Devlet kurumlarındaki “paralel yapı” ne olacak?
Devlet Kurumları, Üniversiteler,Parelel yapılar, Paralel yönetimler, Akil olmak, Hırsa kapılmak, Yöneticilik, Etik olmak, Başarılı olmak
Son aylarda “paralel devlet” sözünü çok duymaya başladık...
Fazlasıyla rahatsız edici…
Ancak, “paralellik” sadece devlette değil ki…
Devlet kurumlarında da “paralel yönetimler/yapılar” maalesef mevcut…
Özel kurumlarda ise, “başarısız bir kişi çalıştırılması” ve “paralel yapı kurulması” mümkün değil..
Ve belirtelim ki, ülkemizde devlet kurumlarında “her yönetici” kendine göre başarılı!
O nedenle;
Küçük bir eleştiride hemen “cephe” alıyor…
Kendine “küçük bir yapı” oluşturuyor…
Bu yapının içine, “muhalif bir kişi” almıyor…
“Aklı selim” kimseyi sokmuyor…
Çünkü;
Her şeyi bilmese!
Her şeyi görmezse!
Her şeyi duymasa!
Zaten o göreve getirilmez ki!..
Ayrıca, siyasilerin ve rektörlerin dışında, kimse, görev yapacağı dönemde uygulayacağı programı zaten açıklamıyor…
Dolayısı ile diğerlerinin görev süresi içinde “başarılarını ölçecek” elimizde bir bulgu bulunmuyor…
Bu durum; elbette görevdekine “bir rahatlık getiriyor”(Keyfi görevden almalarda mahkemeler göreve/geri iade kararı veriyor), kişi, sürenin dolmasına kadar “makamı garanti” görüyor…
Ancak, her atama/görevlendirme “üstlerin omuzlarına sorumluluk” yüklüyor…
Her makam sahibi, görev süresi biterken, kendini çok başarılı gördüğü için, “görev süresinin uzamasını bekliyor” doğal olarak!…
Uzamazsa ya da görevden alınırsa, “hırsı aklının ilerisine geçtiği için”, o zaman “paralellik” başlıyor;
Nasıl “geri dönebilirim”,
Nasıl “idareyi devam ettiririm”,
“Nasıl idarede söz sahibi olurum” hesabına geçiyor…
Önce gelene “akıllar vermeye” başlıyor; “A” ya dikkat et, “B”, “C” çok çalışkandır diyerek..
Çünkü, B ve C -kendi adamları- göreve getirilirse, “her şeyden haberi olacak”, iktidarını devam ettirecek, tahakkümünü sürdürecek…
Ama, diyelim ki “istediği olmuyor”, o zamanda “gelen hakkında olumsuz görüşler” yaymaya başlıyor…
Yani “yıpratmaya” geçiyor..
Veya, yerine “yöneteceği kişi” atanıyor…
Gelenlerde “ona danışıp açık kapı” bırakınca,
Onları “yönetmeğe, karışmaya” başlıyor…
İşte “paralel yönetim” böyle başlıyor…
Maalesef, değişik kurumlardaki dostlarımla sohbetlerimizde benzer sorunların –özellikle devlet dairelerinde- yaygın olduğunu görüyorum…
Siyasette görmedik mi, parti başkanlarının kendi yerlerine yönetecekleri kişileri getirdiklerini, ama daha sonra karşı karşıya geldiklerini, yıprandıklarını…
Kolay değil…
Bu, “geleneksel bir yapı” galiba…
Ama, artık bu anlayışın “kırılması” gerek…
Ancak, şu gerçek ki,
“Paralel yönetime izin verenlerinde” dikkat etmesi,
Görevi bitirenlerin de “aklı selim olarak kalması” gerek…
Yıpranmamanın çaresi bu…
Doris Lessing ne güzel söylemiş;” İsterseniz yanlış düşünün, ama her durumda kendi kafanızla düşünün.” diye…
Son söz.
Her kişi; “görevini, yetkisini bilmeli, bildiklerini tam olarak uygulamalı, dönemine olumlu imza atmak için çabalamalıdır”
Kurumlar ve ülkemiz, ancak bu anlayışla gelişir…
Not: İstanbul Tokat Dernekleri Federasyonu 1. yıla girdi….
Diğer büyük şehirlerimizde olduğu gibi, göçler sonucunda, İstanbul’da da il bazında yerleşimler hız kazanıyor. Yapılan çalışmalara göre İstanbul’da 1. sırayı Sivas alıyor. Sonra;, Kastamonu, Giresun, Ordu, Tokat, Samsun, Trabzon yer alıyor. Bu illerin ve ilçelerin ve köylerin sayısız dernekleri, gelen hemşerilerinin yalnız kalmaması için canla başla çalışıyor, yerel değerlerini yaşatmak için kurslar,geceler düzenliyorlar… Tabi bu arada gelenler kendi geleneklerini ve göreneklerini de taşıdıkları için İstanbullulaşamıyorlar, Ankaralılaşamıyorlar… Bu da ayrı bir yazı konusu…
Geçtiğimiz Pazar günü, Başkan Sn. Mehmet Salih Ün’ün daveti üzerine Yenibosna ‘daki İs.Tok.Def. merkezinde 1. kuruluş yıldönümü toplantısına eşimle birlikte katıldık. Yoğun bir katılımın olduğu yıldönümüne eski MV. Sn. Harun Karaca, eski MV. Sn. Resul Tosun, Bağcılar Belediye Başkanı Sn. Lokman Çağrıcı, Bahçelievler Belediye Başkanı Sn. Osman Develioğlu, Tokatlı İlçe Parti Başkanları, İş adamları v.b. konuşmaları ile destek verdiler. 65’e yakın derneği bir çatı altına getiren Federasyona başarılar diliyoruz.