblis güruhunun halline karar vermiştir. Bu kez toyda itiraz eden, hainlik eden yoktur. Ölümüne bir gönül birlikteliği vardır. Bu kararlılık ve şehit olma hususunda tavizsiz tavır obadaki birlik ve beraberlik ruhunu harekete geçirmiştir.

screen-shot-2015-06-03-at-9.37.05-am.png

Kadınlar, yaşlılar ve çocuklar dahil obada yaşayan herkes bu büyük karar için el ele verecek ve alplerin savaşmak için destekçisi olacaktır. Süleyman Şah ve oğulları ile alpler, eşleri, çocukları ve analarıyla vedalaşırlar. Kayılar, hiç yaşamadıkları tehlikeli bir tecrübeye doğru yola çıkarlar. Bozkırın yiğit savaşçıları ilk kez bir kaleye saldıracaklardır.

screen-shot-2015-06-03-at-9.36.59-am.png
Bu onlar için bir ölüm kalım savaşıdır. Ellerinde güvenebilecekleri imanlarından ve pusatlarından başka iki şey vardır; Biri İsodora’nın ölmeden evvel onlara getirip verdiği, kaleyle bağlantısı olan dehlizin krokisi, diğeri de, İbn Arabi’nin müridi olarak Ömer adını alan yiğit savaşçı... Ömer, kimliğini saklayarak içeriden onlara destek olacaktır.

screen-shot-2015-06-03-at-9.36.55-am.png

Tapınakçıların, keçi kokan çoban sürüsü olarak gördükleri Kayılar, kaleyi bir anda kuşatırlar. İslam dünyasına büyük iftiralar ve zulümler yapan haçlıların beyin takımı olan Tapınakçılar, kendi kalelerinde fare gibi kapana sıkışırlar.

 13. Yüzyıl… Dünya yeni kudretini arıyordu. Ve Anadolu, emperyallerin kavgaya tutuştuğu bir diyardı. 1071’de Türklerin girdiği bu topraklara şimdi, Haçlılar ve Moğollar da ortak olmak istiyordu. Akdeniz, Karadeniz, Balkanlar, Kafkasya ve Mezopotamya yeni sahibini arıyordu. İşte bu yangın yerinde, bizim hikayemizin kahramanı Ertuğrul da, 400 çadırlık obasına bir yurt arıyordu. Yıllardır yersiz ve yurtsuz kalan Kayılar, Ertuğrul’dan acılarına, çilelerine ve yolculuklarına son verecek bir yurt istiyordu. Ertuğrul, göğü çadır, yeri yatak eyleyerek zor bir mücadeleye talip oldu. Tapınak Şövalyeleri ve vahşi Moğollar onun en büyük düşmanlarıydı.

Ertuğrul, ümitlerin tükendiği bir çağda nice zorluğa göğüs gererek, azmi ve sabrı sayesinde düşmanlarını yendi ve Kayı boyuna bir yurt verdi. Bu yurtta üç kıtada altı asır hüküm sürecek olan dünyanın en ihtişamlı devleti Osmanlı İmparatorluğu kuruldu. Bu muhteşem devletin sırrı da kahramanımız Ertuğrul’un hikayesinde gizliydi. Ertuğrul’un, İbn-i Arabi’den aldığı bu sır, onu adım adım hayallerine taşıdı. Ertuğrul, hayallerine giderken aslında dünyaya yeni bir medeniyet armağan etti. Temellerini attığı devlet, dünyanın kaderini değiştirdi. Biz de dünyanın kaderini değiştiren adamın destansı hikayesine, boyun eğmeyen karakterine, büyüleyici aşkına ve tüm insanlığa yetecek adalet duygusuna şahitlik edeceğiz. “Bu mücadelede casuslar, hainler ve şövalyeler; Bu yolculukta entrika, tehlike ve ölüm; Bu hikayede yoldaşlık, fedakarlık, cesaret ve yiğitlik; Bu destanda büyüleyici bir aşk var.