BIST 9.669
DOLAR 34,64
EURO 36,47
ALTIN 2.924,10
HABER /  GÜNCEL

Dicle kamera karşısına geçti

Dün Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tahliye edilen eski DEP Milletvekili Hatip Dicle, vekilliği YSK tarafından alınarak, AK Par...

Abone ol

Dün Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tahliye edilen eski DEP Milletvekili Hatip Dicle, vekilliği YSK tarafından alınarak, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat’a verilmesine ilişkin yaptığı açıklamada, “Ben ilk günden beri Oya Hanımın günah keçisi yapılmasını doğru bulmadım. Çünkü sonuçta o projeyi uygulayan, oyunu tezgahlayan bir parti vardı arkasında” dedi.
2009 yılında KCK ana davasında tutuklanan eski DEP Milletvekili Hatip Dicle, dün Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tahliyesi edilmesinin ardından bugün birlikte tahliye olduğu Hüsamettin Çiçek ve HPD Diyarbakır Milletvekili Altan Tan ile BDP Diyarbakır İl Başkanlığı’na gelerek düzenlenen basın toplantısı ile gündemi değerlendirdi.

"BİZ GÜCÜMÜZÜ HAKLILIĞIMIZDAN VE HALKIMIZDAN ALIYORUZ”
Basın mensuplarının yoğun ilgi gösterdiği toplantıda konuşan Hatip Dicle, konuşmasında ilk olarak son dönemlerde yaşanan gelişmelere değindi. Güçlerini halktan aldıklarını anlatan Dicle, uzun yıllar boyu verdiği mücadelede dürüst olmaya çalıştığını anlattı. Ortadoğu’da Kürtlerin son dönemlerde elde ettiği kazanımlara dikkat çeken Dicle, “Biz gücümüzü haklılığımızdan ve halkımızdan alıyoruz. Bizim ne büyük sermaye güçlerimiz var, ne başkaları gibi bir zenginliğimiz var. Biz halkımızın desteğinden gücümüzü alıyoruz ve dayanma gücümüzü de her türlü baskıya, zulme rağmen, halktan alıyoruz. Uzun yıllar halkımıza karşı, onun mücadelesine karşı dürüst olmaya çalıştık. Bunu doğru bir yol olarak kabul ettiğimizden dolayı da aslı bir taviz içinde olmadık. Kürt halkı özgürlüğe sevdalı bir halk olarak, yeniden kendini üretti. Boşlukları yeniden doldurdu. Bugün geldiğimiz noktada Ortadoğu çapında Kürtler artık görünmez, dikkate alınmaz bir güç olmaktan çıkarak, giderek saygın olmaya, halkları görülmeye ve diğer halklar gibi tüm ulusal hakların garanti altına alındığı bir yarına kavuşması için herkesin bu konuda dikkatli davrandığını görüyoruz” dedi.

“ASLINDA 2011 YILINDA YAPILAN HAKSIZLIK, BENDEN ZİYADE, İRADELERİNİ ÖYLE TECELLİ ETTİREN HALKIMIZA YAPILAN BİR HAKSIZLIKTI”
Bir gazetecinin kendisinin yerine YSK tarafından milletvekili seçilen AK Parti Diyarbakır Milletvekilli Oya Eronat ile ilgili sorduğu soruya yanıt veren Dicle, haksızlığın kendine değil, halka yapıldığın kaydetti. Dicle, “Bu olayı değerlendirirken görmemiz gereken bir husus var. Aslında 2011 yılında yapılan haksızlık, benden ziyade, iradelerini öyle tecelli ettiren halkımıza yapılan bir haksızlıktı. Seçmen iradesine olan bir müdahaleydi. Aslında bu durumda bir bütün olarak AK Parti’yi sorumlu bulmak gerekiyor. Ben ilk günden beri Oya Hanımın günah keçisi yapılmasını doğru bulmadım. Çünkü sonuçta o projeyi uygulayan, oyunu tezgahlayan bir parti vardı arkasında. Bu nedenle bence, bunu bu şekilde değerlendirmek gerekiyor” diye konuştu.

“TÜRKİYE’Yİ HEP BİRLİKTE EL ELE VEREREK, HALKLARIN KARDEŞLİĞİ, DEMOKRASİ TEMELİNDE BİR HUZUR ADASINA ÇEVİREBİLİRİZ”
AK Parti’nin TBMM Başkanlığı’na sunduğu "Terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi" yeni çözüm paketini de değerlendiren Dicle, paketi olumlu bulduklarını fakat temkinli olduklarını da ifade ederek, şunları söyledi:
“Tabii ki bunu olumlu değerlendiriyoruz. Ama bugüne kadar Kürtlerin sütten ağzı çok yandı ve yoğurdu artık üfleyerek yiyorlar. Bu konuda Kürtler doğru anlaşılmalıdır. Çünkü biz çok böylesi vaatlerle karışlaştık. Bu vaatlerin yerine getirilmemesine çok tanık olduk. Bu nedenle ihtiyatlı konuşuyorum. Dilerim hükümet, 2009’dan beri sürdürdüğü bu çözüm sürecinde ilk diyalog aşamasındaki, sorunu ağırdan alan, olayın çözümünü zamana yayan, günü kurtaran politikalardan tamamen vazgeçer ve Ortadoğu’nun yangınını hatta Ukranya’dakini de dikkat ette alarak, etrafımızdaki bu badireleri göz önüne alır. Türkiye’yi hep birlikte el ele vererek, halkların kardeşliği, demokrasi temelinde bir huzur adasına çevire biliriz. Bizim demokrasimiz de tüm Ortadoğu’ya örnek olur. Biz bunu oluşturursak, inanıyorum ki 10 bin yıllık tarihimizin köklerine de uygun davranışmış oluruz.”
Bir basın mensubunun Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olup olmayacağı sorusuna da yanıt veren Dicle, “Ben kendimi bir siyasetçiden daha fazla, bir dava adamı olarak niteliyorum. Eğer halkımız böyle kabul ederse ki ben böyle kabul ediyorum. Bundan dolayı mevki-makam hiçbir zaman benim hedefim olmadı. Halkımız bizi çeşitli yerlere layık görebilir veya düşünebilir böylesi bir görevlendirmeyi ama asla bu konuda benim böyle bir düşüncem ne oldu ne de böyle bir şeyi arzuladım” şeklinde konuştu.
(İİHA)