Dinç Bilgin bombaları patlatmaya devam ediyor. Bu kez Paşa ve Erdoğan itirafı ile Aydın Doğan bombaları geldi.
Abone olO dönem Recep Tayyip Erdoğan'ı görmezden geldiklerini itiraf ederken “Şu an partisinin ve Türkiye'nin 4-5 sene ilerisinde” değerlendirmesinde bulundu.
HEPİMİZİN BİR PAŞASI VARDI Dinç Bilgin, 28 Şubat dönemindeki durumu anlatıyor; *"Bir garip ortam. Aydın Doğan'ın paşası var. Dinç Bilgin'in paşası var. Cavit Çağlar'ın paşası var. Sizin paşalarınız kimdi? İşlerinizi kolaylaştırdı mı? -28 Şubat, sadece ordunun yaptığı bir müdahale miydi? Dışarıdan bir müdahale var mıydı? |
Türkiye gazetesi muhabiri Fatih Vural, Dinç Bilgin ile İzmir'de başlayıp, emeklilikgünlerini geçirdiği İstanbul'daki günlerine uzanan bir röportajın ikinci bölümünü bugün yayınladı.
ZENGİNLEŞTİM... TEMBELLEŞTİM
Etibank'ı almak ve gazete patronluğundaki özensizliğim. Kontrolü kaybetmemeliydim. Sonra tembelleştim, zenginleştim. İtiraf edeyim, çok çalışkan birisi de değildim. Dalgacılığı severdim. Sonra fazla dalgacılık yapmaya başladım. Yazı işleri toplantılarına daha az gider oldum. Yanlış ve ayıp yaptığımız zaman gazetede, fena halde müdahale edip hatayı bastırırdım en başta. Sonra bastırmamaya başladım. Özensiz davrandık, insanların hayatlarını zorlaştırdık, haksız yere haber yaptık.
DSP'NİN OPERASYONU MUYDU?
Bana göre evet. Türkiye'de o zaman başbakan rahatsız. Onun yerine geçmeye meraklı adamlardan birisi de Zekeriya Temizel. Sermaye çevreleriyle yeni yeni ilişki kurmaya çalışan o zamanki İçişleri Bakanı Saadettin Tantan da ANAP'ta Mesut'un yerine geçme meraklısı. Bankaya el konduktan sonra ben yurt dışından döndüm. Sabah'ın bütün hesaplarına el konuldu. Kendi depomuzdan kâğıt alamaz duruma geldik. Ankara'ya gidildi, biraz gevşetildi, fakat durum sıkışık.
GÜNGÖR BAŞLIYOR AĞLAMAYA...
Zekeriya Temizel, bizim gazeteden birtakım adamları çağırdı. Bilal Çetin, Güngör Mengi var. Sabah'a kayyum atamak istiyorlar. Kayyumu da Güngör'e teklif ettiler. Benimle arası iyi o zaman, Güngör başlıyor ağlamağa. “Ben bunu patronuma yapamam.” diyor. Çekip gidiyor. Ağlar o, sıkıştığı zaman. Dertleri başkaydı, Sabah'a hâkim olup partiyi de ele geçirmek istiyorlardı. Zekeriya Temizel bir yandan, Hüsamettin Özkan diğer yandan devirmeye çalışıyor. Biz güç savaşının kurbanıydık.
VATAN AYDIN DOĞAN'IN BİR OPERASYONUYDU
GENELKURMAY'DAKİ O BÖLÜM *Savunma Koleji diye bir şeyi vardı, Genelkurmay'ın. Genelde en kakavaları, en budalaları alırlardı oraya. *O tarihte, alıp, yetiştirip, askeri duyarlılığı fazla gazeteciler haline getiriyordu insanları. |
Eski adamlarının Vatan'ı kurmasını ihanet olarak algıladınız mı sorusuna "Üfff, fena halde hem de!" yanıtını veren Bilgin şöyle devam etti;
"Aydın Doğan çağırdı, gittiler. Vatan Gazetesi zaten onun organizasyonuydu! Böyle bir gazete çıkartıp para kazanmaya da ihtiyacı yok. Yapmak istediği, Sabah'ın yerini alacak, bizim adamlarımızla bir gazete çıkarmak!"
DOĞAN İLE TAVLA OYNUYORDUK
"Aydın Doğan ile aranız iyi değil miydi?" sorusuna Dinç Bilgin, "Tavla oynuyoruz; ama onda da gayet sert, kırıcı gidiyor. Hiç iyi değildi ki! Rekabet bu!" yanıtını verdi.
ZAFER MUTLU İLE KARŞILAŞTIĞINDA...
"Enteresan… Zafer, ayrılacağını bana haber vermeden Bodrum'a gitti, bir daha dönmedi. Uzun seneler görmedim onu. 3-4 sene sonra karşılaştık. İkimiz de kendimizi tuttuk.
DİNÇ BİLGİN DÜN DE SABAH GAZETESİNİ ÇIKARAN EKİBİ BU SÖZLER İLE SUÇLAMIŞTI... |
DOĞAN İLE İFLASTAN SONRA KARŞILAŞMASI
"O, zafer kazanmış bir komutan. Ben de yenilmiş, her şeyini kaybetmiş birisi. Diyalog buydu! Oyun bitti!"
TAYYİP BEY MUHTEŞEM BİR BAŞBAKAN
"Tayyip Bey muhteşem bir başbakan. Kendi partisinin de, Türkiye'nin de 4-5 sene önünde bir adam. Müthiş bir vizyoner. İnsanı hayretler içinde bırakıyor. Yetiştiği şartlardan, bulunduğu çevreden böyle bir vizyonerin çıkıyor olması, beni de hayrete düşürüyor; ama hayranlık duymamak mümkün değil.
Belediye başkanlığı zamanında haksızlık yaptığımı çok düşündüm. Görmedik. Fark etmedik, böyle bir vizyoner olabileceğini.
Şöyle söyleyeyim, bir şiir okuduğu için hapse atılmasına yeterince tepki vermek lazımdı. Kimse öyle bir tepki vermedi. Ben de hapisteydim o dönemde.