MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Öcalan, DEM grubunda PKK’nın tasfiye edileceğini ilan etsin” açıklamasını tekrarladı. "Sözümün arkasındayım" diyen Bahçeli, "DEM Parti kararını derhal netleştirmeli, gel gitti tutumundan uzaklaşmalı terörle arasına duvar örüp örmeyeceğine karar vermelidir." ifadelerini kullandı.
Abone olMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin konularda açıklamalarda bulundu.
Geçtiğimiz günlerde teröristbaşı Öcalan'a Meclis'te PKK'ya silah bıraktırması çağrısı yapan Bahçeli, aynı sözleri yeniden tekrarladı. DEM Parti'den gelen sert açıklamalara değinen Bahçeli, bu partiye tavrını netleştirmesini istedi.
DEM Partili belediyelere terör soruşturması kapsamında kayyum atanmasıyla ilgili olarak Bahçeli, "Kayyum atanan belediyeler söz konusu belediye başkanlarının terörle iltisakları nedeniyledir." dedi.
Bahçeli, grup toplantısında şu ifadelere yer verdi:
"Sözümün arkasındayım"
"Geçen hafta açıkladım, herkes konuştu, daha da konuşuyorlar. Tekrar söylüyorum; Türk ve Türkiye Yüzyılında terörün kökü kazınacaktır. Kürt kardeşlerimizle tek yüreğiz, bölücü teröre karşı aynı cephedeyiz. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan teröristbaşı, terörün bittiğini, PKK’nın lağvedildiğini, ihanet ve bölücülüğün çıkmaz sokak olduğunu söyleyecekse, haydi DEM grubuna gelsin, bunları teker teker söylesin, ak koyun kara koyun ortaya çıksın, umut hakkından da istifade etsin. Sözümün arkasındayım ve teklifimde ısrarlıyım. Tabular kalktıkça, ezberler bozuldukça, statüko delindikçe, insanlar birbirine dürüst davrandıkça, içlerinden geçeni özgürce söyledikçe, bir anlaşma ve mutabakat noktasından diğerine küçük adımlarla ilerlemek daha kolaydır. Anlaşmazlıkların çözümü milli nitelikli kapsayıcı bir düşünce biçimi oluşturmaktan, sorunlara başka türlü bakmaktan, yapıcı, sahici, olgun ve ikna edici tavır almaktan geçmektedir.
"DEM Parti kararını derhal netleştirmeli"
Milletimiz esareti tarih boyunca reddetmiştir. Siyasette uzlaşmak ortak yarardır. Kürt kardeşlerimiz ile aramıza kimse giremez. 23 Ekim TUSAŞ saldırısı Türkiye'ye yapılmıştır. 5 şehidimizin, yaralı kardeşlerimizin acısı ve hüznü Hakkari'den Edirne'ye ülkemizin tamamına çökmüştür. Teröre tolerans sıfırdır. Terör örgütünün ürediği neresi varsa orası meşru hedeftir. Terör başka Kürtler başkadır. İkisini karıştırmak en büyük kötülüktür. Terör örgütü Türkiye düşmanlarının taşeronudur. DEM Parti kararını derhal netleştirmeli, gel gitti tutumundan uzaklaşmalı terörle arasına duvar örüp örmeyeceğine karar vermelidir. Kimse karnından konuşmasın. Sahte efelenmelere sapmasın. Ederinin ne olduğunu bildiklerimiz fason meydan okumalara hiç heveslenmesin.
"DEM grubunda 57 Öcalan gölgesi olduğunu neden görmüyorsunuz?"
Düne kadar altılı masada kimlerle can ciğer kuzu sarması olduklarını, PKK'ya nasıl selam saldıklarını unuttuğumuzu mu sanıyorlar. Öcalan İmralı'da yatıyor. Fakat DEM grubunda 57 Öcalan gölgesi olduğunu neden görmüyorsunuz? TBMM, milli iradenin tecelligahıdır. Peki İmralı adası neresidir, hangi ülkenin toprağıdır? İmralı adası Türk toprağı değil midir? Bu adadan vazgeçildi de bizim mi haberimiz olmadı? Terörist başının TBMM dem grubuna gelmesine itiraz ediyorlar da İmralı'da kalmasına neden tepki göstermiyorlar? Bu ne yaman çelişkidir?
