BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Dinleme korkusu bunu yaptırıyor!

17 Aralık operasyonu ardından Türkiye her gün internete dökülen yeni bir ses kaydıyla tanışırken, iş dünyası da dinlenmeyi engellemek için formül arayışlarını hızlandırdı.

Abone ol

17 Aralık operasyonu ardından Türkiye her gün internete dökülen yeni bir ses kaydıyla tanışırken, iş dünyası da dinlenmeyi engellemek için formül arayışlarını hızlandırdı. Patronların TİB'in dinlemesine takılmamak için bulduğu son formül yurtdışından hat almak. 

BİRİ KENDİNE DİĞER DANIŞMANINA İKİ HAT

Wall Street Journal'den Ayşe Güven'in haberine göre, dinlemeden korunmak isteyenler artık özellikle ABD ya da Avrupa ülkelerine gidip bir kendisine, bir de danışmanına hat alıyor. Sonra iki taraf da görüşmelerini bu yurtdışı hatları kullanarak yapıyor. Bu yolla TİB'in yasal olarak dinleme yapmasını engellemeye çalışıyor.

Wall Street Jounal Türkiye'ye bunun trend olduğunu ifade eden biir danışman buldukları formülü şöyle savunuyor, "Roaming anlaşmaları ülke topraklarından derenin akmasına izin verir. Ama o deredeki suyu inceleyemez. O yüzden iki hat da yurtdışından olursa TİB yasal olarak dinleme yapamaz. Yabancı operatörün yurtiçi operatörün alanını kullanması da bu sonucu değiştirmez "

TEKNİK OLARAK MÜMKÜN

TİB'in bu hatlar üzerinden yasal dinleme yapıp yapamayacağı konusunda görüştüğümüz uzman görüşleri hep "Yasal olarak dinleme yapamaz" yönünde. Ancak yasalar izin vermese de sistem TİB'in teknik olarak dinleme yapabilmesine izin veriyor. Çünkü Türkiye'deki 3 operatörün tüm alanı TİB'e açık. TİB isterse bu operatörlerin alanına girerek dinleme yapabiliyor.

Konu hakkında aradığımız TİB hukuk departmanı ise uzmanlardan gelen "Yasal olarak dinleyemez' iddiasına şüpheyle yaklaşıyor. Yetkililer, "Operatörler arasındaki roaming anlaşmasını bilmiyoruz. Ancak, bu anlaşmaların dinleme yapabilmemize izin vereceğini düşünüyoruz" diyor ve bu yorumun sadece kendi yorumları olduğunu, detay konusunda net bir bilgiye sahip olmadıklarını da ekliyor.

Edindiğimiz bilgilere göre bir süre önce dinlenme şüphesi yaşayanların aldığı kriptolu telefonlar da artık dinlenmeye engel değil. Çünkü satılan kriptolu telefonun algoritmalarının BTK ile paylaşılması şartı var. O algoritmayı alan da savcının isteğiyle yasal olarak o telefonları dinleyebilir.

Aslında konu sadece Türkiye ile sınırlı değil. Bir süre önce ABD'nin de internet şirketlerinin trafiğini, bu şirketlerin haber olmadan, hatta ülke ülke izlediği ortaya çıkmıştı. Konu ulusal güvenlik olduğunda her ülke yasalarla kendisine verilen sınırı aşabiliyor. Bu nedenle konuya yakın kaynaklar ulusal güvenlik söz konusu olduğunda aslında yasal dinleme yapılıp yapılamaması konusunun dinlemenin gerçekleşmesi konusunda çok da etkili olmadığını savunuyor.

BTK ise konuya yönelik sorumuza henüz bir cevap vermedi.

Bu arada The Wall Street Journal daha önce operasyonların başladığı ilk dönemdeTürkler'in ilk tepkisinin gizli kamera ve böcek avına çıkmak olduğunu yazmıştı.