BIST 9.911
DOLAR 35,20
EURO 36,65
ALTIN 2.962,68
HABER /  GÜNCEL

Dikiz aynasına bakarak ilerlenmez

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Türkiye'nin şu anda hızla toparlanmaya başladığını belirtti.

Abone ol

Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Türkiye'nin şu anda hızla toparlanmaya başladığını belirterek, ''Artık geriye dönüp ah vah etmenin, suçlu aramanın bir yararı yok. Sürekli dikiz aynasından bakarak ilerlemek mümkün değil'' dedi. Koç, ilki Konya'da gerçekleştirilen ve ''Anadolu Buluşmaları'' adı verilen bayi toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin geçtiğimiz 10 yılda büyük ekonomik krizlerle karşılaştığını anımsattı. Yıllarca binbir emekle oluşturulan varlıkların bir bölümünün kaybedildiğini ve şimdi hızla toparlanılmaya çalışıldığını anlatan Koç, şunları söyledi: ''Artık geriye dönüp ah vah etmenin, suçlu aramanın bir yararı yok. Sürekli dikiz aynasından bakarak ilerlemek mümkün değil. Önemli olan ülkeyi yönetenlerin ve bizlerin geçmişten ders alması ve hataları tekrarlamaması. Karamsar olmakla da bir yere varılmıyor. Olayların iyi yönlerini görmek, kendi üzerimize düşen görevi eksiksiz yerine getirmek, morallerimizi bozmadan çok çalışmak başarı için olmazsa olmaz koşullardan birkaçı.'' Hükümetin ve işadamlarının doğru işleri, doğru zamanda, doğru kişilerle yapmak zorunda olduğunu ifade eden Koç, ''Şu anda 59. hükümet tek parti iktidarı olarak iş başında. Bu durum ülkemiz için büyük bir şans. İş dünyası olarak kendilerine azami ölçüde yardımcı olmamız lazım'' dedi. ''DEVLET KESESİNDEN AKTARILACAK KAYNAK YOK'' Mustafa Koç, Türkiye'nin şu anda içinde bulunduğu dönemin kişisel veya sektörel çıkarların takip edileceği bir dönem olmadığına ve bütçe dengelerinin hassas olduğuna değinerek, ''Devlet kesesinden artık hiçbir kurum, sektör veya zümreye aktarılacak kaynak yok. Ülke, kaynaklarını fevkalade dikkatli ve verimli kullanmak mecburiyetinde. Tütüne az verdi deme, buğdaya verilen taban fiyatı yetersiz bulma ve bu konuda hükümeti baskı altında tutma lüksümüz yok. Aksi büyük bir sorumsuzluk ve ülkenin geleceğini tekrar tehlikeye atar'' diye konuştu. Herkesin öncelikle toplum çıkarlarını düşünmek zorunda olduğuna dikkat çeken Koç, kritik dönemi aşabilmek için hükümete de önemli görevler düştüğünü, ekonominin gerçekleri doğrultusundaki ciddi ve tutarlı uygulamaların büyük önem kazandığını, bunun bir anlamının iç ve dış piyasalara güven vermek olduğunu söyledi. ''SİHİRLİ İKİ KELİME MORAL VE GÜVENDİR'' Türk ekonomisinin sahip olduğu büyük potansiyelin ancak hükümetin doğru ve adil uygulamalarının vereceği büyük güven ve moralle ortaya çıkacağını kaydeden Koç, ''Burada sihirli iki kelime moral ve güvendir. Faizler de döviz de dengeler de bu şekilde yerini bulacaktır'' dedi. Koç Topluluğu olarak Türkiye'nin geleceğine hep güvendiklerini, yatırımlara hiç ara vermediklerini ve krizin en dorukta olduğu dönemde ümitsizliğe kapılıp kitle halinde işçi çıkarmadıklarını vurgulayan Koç, zamana ve zemine göre doğru kararlar alarak, verimliliğe ve tasarrufa dikkat ederek, faaliyetlerini sürdürdüklerini ifade etti. Mustafa Koç, ihracatı önemli ölçüde artırdıklarını, 20 yıl önce toplam cironun yüzde 90'ının iç pazar ağırlıklı olmasına rağmen bugünkü satışların yüzde 35'ini ihracat faaliyetlerinden sağladıklarını kaydetti. Hükümetin önünde bilinen güçlüklerin yanı sıra önemli fırsatların da bulunduğuna işaret eden Koç, dünya ve Ortadoğu'nun adeta yeniden şekillendiği günümüzde, hükümetin Avrupa Birliği'nin (AB) bir ülkesi olma yolunda kat etmesi gereken yolları büyük bir inançla yürüme arzusunda olduğunu her fırsatta dile getirdiğini, iktidar partisinin AB konusunda muhalefetle tam bir