Dink cinayetinde ihmalleri bulunduğu gerekçesiyle haklarında dava açılan askerler ikinci mahkemede şok ifadeler verdi;
Abone ol AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinde ihmalleri bulunduğu gerekçesiyle haklarında dava açılan Jandarma Başçavuş 39 yaşındaki Okan Şimşek ve Uzmançavuş aynı yaştaki Veysel Şahin, ikinci kez yargıç karşısına çıktı.Sanıklar, Hrant Dink’in öldürüleceği yolundaki istihbaratı üstlerine bildirdiklerini, ancak amirlerinin zamanında gereğini yapmadığını öne sürerek, cinayete doğru giden süreci anlattı.
6 aydan 2 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan sanıklardan Jandarma Kıdemli Başçavuş Okan Şimşek, ifadesinde şunları söyledi:
“2006 yılı Temmuz ayında Coşkun İğci, Jandarma Uzmançavuş Veysel Şahin’i telefonla arayıp, görüşmek istediğini söylemiş. Veysel ile birlikte gittiğim Meydan Parkı’nda, Coşkun İğci ile tanıştım. İğci, Veysel’in arkadaşıydı. Coşkun İğci, MC Donald’s bombacısı Yasin Hayal’in akrabası olduğunu ve İstanbul’da Ermeni bir gazeteciyi öldürmek istediğini söyledi. Yasin Hayal’in İstanbul’a gittiğini, gazetecinin sahibi olduğu gazete ile yaşadığı evin arasındaki bölgenin krokisini çıkardığını anlattı. Yasin Hayal’in kendisinden el yapımı bir silah istediğini ve onun için de para verdiğini söyledi. Biz de silah almamasını, amirlerimizle konuştuktan sonra kendisine bilgi vereceğimizi söyledik.”
ÜSTLERİMİZ HERŞEYİ BİLİYORDU
Yasin Hayal'in eniştesi olan Coşkun İğci ile konuşmaları sonrasında Jandama İstihbarat Şube Müdürü Yüzbaşı Metin Yıldız’ı telefonla aradığını belirten Başçavuş Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizi Akçaabat İlçesi, Yıldızlı Beldesi’nde bir lonaktaya çağırdı. Veysel ile gittik. İstihbarat Şube Müdürü Yüzbaşı Metin Yıldız ve Asayiş Şube Müdürü Binbaşı Ali Oğuz Çağlar oradaydı. Metin Yıldız ile konuşmak için başka bir masaya geçtik. Coşkun İğci’den aldımız bilgileri kendisine aktardık. Yüzbaşı Yıldız da bize, Yasin Hayal ile Jandarma Başçavuş Hüseyin Yılmaz’ın ilgilendiği ve bilgileri onunla paylaşmamı istedi. Ben de ertesi sabah olağan toplantı öncesi Jandarma Başçavuş Hüseyin Yılmaz ile konuşma yaparak konuyu kendisine anlattım. Daha sonra Jandarma Komutanı Jandarma Albay Ali Öz, İstihbarat Şube Müdürü Metin Yıldız, Asayiş Şube Müdürü Ali Oğuz Çağlar, Jandarma Yüzbaşı Hüsamettin Polat, Jandarma Başçavuş Hüseyin Yılmaz, Jandarma Başçavuş Gökhan Aslan ve ben yapılan bir toplantıda hazır bulunduk.
Toplantıda İstihbarat Şube Müdürü Metin Yıldız, Yasin Hayal’in İstanbul’da Ermeni asıllı bir gazeteciyi öldürme planı içersinde olduğunu söyledi. Albay Ali Öz de konuyu daha sonra özel olarak konuşacaklarını söyledi. Toplantı sonrasında Veysel Şahin, Hüseyin Yıldız ve Hacı Ömer Ünalır, internetten Agos Gazetesi ve Hrant Dink hakkında bilgiler derledik. İnternetten aldığımız bilgileri İğci’den aldıklarımız ile birleştirerek bilgi notu haline getirdik. Bir süre sonra Jandarma Uzmançavuş Hacı Ömer Ünalır bir gün yanıma geldi ve Yasin Hayal ile ilgili verdiğimiz bilgiler konusunda hiçbir işlem yapılmadığını söyledi. Bunun üzerine Şube Müdürü Yüzbaşı Metin Yıldız’ın yanına giderek bilgileri tekrar anlattım ve önemli olabileceğini söyledim. Bana, ‘Sonra ben emir veririm’ demekle yetindi. Bunun üzerine çok sinirlendim ve çıktım. Hacı Ömer Ünalır’a da ‘Şube müdürü emir verecekmiş’ dedim.”
EMİR VERİLMEDİ
Jandarma Kıdemli Başçavuş Okan Şimşek, ellerindeki tüm bilgileri üstlerine bildirdiklerini, kendilerine bu konuda hiç bir emir verilmediğini söylerek ifadesine şöyle devam etti:
“Cinayetin işlendiğini, Veysel ile katıldığımız bir operasyondan sonra dinlenmek için gittiğimiz Faroz balıkçı barınaklarının çay bahçesinde televizyondan öğrendik. Bunun üzerine Yüzbaşı Metin Yıldız’ı aradım, bulunduğu yerde televizyon varsa açıp haberlere bakmasını istedim. Ardından Hüseyin Yılmaz’ı aradım. 10 dakika sonra da Jandarma Başçavuş Hüseyin Yılmaz beni aradı ve ‘Abi ne olacak şimdi’ dedi.
Bir sonraki gün Jandarma Başçavuş Gazi Güren beni aradı ve nerede olduğumu sordu. Bana 156’ya bir telefon geldiğini ve Hrant Dink'i öldürenin, Pelitli’de oturan Ogün Samast olduğunu söylediğini anlattı. Veysel ile birlikte merkeze geçtik. Yüzbaşı Metin Yıldız beni odasına çağırdı. Elimizdeki bilgilerimizi tekrar aldı. Yüzbaşı Yıldız, Jandarma Başçavuş Gazi Güren’i de çağırarak elindeki bilgileri ona verdi. Haber kayıp ve bildirim formu çekmesini istedi. Form Jandarma Genel Komutanlığı ve Bölge Komutanlığı’na çekildi.”
COŞKUN SUSSUN DEDİLER
Kendilerine cinayeti önceden bildiren Coşkun İğci’nin kimseyle konuşmamasının istendiğini belirten Jandarma Başçavuş Okan Şimşek, “Coşkun ile önceden görüştüğümüz için bize onunla konuşmamız ve sessiz kalması gerektiği söylendi. Coşkun bize takip edildiğini ve her yerde görüşemeyeceğini söyledi. Mesai bitiminde Coşkun'la Değirmendere’de buluştuk. Kimseyle konuşmamasını söyledik. O da bize sinirlenerek, ‘Benim kimseyle bir husumetim yok. Ben size bilgi verdim, siz değerlendiremediniz’ dedi. Sonra birşey diyemeden yanından ayrıldık” dedi.
GERÇEK ORTAYA ÇIKTI
Dink ailesinin avukatı Engin Cinmen, sanıkların bugün gerçeği söylediğini belirterek, “Daha önce verdikleri ifadeleri geri aldılar. Hrant Dink’in katilini Jandarma Komutanlığı’nın tüm yetkilileri biliyordu. Hiçbir önlem almadıkları ortaya çıktı. Böyle bir kurumun bu olayı örtbas etmek için nelere başvuruduğu ortaya çıktı. Adaletle oynanılmamalı” dedi.