BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Dilipak'tan cemaate zehir gibi yazı

Cemaat-hükümet kavgasında zehir gibi yazı. Dilipak, 28 Şubat'tan girdi, cemaatin kolejlerinden çıktı!

Abone ol

Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak cemaati yerden yere vuran bir yazı kaleme aldı.  Birbirinden vahim iddialarda bulunun Dilipak bu gidişle cemaatin kolejlerini bile kaybedebileceğini söyledi.

Cemaatin 28 Şubat sürecinde darbecilere destek verdiği iddiasında bulunan Dilipak "Ecevit olsa, okulların anahtarlarını teslim ederlerdi ama, Erdoğan olunca olmaz" dedi

Cemaatin  MİT, Emniyet gibi kurumlarda kadrolaşma amacında olduğunu söyleyen Dilipak bunun detaylarının medyaya yansıyabileceğini söyledi.

İşte o satırlar... 

Cemaatin bu tavrını anlamak mümkün değil. Bir çırpıda hoşgörü filan kalmadı. Kimsenin umurunda değil bu konu, ama var güçleri ile asılıyorlar..

Cemaat dershaneciliğe devam etsin, bakalım ne kadar devam edecekler. Bana kalırsa bu gidişle dershaneleri kurtaralım derken kolejlerinden olacaklar.. Öfkeyle kalkan zararla oturur..

ELLERİNDEN GELSE GEZİ'YE ÇIKACAKLAR

Kararlılık gösterisi meydan okumaya dönüşüyor.. Bu cemaat bu kadar basıncı taşıyamaz.. Haddinden fazla şiddet gayedeki hikmeti yok eder.. Birilerinin ellerinden gelse sanki Gezi’ye çıkacaklar.

28 ŞUBATÇILARA SAHİP ÇIKTILAR 

28 Şubat’a da, 28 Şubatçılara da sahip çıkma noktasına geldiler.. 28 Şubat’ta bile bu kadar baskı olmadığını söylemeleri boşuna değilmiş.. Birtakım yakışıksız ve başka çağrışımlar yaptıran benzetmeler işin ciddiyet ve nezahetine gölge düşürdü.. Aynı çağrışımların bize yapılması halinde ne düşünürdük, bunu düşünmemiz gerekirdi.. Bunu kim yazdı, ya da kim söyledi, nasıl bu mesajı alıp yayına koydular.. Demek ki, birilerinin öfkeleri bazı şeyleri düşünmelerini engelliyor..

ECEVİT OLSA ANAHTAR TESLİM EDERLERDİ 

Ecevit olsa, okulların anahtarlarını teslim ederlerdi ama, Erdoğan olunca olmaz.. Hani dershane işi, bana kalırsa işin bahanesi.. Cemaat aslında MİT, Emniyet filan konusunda da kendine göre bir kadrolaşma çabası içinde. Bu konudaki ayrıntılar yarın bir gün medyaya düşerse o zaman işin suyu çıkar..

Birilerinin cemaatin önde gelenlerine “fazla naz aşık usandırır” demesi gerek.. Çevrelerindeki insanları tercihe zorlarlarsa, çoğu yanlarında kalmaz..
Birileri cemaatin himayesinden istifade ettiği için onu kaybetmeme pahasına, birileri de, cemaatin öfkesini çekmeme adına bu tartışmaya girmiyorlarsa, bu işlerin ne zamana kadar böyle devam edeceğini de hesaba katmaları gerek. Bu iş böyle devam edemez..

HÜKÜMET HER KARARINI ATLANTİK ÖTESİNE ONAYLATAMAZ 

Hükümet her kararını Atlantik ötesine onaylatacak diye bir kural yok.. İtirazınız varsa yargıya gidin, sandık var.. Ya da böyle de devam edebilirsiniz..
Bu işin zamanlaması da yanlış, yöntem de yanlış, iddiaları da gerçek dışı.

DİNLEMİYORLAR Kİ ANLASINLAR 

Dershaneler kapatılmıyor, okula dönüştürülüyor.. Dershaneler diploma verecek. Ayrıca bir okula gerek kalmayacak.. Bu iş bugünden yarına değil, 3 yılda gerçekleşecek bir proje..

Aslında geç kalan bir uygulama idi.. Bu iş ilanihaye böyle de gidemez. Bu konu aslında çözümün bir parçası. Başlangıcı.

Üniversite için ücretsiz takviye projeleri de hayata geçirilecek.. Yoksullar çaresizliğe terkedilmeyecek. Kurs parası bulamayanların da yararlanacakları bir sistem kurulacak.

Dinlemiyorlar ki anlasınlar. Kendi ezberlerini tekrarlayıp duruyorlar.

Tam da Diyarbekir buluşması sırasında, tam da adaylar belirlenirken, tam da yurtdışında Türkiye üzerinde bir takip hesapların gündemde olduğu bir zamanda, bu kadar yanlışı nasıl üstüste getirmeyi başardılar..

Afişlerdeki mesaja bakıyorum, Tv reklam spotuna bakıyorum, bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu diyeceği geliyor insanın..

“Neuzubillahi minsseyase” diye başlayıp, bu noktaya savrulmakta ayrı bir konu..

Belki de böylesi iyi oldu.. Bu iş bir gün patlayacaktı. Bu işin üzeri hep örtülmeye, kriz ertelenmeye çalışıldı.. Bu işler herkesin bildiği bir sır olarak kaldı.. Eğer bu işler böyle devam edecek olursa, sanırım konuşacak daha çok konu başlığı çıkacak..

KİMSE KENDİNE GÜVENMEMELİ

Kimse kendi nefsine güvenmemeli.. Servet, silah, iktidar, makam, koltuk, güç, kadın-erkek ilişkilerindeki sapmalar beraberinde çok büyük değişiklikler getirebiliyor.. Eskiler boşuna “Beni bana bırakma Rabbim!” diye dua etmemişler..

Toplumun çok büyük bir kesimi bu tartışmanın dışında.. Twitter’da hit olmak çok zor değil. Zaten dağıtılan el ilanları ortada.. Bu kadar ağır kışkırtmalar ve belli yayın organlarının haber bombardımanına rağmen toplumda ciddi bir tepki yok..

CEMAAT YARA ALIR 

Bu iş ne kadar gündemde kalırsa Cemaat o kadar yara alır.. Bu şekilde bu tartışmanın sürdürülmesi de mümkün değil..

Hani Zaman’daki bazı yazarlar daha önce AK Parti ve Erdoğan hakkında yaptıkları o yayınlardan sonra bu iş çok farklı anlamlar kazanmaya başladı..

Cemaatte bu işi kendi içinde konuşup tartışmaya başlamış olsa gerek.. Bu iş daha fazla sürdürülecek olursa, keskin sirke daha fazla küpüne zarar verecektir.. Hem zaten bu tartışmalardan sonra bu işin eskisi gibi sürdürülmesi de mümkün değil.