dayanışma içinde bulunduğunu söyledi. ''TÜRKİYE YAPAY GÜNDEMLERLE VAKİT KAYBETMEMELİDİR'' Koç, Türkiye'ye dair gelişmeleri umutla beklediklerini dile getirerek, ''Ülkemizin biran önce içimize sindiremediğimiz krizler ortamından kurtarılmasını diliyoruz. Bir diğer önemli konu ise Türkiye'nin ana sorununun dışında yapay gündemlerle vakit kaybetmemesidir'' dedi. Bugün Türkiye'nin istihdam yaratacak yatırım ile üretim ihtiyacının büyük ve acil olduğunu vurgulayan Koç, genç nüfus yapısına sahip Türkiye'deki işsizliğin tehlikeli boyutlara ulaşmadan yabancı sermayenin önünün açılması ve güven ortamının biran önce sağlanması gerektiğini kaydetti. Mustafa Koç, Türkiye'nin Irak krizi sürecini yeterince değerlendiremediğine ve bunun sonucunda stratejik müttefik ABD ile ilişkilerin durağanlık sürecine girdiğine işaret ederek, ''Bunun aşılması bir süre alacaktır. Bu konuda çok dikkatli ve düzenli davranma mecburiyetimiz var. İlişkilerin karşılıklı güvene dayalı olarak kurulması yıllar alıyor, ancak bir karar veya davranışla bir gecede sarsılabiliyor. Umarım, ABD ile ilişkilerimiz bir zaman içinde yeniden düzelecektir'' dedi. ''GEÇTİĞİMİZ YIL MARATON KOŞUMUZA BAŞLADIK'' Koç, topluluk olarak kriz koşullarını da gözönünde tutarak 2001'de stratejik hedefleri yeniden belirlediklerini, bu hedeflerin teknoloji ve marka gücünü artırmak, yaptıkları her işte liderlik iddialarını sürdürmek, rekabet güçleri olan işlere odaklanmak, yurtdışı satımlarını artırmak ve her yıl ortalama yüzde 14 büyüyerek dünyanın sayılı şirketleri arasında yer almak olduğunu anımsattı. Koç, şunları kaydetti: ''Geçtiğimiz yıl bu büyük hedefe doğru maraton koşumuza başladık. İşte aldığımız sonuçlar: Koç Topluluğu'nun 2002'de satışları sabit fiyatlarla yüzde 19.3 oranında artarken, ihracatımızdaki bu artış oranı yüzde 41'i buldu. Çalışanlarımızın sayısı 50 bini aştı. Geçtiğimiz yıl Arçelik'in yurtdışında şirket alması, Beko'nun dış satışlarını yüzde 100 oranında artırması, Migros'un yurtdışında alışveriş merkezleri açmaya devam etmesi, Ford ve Fiat'ın çıkardıkları yeni modellerle Avrupa piyasalarında boy göstermesi, hem bizleri çok sevindirdi, hem de kamuoyunda yankı yarattı.'' Mustafa Koç, hedeflerin çok büyük ve heyecan verici olduğunu dile getirerek, ''İşte ben, böyle bir dönemde görevi devraldım. Bir maraton düşünün ki 100 metre temposunda koşmanız ve önünüze çıkan engelleri teker teker aşmanız gerekiyor. Ben bu konuda sizlere ve çalışanlarımıza güveniyorum'' diye konuştu. Koç Topluluğu'nun bugünlere gelmesinde bayilik örgütünün rolünün çok büyük olduğunu vurgulayan Mustafa Koç, bayilere şöyle seslendi: ''Bugün Türkiye'de mevcut 16 milyon ailenin tümünde en az bir ürünümüzün bulunması Arçelik'in, Beko'nun, Demirdöküm'ün, Aygaz'ın, Ford ve Fiat'ın pazardaki üstün konumlarını hep sizler kanalı ile sağladık. Tüketiciye en yakın toplum olma özeliğimizi sizlerle kazandık. Bu yurt içindeki hakim ve üstün durumumuzu, yine sizlerle sürdürmek bundan böyle de en önemli hedefimiz olacaktır. Onun için görevi devraldıktan sonra yaptığım çalışma planının ilk sırasına, Anadolu'daki bayilerimizle vakit buldukça biraraya gelmeyi koydum.'' Koç, 9 bin yıllık geçmişe sahip Konya'nın büyük Türk düşünürü Mevlana Celalleddin Rumi'nin sevgiye, iyiliğe, güzelliğe dayalı felsefesini temsil eden bir şehir olduğunu vurgulayarak, yurt gezilerine Konya'dan başlamak suretiyle tüm Koç Topluluğu'nun bayileriyle yıllardan beri süren karşılıklı güven ve dayanışmaya dayalı ilişkisine manevi güç katmak istediğini söyledi. Mustafa Koç, toplantıya eşi Caroline Koç ile birlikte katıldı. Toplantıda, Konya, Niğde, Aksaray ve Karaman'daki Otokoç, Aygaz, Arçelik, Opet, Beko ve Koç Allianz'ın 268 bayisi yer aldı.