BIST 9.916
DOLAR 35,02
EURO 36,71
ALTIN 2.970,14
HABER /  GÜNCEL

Dink'in kardeşi o hakime böyle seslendi

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in kardeşi Orhan Dink, hükümete, dava hakimine ve dava savcısına tepkili...

Abone ol

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in kardeşi Orhan Dink, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Rüstem Eryılmaz'a ve temyiz sürecinin beklenmesi gerektiğini söyleyen hükümet üyelerine tepki gösterdi.

Hrant Dink'in kardeşi Orhan Dink, mahkeme başkanının 'Örgüt yok diyemem, delil yok' sözlerine "Peki ama sen iyi aradın mı bu örgütü de bulamadın?" sözleriyle seslendi.

Vatan gazetesine açıklamalarda bulunan Orhan Dink, delillerin bilinçli olarak saklandığını anlattı:

Bu soruşturmada deliller hep saklandı, imha edildi, gizlendi. Düşünün önemli bir siyasi cinayet işlenmiş. Poliste Yasin Hayal'in, Osman Hayal'in ve Hrant Dink'in telefon numarası var. Polis Yasin ve Osman Hayal'in cinayet günü nerede olduğunu cep telefonlarının kayıtlarına bakarak araştırmaz mı? Bunu bulmak birkaç saniyelik iş. Osman Hayal'in o gün Trabzon'da olduğu yalanı inandırılmak istendi.İfadeleri öyle aldılar. Ama avukatlarımız dosyadaki verilere bakınca gördüler ki, Osman Hayal cinayet günü İstanbul'daymış. Bu soruşturmanın nasıl yürütüldüğünü gösteriyor. Bu soruşturmanın başında Terörle Mücadele Şube Müdürü Selim Kutkan ve özel yetkili savcı Selim Berna Altay vardı. Ergenekon dosyalarında gördüm: Selim Kutkan 2009'da telefonla Ergenekon sanıklarına operasyon bilgisi verirken dinlemeye takılmış. Bu soruşturmayı yürüten adam bu. Sanık olabileceklere soruşturma yaptırdılar.

TİB KAYITLARI ARAŞTIRILMADI

En son TİB'den gelen, ailenin çabasıyla bulunan cinayet günü olay yerinde sinyal veren bazı cep telefonlarının sanıklarla görüşme yaptığına ilişkin bilgiler olduğunu dile getiren Dink, bu delillerin de diğerleri gibi gözardı edildiğine dikkat çekti:

"Bu bile araştırılmadan nasıl örgüt için delil yok denir? Bu cinayetin öncesi de hiç tartışılmıyor. Abimin son iki yazısı delil niteliğindedir. Oraya bakın örgütü görürsünüz. Cinayetten sonra, savcılar bizi adliyeye çağırdı. Bütün aile, ben, Rakel, Arat, Delal, Sera gittik. Hepimiz Veli Küçük, Kemal Kerinçsiz ve Levent Temiz'i kayda geçirdik. Ama savcılık usulen birinin bile ifadesini almadı"

Mahkeme Başkanı, duruşmalarda bizim taleplerimizi kabul etmiş olsaydı, delillerin peşine düşmüş olsaydı, şimdi vicdanı rahat olurdu. Vicdanım rahat değil diyor, merak ediyorum acaba benim gibi geceleri uykusuz mu kalıyor? O mahkeme ve başkanı bağımsız Türkiye Cumhuriyeti adaletini temsil ediyor. Onlar bu davanın bu hale gelmesinden sorumludur. Cesur olsalardı her şey farklı olabilirdi"

ERMENİ DİYE ÖLDÜRÜLDÜ

Mahkemek başkanı kadar savcısının da hataları olduğunu söyleyen Orhan Dink, bu tepkisini de şu sözlerle dile getirdi:

"Bu cinayet bir nefret suçu. Bugün savcı da mahkeme başkanına karşı konuşmuş. Ben onu da eleştiriyorum. Delil var diyor, örgüt buçundan ceza verilmeli diyor ama duruşmada 'Dink Ermeni olduğu için öldürülmedi' dedi. Hrant Dink, Ermeni olduğu için öldürüldü. Bunu bütün Türkiye görmek zorunda. Dink Anadoluluydu, sosyalistti, iyi bir aydındı ama bütün bunların ötesinde, Ermeni diye öldürüldü."