Hrant Dink cinayeti hakkındaki 24. duruşmada Dink ailesinin avukatı olay günü ve yerinde sanıklarla irtibatlı telefonların kullanıldığını söyleyerek kayıtların incelenmesini istedi.
Abone olAgos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in beş yıl önce silahlı saldırı sonucu öldürülmesine ilişkin davada, Dink ailesini temsil eden Fethiye Çetin, olay günü ve yerinde "tutuksuz sanıklar Mustafa Öztürk ve Salih Hacısalihoğlu ile doğrudan irtibatlı olan telefon numaralarıyla çok sayıda görüşme yapıldığını" söyledi.
Müdahil avukat Çetin, "Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'ndan (TİB) gelen telefon kayıtlarında mahkemenizde yargılanmakta olan sanıklarla irtibatlı herhangi bir kişinin olmadığı" bilgisi doğru değildir" dedi.
Müdahil avukata göre, sanıklarla ilişkili telefonlar, cinayetin işlendiği gün ve saatte olay yerindeydi.
Fethiye Çetin konu hakkında emniyet yetkililerini de suçladı: ''Bu kadar kısa zamanda ve çok hızlı bir biçimde tarafımızca yapılan bir çalışmada dahi elde edilebilen sonuçların, teknik olanaklar bakımından çok gelişmiş olduğunu bildiğimiz emniyet birimlerince nasıl görülemediğini ve bunun doğru bir bilgi imiş gibi savcılığa nasıl rapor edildiğini hata olarak değerlendirmek asla mümkün değildir." dedi.
Delilllerin karartıldığı suçlamasında bulunan Çetin, Hrant Dink'in öldürüldüğü 19 Ocak 2007 tarihinde, şüpheli görünen bir şahsın Akbank Pangaltı Şubesi ve Saray Kumaşçılık önünde olmak üzere iki noktadan cep telefonuyla konuştuğunun güvenlik kameraları görüntülerinden tespit edildiğini, ancak talepleri üzerine olaydan yaklaşık 5 yıl sonra TİB'den gönderilen kayıtlarda güvenlik kameralarının zaman göstergelerinin uyumlulaştırıldığını ve incelemenin de bu farklılık gözetilerek yapıldığını savundu.
Kayıtlar istendi
Çetin, daha ayrıntılı bir inceleme yapabilmek ve varılan sonuçları netleştirmek için şüpheli görüşmelerin yapıldığı numaraların cinayet tarihi olan 19 Ocak 2007'den geriye doğru 5 ay ve ileriye doğru da 1 aylık süreye ait HTS dökümlerinin (arayan vearanan kaydı) istenmesini ve incelenmesini istedi.
Ayrıca HTS dökümlerinde tüm kayıtların muhafazası için tedbir kararı talep edildi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın 24. duruşmasına sadece 14 sanıktan sadece tutuklu sanıklar Erhan Tuncel ve Yasin Hayal katıldı.
'Beni ortadan kaldırmak istiyorlar'
Yasin Hayal, duruşmada tutuklu bulunduğu cezaevinde, gardiyanlar tarafından tehdit edildiğini ve hayatının tehlike altında olduğunu savundu.
Hayal, "Bütün dünyanın şunu bilmesini istiyorum: Benim gençliğimden, benim heyecanımdan ve fakirliğimden faydalanan Türkiye Cumhuriyeti, beni ortadan kaldırmak istiyor." diye konuştu.
Avukatların kendisini tehdit edenlerin isimlerini vermesini istemesi üzerine ise Hayal isimleri bilmediğini, gözle teşhis yapabileceğini söyledi.
Hayal ayrıca kullanıldığını savunup, ''Beni davada ismi geçen herkes kullandı." dedi.
Adalet talebiyle eylem
Duruşma öncesinde Beşiktaş'taki Barbaros Parkı'nda toplanan bir grup, dava sürecini protesto etti.
''Hrant'ın arkadaşları'' adı altında örgütlenen yaklaşık 200 kişilik grup, buradan duruşmanın yapıldığı İstanbul Adliyesi'ne yürüdü.
Aralarında Dink'in eşi Rakel Dink, BDP milletvekili Sebahat Tuncel, Profesör Gencay Gürsoy, İşadamı Osman Kavala, gazeteci Oral Çalışlar'ın bulunduğu göstericiler 'Hrant için adalet için', 'Affetmeyeceğiz" yazılı pankart ve dövizler taşıdı.
Yapılan basın açıklamasında, yargılamada 5 yılın sonuna yaklaşıldığı vurgulanılarak, "katillerin devlet kalkanıyla gizlendiği'' savunuldu.
Dink cinayetinde tetiği çeken Ogün Samast geçen Temmuz ayında 22 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Samast, suikast sırasında 17 yaşındaydı.