BIST 9.725
DOLAR 35,19
EURO 36,71
ALTIN 2.967,08
HABER /  DÜNYA

'Direniş silahsızlanamaz'

Hamas Siyasi Büro Şefi Meşal "Kimse direnişi silahsızlandıramaz. Silahsızlanma için işgalin ve yerleşim birimi inşasının durması ile İsrail'in silahsızlanması şart" dedi.

Abone ol

Hamas Siyasi Büro Şefi Halid Meşal, "Kimse direnişi silahsızlandıramaz. Silahsızlanma için iki şart var. Bunlar, işgal ile yerleşim birimi inşasının durması ve İsrail'in silahsızlanması" dedi.

Katar'ın başkenti Doha'da ikamet eden Meşal, burada düzenlediği basın toplantısında, "Direnişin taleplerini engellemeye çalışan girişimleri kabul etmeyecek ancak Gazze halkına yardım sağlayacak geçici insani yardımları ulaştırmak amacıyla ilan edilecek ateşkesi kabul edeceğiz'' şeklinde konuştu.

Meşal, "Meşru ateşkes talebimizi Türkiye, Katar, Mısır ve Filistin yönetimlerine sunduk. Taleplerimizin gerçekleştirilmesi konusunda kim başarılı olursa, bu konudaki çabalarını memnuniyetle karşılarız" ifadelerini kullandı.

Katar ve Türkiye'nin ateşkes için girişiminden sonra başka girişimler de duymaya başladıklarını kaydeden Meşal, "Bizler kimsenin herhangi bir rol oynamasına itiraz etmiyoruz" dedi.

"DİRENİŞ FÜZELERİNİN ULAŞTIĞI YERLEŞİMCİLER SİVİL DEĞİL"

Direnişin füzelerinin ulaştığı yerleşimcilerin sivil olmadığını kaydeden Meşal, onların kendilerinin olmayan topraklar üzerinde ikamet eden ve Filistinli sivilleri öldüren kişiler olduğunu söyledi.

Meşal, "Kimse direnişi silahsızlandıramaz. Silahsızlanma için iki şart var. Bunlar, işgal ile yerleşim birimleri inşasının durması ve İsrail'in silahsızlanması. Direniş, uyumadığını, yalnızca tünel ticaretiyle meşgul olmadığını bilakis gece gündüz çalışarak halkına hizmet için mücadeleye hazır olduğunu gösterdi" şeklinde konuştu.

Meşal, direnişin taleplerini engellemeye çalışan girişimleri kabul etmeyeceklerini vurgulayarak, yalnızca Gazze halkına yardım sağlayacak geçici insani yardımları ulaştırmak amacıyla ilan edilecek ateşkesi kabul edeceklerini söyledi.

"Direnişin füzelerinin ulaştığı yerleşimciler sivil değildir, kendilerinin olmayan topraklar üzerinde ikamet eden, Filistinli sivilleri öldüren kişilerdir" diyen Meşal, "Arapların sahip olduğu sınır kapılarının açılması, yardım kafileleri ve sağlık ekiplerinin Gazze'ye ulaşmalarına izin verilmesi çağrısında bulunuyorum" diye konuştu.

Meşal ayrıca ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin Türkiye ve Katar Dışişleri Bakanlarını arayarak bu ülkelerden Hamas ile ateşkes için görüşmelerini istediğini kaydetti.

"GAZZE HALKI KENDİNİ SAVUNUYOR"

Meşal, on yıllardır süren İsrail işgaline, savaşlarına, saldırılarına, düşmanlıklarına sabrettiklerini, buna rağmen İsrail ordusu ve halkının Filistin vatandaşlarını öldürmeye devam ettiğini belirtti. Meşal, şöyle devam etti:

"Karşımızda işgalci İsrail ordusu ve İsrail düşmanlığı var. Gazze'ye saldırdı. Gazze'de yaşayan bir halk var. Oradaki insanlar işgalcilere direndi. Gazze halkı, kendini savunuyor. Hamas da halkını savunuyor. Bizler kurbanız, biz düşmanlığa karşı koyuyoruz. Bizler kurbanız, cellat değil. Bizler avız, avcı değil."

Gazze halkının yıllardır süren kuşatma karşısında zayıfladığını düşünerek bundan faydalanmak isteyenlerin olduğunu ve Gazze'nin yerel ve bölgesel kazanımları için kolay lokma olduğunu düşünenlerin bulunduğunu ifade eden Meşal, "Herkes Kassam Tugayları'nın cesur savaşı karşısında şaşkına döndü. Filistin savaşçılarının, onlardan daha akıllı, cesur, sabırlı, dayanıklı, üretken ve daha uzun nefesleri var. Kısaca Gazze'deki direniş İsrail ordusundan daha kudretli olduğunu ispatlamıştır" diye konuştu.

"Uluslararası hukuk çerçevesinde bile, kurban saldırıya karşı koyduğunda affedilir. Bizim insanlarımız kendilerini İsrail saldırıları karşısında kendilerini savunmak dışında hiçbir şey yapmıyor" diyen Meşal, İsrail işgal ordusunun yıkım ve cinayetlerini sürdürdüğünü kaydetti.

