BIST 8.658
DOLAR 34,35
EURO 37,43
ALTIN 3.025,67
HABER /  GÜNCEL

Dikkatiyle 35 milyon lirayı kurtardı

35 milyon lira değerindeki arazının satış evraklarını inceleyen tapu müdürlüğündeki görevli memurların dikkati dolandırıcılığı önledi

Abone ol

İZMİR'in Balçova ilçesinde, arazi sahiplerinin yerine başkaları adına düzenledikleri sahte noter satış vekalatnamesi ve kimliklerle 35 milyon lira değerindeki araziyi satmak isteyen, 3'ü tutuklu 10 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Davaya konu olan olay 26 Aralık 2014'te meydana geldi. İddiaya göre, şebeke Hasan Tuğrul Akosman (77) ve ablası Hatice Sena Yılancıoğlu (83) ve ölen kardeşlerinin çocukları ile üç hisseli olan İnciarlatı bölgesindeki 37 bin 774 metrekarelik hisseli arazi, Yalova'daki bir noterden Caner Y. ve Abdulkadir Ç. adına alınan sahte vekaletname ve taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri ile Balçova Tapu Müdürlüğü'nde satılmak istendi. Satış evraklarını inceleyen tapu müdürlüğündeki görevli memurlar Serpil Ünal ve Serpil Karapınar, vekaletnamenin sahte olduğunu tespit etti.

Serpil Karapınar, yaptığı incelemede, 35 milyon lira değerindeki arazinin sahiplerinin İstanbul'da yaşadıklarını, daha önce verdikleri vekalet ile satış işlemi yapılmak istenen vekaletteki fotoğrafların birbirlerine benzemediğini, imzalar ile fotoğrafların da tutmadığını tespit etti. Karapınar, ayrıca asıl arazi sahiplerinin okur yazar olmalarına rağmen, satış işlemi için verilen vekalatnamedeki sahte Hatice Sena Yılancıoğlu'nun okur yazar olmadığını fark etti. Karapınar durumu, tapu müdürü olan eşi Cengiz Karapınar'a bildirdi. Tapu Müdürü Cengiz Karapınar, telefonla irtibata geçtiği mülk sahipleri, arazilerinin satışından haberleri olmadığını ve kimseye vekalet vermediklerini belirtince, durumu polise bildirip, satış için şebeke elemanlarına gün verdi. Haber verilmesiyle çalışma başlatan polis ekipleri, satış günü tapu müdürlüğünde önlem aldı. Polis, örgütlü olarak hareket eden şebeke elamanları Abdülkadir Ç., Caner Y., Şükrü S., Ali Osman A., İzzet Y., Vural A., Yüksel E., Hamide S., Sait S ve Serdar S.'yi yakalayıp, gözaltına aldı. Adliyeye sevk edilen süpheliler tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Olayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı İzzettin Namal, 10 sanık hakkında, 'Kamu kurum ve kuruluşlarını, tüzel kişilikleri araç olarak kullanmak suretiyle dolandırıcılığa teşebbüs' ve 'resmi belgede sahtecilik' suçlarından 15'er yıl ile 52 yıl 6'şar ay arasında hapis cezası istemiyle dava açtı. Yargılama aşamasında Abdülkadir Ç. ve Ali Osman A. tutuklandı.

İzmir 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan son duruşmaya, tutuklu sanıklar Abdülkadir Ç., Ali Osman A. ile tarafların avukatları ve bu suçtan tutuklanıp Kartal H Tipi Cezaevi'ne konulan Yüksel E., SEGBİS sistemi ile katılıp, ifade verdi. Sesli ve görüntülü sistemle ifadesi alınan Yüksel E., önce üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi, daha sonra satış işleminin nasıl yapıldığını detaylı olarak anlattı. Yüksel E., “Sanıklardan Ali Osman A. ile samimiyetimiz vardır. Dostum, arkadaşım, abimizdir. Sanık Abdülkadir Ç.'yi onun vasıtasıyla tanıdım. Abdülkadir, elinde çok güzel bir yer olduğunu, buranın sahiplerinin yurtdışında olduğunu, 25 yıldır emlak beyanlarının verilmediğini, yılbaşına kadar verilmezse hazineye kalacağını, bu yeri almak istediğini, iki yaşlı kişi ayarlamamı istedi. Ben de durumu akrabalarım olan Hamide S., Sait S.'ye bildirdim. Satışın gerçekleşmesi durumunda, Abdülkadir kendilerine 200 bin lira para vereceğini belirttim. Onlardan aldığım fotoğrafları Abdülkadir'e verdim. Noterde vekalet çıkardık. Ben bu olayda kullanıldım. Yaptıklarımın suç olduğunu bilmiyordum. Ayrıca Abdülkadir bu olayı tapuda gerçekleştirmiş olsaydı, kimseye para vermeyecekti. Tahliyemi istiyorum" dedi.

"OLAYI BEN ORTAYA ÇIKARDIM"

Sahte satış işlemini ortaya çıkartan tapu çalışanı Serpil Karapınar da duruşmada tanık olarak dinlendi. Karapınar, “Satış işlemindeki evraklarda farklılık olduğunu farkettim. Gerçek mülk sahiplerinin vekalatnamesine baktım. Fotoğraflar birbirini tutmuyordu. Gerçek mülk sahipleri okur yazar iken, bize gelen vekalatnamede parmak izi kullanılması ve vekalatte şahit kullanılmaması dikkatimi çekti. Mülk sahiplerine telefonla ulaştık. Böyle bir satış için vekalet vermediklerini söylediler. Durumu polise haber verdik. Satış günü tertibat alıp sanıkları yakaladılar. Bu olaydan bir gün sonra müdürlüğe bu satışın sorunlu olacağına yönelik bir faks geldi. Ancak içeriğini, kimin gönderdiğini, ben bu yazıyı görmedim" dedi.

Mahkeme heyeti, Yüksel E.'nin bir sonraki duruşmaya getirilmesi için İzmir Cezaevi'ne sevkinin istenmesine, iki sanığın tutukluluk hallerinin devamına, İzzet Y.'nın hakkındaki yakalama kararının devamına karar verip, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.