BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  DÜNYA

Devlet erkanı 94. yıldönümü kutladı

Sivas Kongresi’nin 94’üncü yıldönümü, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın katılımıyla kutlandı. <br/>Sivas Kong...

Abone ol

Sivas Kongresi’nin 94’üncü yıldönümü, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın katılımıyla kutlandı.
Sivas Kongresi’nin 94. yıldönümü kutlama programı Atatürk Anıtı’na çelenk sunma töreniyle başlandı. Törene TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ve Garnizon Komutan Fatih Celalettin Sağır anıta çelenk sundu. Daha sonra Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi önünde kongre temsili olarak canlandırıldı.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek yaptığı konuşmada, 4 Eylül Sivas Kongresi’nin önemine değinerek, “Sivas Kongresi, milli mücadelemizin örgütlenme ve kongre sürecini tamamlamış ve meclisimizin açılışına giden yolu açmıştır. Dönemin zor şartlarında bina, sandalye, masa dahi yokken açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi milli mücadelemizi ileri bir safhaya taşımış bağımsız, güçlü bir iradenin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bu gücünü milletinden alan bağımsızlığa inanan insanların oluşturduğu bir iradedir. Bunlar asırlar boyu özgür yaşamış irademizin hür vicdanından çıkmış asil insanlar topluluğudur. Meclisimiz zor şartlarda milli mücadelemizi yürütmüş ve bağımsızlığımızı sağlamıştır” dedi.

“DEMOKRASİ UĞRUNA ÇOK ŞEHİTLER VERDİK”
"Demokrasi uğruna şehitler verilmiş, çeşitli sıkıntılardan geçilerek bugünlere gelinmiştir” diyen Çiçek, şunları söyledi:
“Siyasi sistemimiz eksiklikler olsa da önemli noktaya gelmiştir. Bugün eksiklikleri tamamlama günüdür. Demokrasiye sahip olma, özgür ortamda yaşama ayrıcalığını fark ederek, bağımsızlığımıza Cumhuriyete ve demokrasiye daha çok sahip çıkma günüdür. Demokrasiyi geliştirmek, iyi işleyen çözüm, kalkınma ve refah üreten yapıya dönüştürmek bizim elimizdedir. Bu bizim aklımıza ve ferasetimize kalmıştır. Ya gelişmiş bir demokrasi kuracağız, ya arabesk, yamalı bohça demokrasi işletmeye devam edeceğiz. Ya özgür, temel haklarının güvence altında olduğu bir yapı kuracağız, ya da korku duvarları içinde yaşamaya devam edeceğiz. Birbirimiz karşı enerjimizi boşa harcayan, kısır çekişmelerin içerisinde olacağız ya da tarihin omuzlarımıza yüklediği sorumluluğun farkında olarak gelecek nesille daha güçlü bir Türkiye, daha güçlü bir demokrasi ve daha köklü bir demokrasi bırakacağız. Ben milletin gelişmiş bir demokrasi istediğinden eminim. Kimsenin bundan kaçma lüksü yoktur. Bugün demokrasimizde bir takım yanlışlıklar varsa bunu birlikte düzeltelim. Demokratik sistem, katılımın, diyalog imkanını vermiştir. Milletimiz demokratik meşru çözümlerde bir araya gelip sorunlarınızı çözün diyor. Yasa ise yasa, anayasa ise anayasanızı yapın diyor. Bu sese hep birlikte kulak vermeliyiz. Gerilimi yükseltmenin kimseye fayda sağlamayacağı açıktır. Olan birlik ve kardeşliğimize olur. Daha olgun, sağduyulu ve aklıselim davranabilmeliyiz. Siyasi gerilimi yükseltmek kin ve gerilimi artırmak kimseye yarar getirmez. Bu ülkede sağ-sol, Alevi-Sünni, Kürt-Türk gerginliğini gördük ve acı tecrübesini yaşadık. Kardeşlerin birbirlerinin gırtlağına sarılmasını, kavga etmesini istemiyoruz. Bu acıdan çok çektik çok gözyaşı döktük. Bu acının sürmesini istemiyoruz. Bunlardan ders çıkaralım."

“ARAP BAHARI, ARAP KIŞINA DÖNDÜ”
“Ülkemiz çok sorunlu bir bölgede ateş çemberinin ortasında bir türlü istikrarı sağlamamış Ortadoğu, yeniden yapılanmaya çalışan Avrasya ve kendisini bulmaya çalışan Asya ile yan yanayız diyen Meclis Başkanı Cemil Çiçek şöyle devam etti:
“Türkiye’nin bu bölgelerin hepsi ile ilişkileri vardır. Tarihi ve ekonomik sebeplerle bunu sürdürmeye çalışmaktayız. Ortadoğu tam sorunlar yumağıdır, gelinen noktadan nasıl çıkacağı derin bir soru işaretidir. Demokrasiye geçiş sancılıdır. Arap Baharı çoktan Arap kışına dönmüştür. Diktatörlük demokrasiye geçit vermemektedir. Her gün masum insanlar öldürülmekte, binlerce kadın genç kimyasal silahlar ile katledilmektedir. Bu acıların dinmesi, Ortadoğu’nun ve bölgesinin bir an evvel huzur ve güvene kavuşması temennimizdir. Bölgede bir belirsizlik var. Biz de demokraside aksayan yönleri düzeltmek, ekonomimizi güçlendirmek zorundayız. Bu coğrafyada unutmayalım ki güçlü olanın ayakta kalma şansı vardır. Cumhuriyetimizi kuranları, o dönemin zor koşullarında böyle bir ülke bırakanları daima saygı ve şükranla anmalıyız.”