Tecridi kalkarsa DEM grubunda eylemsel ve araçsal olarak açıklamasından şimdiden rahatsızlık duyanlar kandan beslenen köksüzlerden başkası olamaz. Ceset edebiyatı yapanlar Mehmetlerimizin yanına gitsin, dağın başında nöbete gitsinler o zaman göreyim alayının ense tıraşını. Bizim hedefimiz yeni yüzyılda terör kamburundan kurtulmaktır.
Erdoğan için anayasal düzenleme çağrısı
Diyorlar ki, Sayın Cumhurbaşkanımızı bir kez daha seçtirmek için yol arıyormuşuz. Bizim evvela hedefimiz yeni yüzyılda terör kamburundan kurtulmaktır. Huzurlu ve mutlu bir millet varlığını temin etmektir. Aklında hala soru işareti olanlar varsa, son tahlilde diyeceğim de şudur: Eğer terör hayatımızdan sökülüp atılırsa, Eğer enflasyon canavarına kesif bir darbe indirilirse, Türkiye siyasi ve ekonomik istikrarın zirvesine çıkarsa, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bir kez daha seçilmesi doğal ve doğru bir tercih değil midir? Bu kapsamda lazım gelen anayasal düzenlemeyi yapmak önümüzdeki görevler arasında olmayacak mıdır? Devlette devamlılık, siyasette istikrar, Türkiye Yüzyılının inşası için Sayın Recep Tayyip Erdoğan güvencedir, milletin sevdalısıdır, tecrübesiyle ve birikimiyle bize göre tek seçenektir.
Beledi başkanları adam gibi görevini yapacak
Esenyurt, Halfeti, Batman ve Mardin belediyelerine atanan kayyımlar demokrasinin ve milli iradenin inkarıyla ilişkili değil, söz konusu belediye başkanlarının terör örgütüyle irtibat, iltisak ve illiyet bağlarından dolayıdır. Türkiye’de hukukun üstünlüğü havi ve hâkimdir. Yargı kararlarına riayet ve saygı şüphesiz mecburidir. Geçici olarak görevden uzaklaştırılan belediye başkanları hukuki süreçlerin sonuçlanmasını sabırla beklemelidirler.
Adaletten ödün vermek ve yargı kararının hükümet eliyle icrasını savsaklamak hiç kimseye bir şey kazandırmayacaktır. Anayasa ve ilgili yasalar son derece açıktır. Ancak CHP’nin uzlaşmaz ve provakatif hamleleri, Sayın Cumhurbaşkanımızın ve bizim en son grup toplantılarımızdaki konuşmalarla iyice canlanan kardeşlik ortamının sabote edilmesini hedef almaktadır.
Özellikle ciddi sağlık sorunları olan, yaşı kemale ermiş bulunan ve köklü bir aileye mensup olduğu da bilinen Sayın Ahmet Türk’ün istismar edilmesi, İmralı’yla DEM Parti arasına çomak sokma sinsilikleri CHP’nin başını çektiği kara kampanyanın dış bağlantılı mahsulüdür. Özgür Bey çığırından çıkmış, çılgına dönmüş, gergin yüz hatları, bozuk ve bulanık dil yapısı içine sürüklendiği krizin büyüklüğünü gözler önüne sermiştir.
CHP Genel Başkanı şaşırmış, su kaynatmıştır. Buradan bakınca CHP ile DEM Parti’yi ayırt etmekte çok zorlandığımızı, hatta CHP ile PKK’yı birbirine karıştırdığımızı söylemek abartılı bir iddia olmayacaktır. CHP kaynağından kopan, yatağına küskün akan dere gibidir. Bu gidişle kuruması ve derin çatlaklar yaşaması mutlaktır.
Özgür Bey’in, Esenyurt’ta adalet müessesine saldırması, Cumhuriyet savcılarımıza hakaret etmesi, Sayın Cumhurbaşkanımızı suçlaması normalleşme masalı anlatan CHP’nin kısa devre yapmasına, milletimizin sinir uçlarıyla oynamasına yol açan nezaketsizlik ve su katılmamış edepsizliktir.
Ayrıca, kayyım ataması karşısında Özgür Bey’in; “söz bitmek üzere, bu kötülükle mücadele etmek için ne gerekiyorsa o yapılacak” sözlerine binaen ben de diyorum ki, ateş olsan cürmün kadar yer yakarsın, ucuz numaraları bırakmalısın, ayağını da denk almalısın. Allah’a çok şükür Türkiye safralarından kurtulmaktadır."