Meşal, şunları söyledi :

"Kimileri milli mutabakat için verdiği tavizleri göz önüne alarak Hamas'ın yorgun düştüğünü düşündüler ancak Hamas'ın kendi halkı için, milli mutabakat için taviz verdiğini, düşman karşısında ise aynı konumunu koruduğunu anlayamadı."

"FİLİSTİNLİLER BİRGÜN ÖZGÜR VE BAĞIMSIZ TOPRAKLARINDA YAŞAYACAK"

Meşal, barış için taleplerinin bazıları tarafından hor görüldüğünü belirterek, uluslararası topluma şöyle seslendi:

"Gazze'de yaşanan bu uzun savaş, akan kan, binlerce ailenin evlerinin bombalanmasının ardından, Obama, Ban Ki-mun ve özgür dünya liderlerine sesleniyorum: Size yalvarmıyoruz, sadece diyoruz ki, bir gün Filistinliler, özgür ve bağımsız topraklarında yaşayacaklar. Akan bunca kanın ardından 6 talebe çok mu diyorsunuz? Bunun bedelini söyleyin, Gazze'deki kuşatmanın kalkması için kaç İsrail askerinin ölmesi gerekiyor? İsrail tarafı 33 İsraillinin hayatını kaybettiğini kabul etti. Bizim rakamlarımız ise çok daha yüksek. İsrail medyası da bizim sayılarımızın daha gerçek olduğunun farkında. Gazze'deki kuşatmanın kalkması için İsrail'in kayıplarının kaça yükselmesi gerekiyor? Eğer bu yeterli değilse, Filistinli mültecilerin vatanına dönmesi için bedel nedir? Kaç tane İsrail askeri kaçırılmalı, bana adedini söyleyin. İsrail hapishanelerindeki Filistinli esirlerimizin serbest kalması için bedel nedir?"

"İSRAİL HALKI BİZİM YILARDIR YAŞADIĞIMIZIN TADINA BAKTI"

Uluslararası topluma kuşatmanın kaldırılması için çağrıda bulunduğunu, bunun en düşük talep olduğunu kaydeden Meşal, taleplerin kabul edilmesinin ardından, ateşkes konusunda anlaşma sağlayabileceklerini dile getirdi.

Meşal, tüm tarafların ortaya koyduğu "çabaları istisnasız olarak kabul ettiklerini" ancak kuşatmanın kalkmasını içermeyen "hiçbir girişim veya teklifi" asla kabul edemeyeceklerini vurguladı.

Meşal, çok sayıda uluslararası havayolu şirketlerinin Ben Gurion Havalimanı'na seferlerini güvenlik gerekçesiyle iptal etmesine de değinerek, "İsrail ve İsrailliler, Ben Gurion Havalimanı'nda olanlardan endişeli. Sonunda İsrail halkı bizim yıllardır yaşadığımızın tadına baktı" dedi.

"GAZZE HALKI ONURUN SEMBOLÜDÜR"

Konuşmasının sonunda Filistin ve Gazze halkına seslenen Meşal, şunları söyledi:

"Gazze halkı, sizler onurun sembolüsünüz. Sizler umut ışığısınız. Sizler bizim başımızı dik tuttunuz. Allah da sizin başlarınızı dik tutsun. Sizler bugün tüm halkınız için savaşıyorsunuz. Kendi topraklarınızı savunuyorsunuz, gurur ve haysiyetinize bizimkilerle sahip çıkıyorsunuz. Kudüs ve Batı Şeria'dakiler, sizler bizim diasporadaki umutlarımızı canlı tutuyorsunuz. Mücadeleniz çok sınırlı bir coğrafi alanda ancak etkisi sınırların çok ötesinde. Çok fedakarlıkta bulundunuz. Sizleri ziyaret ettiğimde neler hissettiğimi Allah biliyor. Tüm Müslüman ve Arap halkları sizlerle beraber olmak istiyor. Bugün tekrar şunu vurgulamak istiyorum; ben ve direnişin tüm liderleri Gazze, Kudüs ve Filistin toprakları için canlarımızı vermeyi arzuluyoruz. Aynı şey Filistin topraklarının her santimetresindeki halkımız için geçerli. Allah izin verirse bir gün sizlerle beraber olacağız."

Filistinlilerin kanlarıyla ödenen "onurlu bedellerin" barış için bir çağrı olduğunu dile getiren Meşal, Filistin halkının 6 talebinin arkasında olduklarını aktardı.

Meşal, sözlerini şöyle tamamladı:

"Çitleri tamir etmeyi, saldırıları sona erdirmeyi, kuşatmayı kaldırmayı, işgal altındaki topraklarımızı kurtarmayı, esirlerimizi özgür bırakmayı, Kudüs'ü geri almayı ve mültecilerin geri dönmesini hedefliyoruz. Tüm cephelerdeki güçlerimizi birleştirmeyi, omuz omuza durarak müzakere aşamalarına bir nokta koymayı ve güvenlik işbirliğine gitmeyi hedefliyoruz. Tüm Filistin grupları yan yana mücadele etmeye birinci ve ikinci intifada süreçlerinden alışkındır. Allah, Yaser Arafat ve Ahmet Yasin gibi büyük şehitlerine rahmet eylesin."

ABD ve uluslararası toplumu çifte standart uygulamakla suçlayan Meşal, dünyadaki kendilerini destekleyen tüm halklara da teşekkür etti.