“DEMOKRASİNİN ÖYLE KOLAYDA KAZANILMADIĞINI BİLMEMİZ LAZIM”
Son 100 yılda milletimizin kazandığı en önemli husus vardır diyen Çiçek, “Bunlardan bir tanesi bağımsızlığımız bunun kolay olmadığını bilmiyoruz. Başka ülkelerin topraklarını kazarsınız altından petrol çıkar, gaz çıkar, kömür çıkar, demir çıkar. Ama bu toprağı 2 metre kazın altından şehit kemiği çıkar. Bunun farkında olalım burası sıradan bir coğrafya değil burası sıradan bir vatan değil üstünde yaşıyoruz ama altındakilerin yeterince farkında olamıyoruz. Onun için bilmeliyiz ki 1’inci kazanımız bu ülkenin bağımsızlığıdır. Gözümüz kadar ona hassasiyet göstermeliyiz. 2’incisi bakınız dualarımızda vardır. Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin deriz. 2’inci kazanımız Cumhuriyet ve Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Her ne sebeple olursa olsun devleti yıkmaya devleti yıpratmaya, devleti çökertmeye devleti ayrıştırmaya çalışan her türlü düşünce her türlü fesat hareketi karşısında siyasi kanaatimiz düşüncemiz, inancımız, mesleğimiz, meşrebimiz ne olursa olsun tek yumruk olmalıyız, tek bilek tek yürek olmalıyız. 3’üncü kazanımız demokrasidir. Bakınız demokrasinin öyle kolayda kazanılmadığını bilmemiz lazım. Bu üç kazanımı baba mirası yer gibi tüketemeyiz. Üzerine yenilerini koymamız lazım. Yeni ilaveler getirmemiz lazım. Gelecek nesillere daha güçlü bir Türkiye, daha güçlü bir Cumhuriyet, daha çağdaş bir demokrasiyi taşımamız lazım. Bunun da yolu birliğimizden ve beraberliğimizden geçiyor. Maalesef bu konu her zaman sık sık vurguladığımız konudur. Belli endişeleri taşıdığımız için bakınız bir şeyi kaybetmeden onun kıymetini bilemiyoruz. Bu toprakta bu topraklar üzerinde kim nifak tohumu ekmek istiyorlarsa kim farklılıklarımızı husumete didişmeye itişmeye kakışmaya birbirimizin gırtlağına sarılmaya vesile yapmak istiyorsa bunların karşısında ülkemizi seviyorsak vatanımızı seviyorsak ve bir arada yaşamanın gereğine lüzumuna inanıyorsak bir ve beraber olmalıyız. Onun için 4 Eylül günü belki birlik ve beraberlik noktasında tarihimizin üzerine yüklediği sorumluluğu hatırlama günüdür” ifadelerini kullandı.

“TARİHİNİ BİLMEYEN BİR TOPLUM DA HAFIZASINI KAYBEDER”
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ise, “1. Dünya Savaşı cepheden cepheye, dağlardan dağlara savrulan milletten savaşın sonunda elde kalan son vatan parçasını korumak için bir araya geldiği yerlerden biridir Sivas Kongresi umutların tükendiği günlerde umutsuz olmanın bu millete yakışmayacağını milletin desteğini alanın başarıya ulaşacağının yedi düvele haykırdığı yerdir Sivas Kongresi” dedi.
“Sivas Kongresi’nin de Türkiye’nin önemli bir dönüm noktası peki her yıl bunu tekrar anmak zorunda mıyız? Bu sorunun akıllara gelmesi doğaldır. Nasıl hayatındaki önemli olayları hatırlamayan bir insan hafızasını kaybetmiş sayılırsa, tarihini bilmeyen bir toplum da hafızasını kaybeder” diyen Bakan Yılmaz, şunları söyledi:
“Uzun dönemde felaketlerle karşı karşıya kalır. Kongrede Misak-ı Milli sınırlarını belirlenmiş, bunun takipçisi olunacağı ilan edilmiş. Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür parçalanamaz. Bir millet olmak ancak ortak hafızanın yaşatılmasıyla mümkün olur. 94 yıl sonra Sivas Kongresi’ni saygıyla hatırlıyoruz. Başta Mustafa Kemal olmak üzere tüm katılımcıları rahmetle saygıyla anıyoruz. Sivas Kongresi ortak tarihi mirasın bir parçasıdır. Sivas Kongresi’nden alınması gereken dersler bugün de var. Milletin ve toplumun desteğini almayan, milletin gücünü işler hale getirmeyen bir devletin varlığını sürdürmesi mümkün değildir. Devletsiz millet olur ama milletsiz devlet olmaz. Bu millet Erzurum ve Sivas Kongresi ile iradesini ortaya koyarak yeni kurmayı başardı. Devleti kuran milli iradedir. Sivas Kongresi’nin en önemli ilkelerinden biri milli iradeyi hakim kılmak temel esastır. Milli irade bin yıldır bu topraklarda yaşayan insanların bağımsız ve hür iradesidir. Sivas Kongresi ruhuna sahip olduğumuz sürece, istiklal mücadelelerini başlatan şehitlerimizin ruhu şad olacaktır."
Konuşmalarında ardından Meclis Başkanı Cemil Çiçek şeref defterini imzaladı. Halk koşusunda dereceye giren sporcuların ödüllerini TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz verdi.