BIST 9.930
DOLAR 35,21
EURO 36,71
ALTIN 2.972,88
HABER /  GÜNCEL

Dindarları ve laikleri dengede tuttu!

The Economist, Emine Erdoğan'ın Türkiye'de laikler ile dindarlar arasında çok önemli bir dengede yürüdüğünü yazdı. Dergi yazısında Emine Erdoğan'ı öve öve bitiremedi.

Abone ol

Dünyaca ünlü finans ve ekonomi dergisi The Economist'in Emine Erdoğan yorumu: 17 ay önce Tayyip Erdoğan başbakan olduğunda, laik ve dindar çoğu Türk, Emine Erdoğan'ın söz dinleyen bir eş olup evde oturacağını umuyordu. Laik kesim, Türkiye'nin dışarıda diğer devlet liderlerinin eşlerinden farklı giyinen bir kadın tarafından temsil edilmesinden rahatsızlık duyacaktı. Dindar kesim ise dinine bağlı Müslüman bir kadının, zengin ve güçlü batılılarla sıkı fıkı görünmesinden hoşlanmayacaktı. Ancak Emine Erdoğan, laikler ile dindarlar arasından çok dikkatli bir şekilde yürüyor. Türk First Lady'sinin dengeleyici üslubu ülkesi için önemli bir dönüm noktası... Bu açıdan Erdoğan son 20-30 yılın en etkili, en gözde ve en popüler First Lady'si... Erdoğan, başörtüsü takan Müslüman bir kadın olarak, resmi davetlere katılamıyor çünkü bu tür giyinen kadınların kamusal alanlarda bulunmaları yasak. Aynı zamanda bir başka sıkıntısı daha var. Bir yandan kocasının destekçilerini küstürmemeye çalışırken, bir yandan da aşırı dinci bir Müslüman imajı çizmeme uğraşı veriyor. Ramazan'da iftarını dindar Ankaralılar ile birlikte açıyor, ancak ABD First Lady'si Laura Bush ile görüşürken de tıpkı evindeymiş gibi rahat davranıyor. Arkadaşları tarafından çetin, zeki ve espritüel olarak tanımlanan dindar First Lady, perde arkasında büyük bir ağırlığı sırtında taşıyor. Çünkü İslami içgüdülerini ne zaman ön plana çıkartacağını, ne zaman da geri planda bırakacağını sürekli hesaplamak zorunda. Hayat hikayesi de oldukça merak uyandırıcı. Siirt'teki Arap bir ailede doğdu. İslami politikalarla daha küçük yaşta tanıştı. İstanbul'da tanıştıklarında kocası iyi şiir okuyan, genç bir lider adayıydı. İlk günlerde Tayyip Erdoğan'ın annesinin tepkileri ile başetmek zorunda kaldılar. Çünkü annesi, Tayyip Erdoğan'ın çarşaflı bir kadınla evlenmesini istiyordu. İslami bir kadın yazar olan ve çiftin arabuluculuğunu yapan Yüksel Şenler'in anlattığına göre Tayyip Erdoğan annesini ikna etmeye çabalarken oldukça kilo kaybetti. Hatta bir hayalete döndü. Şu anda kapalı olan Refah Partisi'nin kadın kollarında görev yapan Emine Erdoğan kocasının 1994'te İstanbul Belediye Başkanı olmasına yardım etti. Erdoğan'ın okuduğu bir şiiri yüzünden 4 ay hapis cezası alması çifti derinden etkiledi. Eşi AKP'yi kurup iktidara hazırlanırken Emine Erdoğan da arkadaşlarının söylediğine göre Şafilikten (İslam'ın kadınla erkek arasında evlilik dışı herhangi bir fiziksel temas olmasını yasaklayan bir kolu) ayrılarak Hanefiliğe adım attı. Böylece erkekler ve Müslüman olmayan kadınlarla el sıkışabilecekti. Türkiye gibi batı dünyası ile ilişkilerinde doğru tınıyı yakalama uğraşı veren bir ülkede Emine Erdoğan'ın başarısı önemli bir gerçeğe işaret ediyor: Daha demokratik bir Türkiye aslında daha dindar bir ülke de olabilir.