BIST 9.916
DOLAR 35,00
EURO 36,71
ALTIN 2.968,74
HABER /  GÜNCEL

Dil cinsel organ değil kararı

Kızı ağzından zorla diliyle öpen sanık hakkında farklı kararlar veren yargı, cinsel saldırıya ilişkin gerekçelerinde ilginç ifadelere yer verdiler.

Abone ol

Dili cinsel saldırı için elverişli organ görmeyen Yargıtay, ağzın da cinsel organ olmadığına karar verdi.

Yargıtay 14. Ceza Dairesi, bir kızı, dilini de kullanarak zorla öpen sanığın eyleminin basit cinsel istismar suçu olduğuna hükmeden yerel mahkeme kararını bozdu.

Daire, eylem "organ sokma suretiyle" gerçekleştiğinden nitelikli cinsel istismar suçunun oluşacağına karar verdi. 

Yargıtay Ceza Genel Kurulu ise Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının "dil"in cinsel saldırı için elverişli organ olmadığı gerekçesiyle bu karara yaptığı itirazı kabul ederek, eylemin basit cinsel istismar olduğuna hükmetti.

Fethiye'de ailesiyle tatil yapan Melisa P, kaldığı otelin restoranındaki tuvalette karşılaştığı Turgut B. tarafından sıkıştırıldığını ve zorla öpüldüğünü iddia ederek şikayetçi oldu.

Turgut B. hakkında Fethiye 2. Sulh Ceza Mahkemesinde dava açıldı.

Mahkeme, Turgut B'yi Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) cinsel taciz suçunu düzenleyen 105/1. maddesi uyarınca 4 ay karşılığı adli para cezasına çarptırarak, 2 bin 400 lira ödemesine hükmetti.

Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 14. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu.

Daire kararında, mağdurenin, sanığın kendisini öperken dilini ağzına soktuğu yönündeki beyanı karşısında, eylemin, "Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası" öngören kanun hükmü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kaydedildi.

Eylemin bu yönüyle nitelikli cinsel istismar suçunu oluşturup oluşturmadığının üst dereceli ağır ceza mahkemesi tarafından belirlenmesi gerektiği ifade edilen kararda, Fethiye Sulh Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararı vermek yerine yargılama yapması bozma nedeni sayıldı.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Daire kararına itiraz etti.

Başsavcılığın itirazında, suçun nitelikli cinsel istismar boyutuna ulaşabilmesi için, bu suça yönelik failin kullandığı organ veya sair cismin bu suçu işlemeye elverişli olması gerektiği belirtilerek, "Failin memesini veya dudağını zorla mağdurenin ağzına sokması fiilinde, meme veya dudak nitelikli cinsel saldırı suçunu işlemeye elverişli olmaması sebebiyle suç basit cinsel saldırı boyutunda kalacaktır" denildi.

MAĞDURENİN ORGANININ CİNSEL MOTİF TAŞIMASI GEREKMEKTEDİR

İtirazda, "Suçun nitelikli boyuta ulaşabilmesi için, ya failin kullandığı organ veya sair cismin cinsel motif taşıması ya da cinsel saldırı fiiline maruz kalan mağdurenin organının cinsel motif taşıması gerekmektedir. Eğer failin kullandığı organ veya sair cisim, cinsel motif taşımıyor ve mağdurun fiile maruz kalan organı da cinsel organ kabul edilmiyorsa suçun nitelikli cinsel saldırı olarak kabul edilmesi mümkün olmayacaktır" ifadeleri kullanıldı.

DİLİ TAM OLARAK GİRERSE NİTELİKLİ CİNSEL SALDIRIYA TEŞEBBÜS OLUR

Daire kararı kabul edildiği takdirde uygulama zorluğunun kaçınılmaz olacağı ifade edilen itirazda, "Örneği sanığın dilinin mağdurenin ağzına tam olarak girip girmediği ve dolayısıyla eylemin nitelikli cinsel istismar boyutuna ulaşıp ulaşmadığı veya sanığın dilinin tam olarak girmemesi halinde ise eylemin nitelikli cinsel saldırı suçuna teşebbüs suçunu oluşturup oluşturmayacağı hususunda tartışmalar çıkaracak ve suçun vasfının tayin ve tespiti görevinin ağır ceza mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek davaların uzamasına sebebiyet verilecektir" değerlendirmesinde bulunuldu.

İtirazda, sanığın dilini mağdurenin ağzına sokması eyleminin basit cinsel saldırı suçunu oluşturacağı kaydedildi.

İtirazı karara bağlayan Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığını haklı bularak daire kararını bozdu.

TCK