Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nda değişiklik yapan ve DGM'lerin kaldırılmasını öngören yasa tasarısı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Adalet Komisyonu'nda kabul edildi.
Abone olTasarı, daha önce DGM kapsamında olan bazı suçların Adalet Bakanlığı'nın teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca (HSYK) yargı çevresi birden çok ili kapsayacak şekilde belirlenecek illerde görevlendirilecek ağır ceza mahkemelerinde görülmesini düzenliyor. Tasarıya göre, eskiden DGM bünyesindeki TCK'nın devlete karşı işlenen suçlar, devlet görevlilerine karşı işlenen suçlar, Cumhurbaşkanı'na karşı suikastta bulunanlar, yasadışı örgütlerde yöneticilik yapanlar, yasadışı örgütlere yardım ve yataklık edenler, bu suçları özel vasıtalarla işleyenlerle ilgili suçlar ve toplu uyuşturucu kaçakçılığıyla ilgili suçlara (TCK 125 ile 139, 146 ila 157,168, 169, 171, 172 ve 403. maddeler) ilişkin maddeleri kapsamındaki davalar, HSYK'nın belirleyeceği ağır ceza mahkemelerinde görülecek. Anayasa'nın 120. maddesi gereğince Olağanüstü Hal ilan edilen bölgelerde, olağanüstü hal ilanına neden olan olaylara ilişkin suçlar,Terörle Mücadele Kanunu'nda yazılı suçlar ile Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu kapsamındaki suçlar da belirlenecek ağır ceza mahkemelerinde ele alınacak. Gelen iş durumuna göre, belirlenen suçlara bakmakla görevli olmak üzere aynı yerde birden fazla ağır ceza mahkemesi kurulmasına Adalet Bakanlığı'nın teklifi üzerine HSYK karar verecek. Bu durumda mahkemeler numaralandırılacak. Bu mahkemelerin başkan ve üyeleri adli yargı adalet komisyonunca bu mahkemelerden başka mahkemelerde veya işlerde görevlendirilemeyecek. Bu suçların hazırlık soruşturması HSYK'ca görevlendirilen cumhuriyet savcılarınca yapılacak. Bu savcılar, soruşturmanın gerekli kıldığı hallerde suç mahalli ile delillerin bulunduğu yerlere giderek soruşturma yapabilecek. Bu suçlar, acele işlerden sayılacak ve davalara adli tatilde de bakılacak. Terörle Mücadele Kanunu'nun ''koruma tedbirleri'' başlıklı 20. maddesi hükümleri, bu yasayla görevlendirilecek ağır ceza mahkemesi başkanı ve üyeleri ile bu mahkemelerin görev alanını giren suçları soruşturmak ve kovuşturmakla görevli cumhuriyet savcıları hakkında da uygulanacak. Gelecek iş yüküne göre belirlenen suçlarla ilgili olarak aynı yerde birden fazla ağır ceza mahkemesi kurulabilecek. Gözaltı süresini 48 saat olarak belirleyen tasarı, bu mahkemelerde görevli Cumhuriyet savcılarına, soruşturmanın gerektirdiği durumlarda genel ve özel bütçeli idareler ile KİT, il özel idareleri ve belediyelere ait bina, araç, gereç ve personelden yararlanmak için istemde bulunma yetkisi veriyor. Özürsüz olarak istemleri yerine getirmeyen kuruluşların sorumlu kişilerine üç aydan bir yıla kadar hapis ve bir milyar liradan az olmamak üzere para cezası verilmesine hükmeden tasarı uyarınca, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kıta, karargah ve kurumlarından istemde bulunulması halinde, istem yetkili amirlikçe değerlendirilerek yerine getirilebilecek. Tasarı, Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki suçlarla ilgili soruşturma ve kovuşturma yürüten Cumhuriyet savcılarının koruma ve güvenlik taleplerinin ivedilikle yerine getirilmesini de düzenliyor. DGM'lerle ilgili yasayı yürürlükten kaldıran tasarı, kanunun yürürlüğe girdiği tarihte görevde bulunan DGM başkanı, üyeleri, asıl ve yedek üyelerinin kurulacak ağır ceza mahkemelerine, DGM Cumhuriyet başsavcısı ve Cumhuriyet savcılarının da aynı mahkemede Cumhuriyet savcısı olarak görevlerine devam etmelerine HSYK tarafından karar verilmesini düzenliyor. DGM Cumhuriyet başsavcılıklarının görev ve yetkileri ise sona eriyor. Bu yasanın yürürlüğe girmesinden önce DGM'lerce karara bağlanan ve bu kanunla kurulan ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren dava dosyalarından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nda bulunanlar hakkında Başsavcılık, Yargıtay dairelerinde bulunanlar hakkında ilgili ceza dairesi, başkaca bir işlem yapılmasına ve karar verilmesine gerek olmaksızın inceleme yapmayı sürdürecek. İncelemesi sona eren dosyalar, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte yetkili ve görevli ağır ceza mahkemelerine gönderilecek. 30 GÜN SINIRLAMASI KALDIRILDI Adalet Komisyonu'ndaki görüşmeler sırasında, esas hakkındaki iddiasını bildirmek için Cumhuriyet savcısına, müdahil veya vekiline; iddialara karşı savunmasını yapmak için sanık veya müdaafine tanınan 30 günlük süre ''makul süre'' olarak değiştirildi. Eklenen geçici bir maddeyle de yasanın yürürlüğe girmesinden itibaren 15 gün içinde mahkemelerin yargı çevrelerinin belirlenmesi hükmü getirildi. Yasa tasarısı, önümüzdeki günlerde Genel Kurul'da görüşülecek.