Devlet hastanelerinin ‘MR’ sorunu

Devlet hastanesinde MR bulunmaması nedeniyle hastalar, çok yüksek ücretlerle özel sağlık kuruluşlarına gidiyor.

Manyetik Rezonans (MR) cihazlarının Anadolu’daki devlet hastanelerinde yok denecek kadar az olması, acil hastalar için büyük risk oluştururken, çaresiz kalan hastalar Ankara yollarına düşüyor. “Manyetik görüntüleme” anlamına gelen elektronik cihaz, elektromanyetik dalgalar yardımı ile vücudun çeşitli yerlerindeki enerji değişimlerini ölçüyor. Daha kaba ölçümler yapan tomografi cihazlarında tespit edilemeyen hasarları ve hastalıkları belirlemek için kullanılan MR cihazı, başta kas yırtılmaları olmak üzere yumuşak doku etkinlikleri, bel fıtığı ve travmalar sonucu oluşan omurilik zedelenmeleri gibi çok sayıda hastalığın tespit edilmesinde kullanılıyor. Beyinsel damar tıkanıklığı gibi vücudun daha hassas, doğrudan ulaşılması riskli bölgelerinin taranmasında ve hastalığın teşhis edilmesinde MR, yeri doldurulamaz bir tanı cihazı olma özelliğini taşıyor. Özellikle acil ameliyatların yapıldığı tüm hastanelerde bulunması gereken MR cihazı, Ankara, İstanbul ve İzmir dışındaki illerin devlet hastanelerinde yok denecek kadar az sayıda bulunuyor. Devlet hastanelerinde MR ünitesi bulunmayan illerdeki hastalar ise MR filmlerini çok yüksek ücretlerle özel sağlık kuruluşlarında yaptırmak ya da filmlerini Ankara’da çektirmek zorunda kalıyor. Konya'daki durum Türk Sağlık-Sen Konya Şube Başkanı Zafer Yıldırım, MR sıkıntısı çeken illerin başında, 1 milyona yaklaşan merkez nüfusu ile Konya’nın geldiğini söyledi. Günde onlarca ameliyat yapılan Konya Devlet Hastanesi için hayati önem taşıyan MR cihazının bulunmamasının üzüntü verici olduğunu kaydeden Yıldırım, “Değişik tarihlerde üç kez bakanlığa talepte bulunulmasına karşın, Devlet Hastanesi’ne MR cihazı bir türlü alınamadı. 2 yıl önce tamamlanan MR alımı ihalesi, nedeni anlaşılamayan bir şekilde iptal edildi” dedi. Konya’nın, MR konusunda diğer illere bir ölçüde daha şanslı olduğunu ifade eden Yıldırım, şunları söyledi: “Hastanın durumu acilse ve sosyal güvence durumu uygunsa hasta Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi’nde sevk ediliyor. Buraya gelen hasta, MR filmi için 3 aydan fazla sıra olduğunu öğrenince maddi gücü yetiyorsa özel şirkete giderek filmi çektiriyor. Maddi durumu iyi olmayan bir hasta ise durumu acil bile olsa sırasını beklemek ya da Ankara’daki bir başka devlet hastanesine gitmek zorunda kalıyor.” Yıldırım, diğer tıbbi cihazların fiyatları göz önünde alındığında, en azından nüfus yoğunluğu fazla olan illerdeki devlet hastanelerine MR ünitesi kurulması için 200 ile 300 bin doların rahatlıkla harcanabileceğini savundu. “Vatandaşın MR işkencesinden” bir an önce kurtarılmasını isteyen Yıldırım, “Çok küçük sermayeli özel sağlık kuruluşları bile değişik özellikte bir kaç tane MR cihazı alabiliyorlar. İkinci el bile olsa devlet hastanelerinin birer MR cihazına kavuşturulması, vatandaşların mağduriyetlerini büyük ölçüde giderecektir” diye konuştu.