Devlet Bahçeli Kılıçdaroğlu'nu görünce isyan etmiş: Ben çok üzüldüm dalıp dalıp uzaklara gittim
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'deki MHP Grup Toplantısı'ndaki konuşmasına vefat eden Cüneyt Arkın için başsağlığı dileyerek başladı. Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın orman yakanlara idam cezası sözlerine destek vererek cezanın genişletilmesini istedi. Türk Ocakları'nda konuşma yapan Kemal Kılıçdaroğlu'na Bahçeli isyan ederek "Ben çok üzüldüm dalıp dalıp uzaklara gittim" dedi.
Abone olMHP Lideri Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında Türk Ocakları'nın "İslam Dünyası Sempozyumu" töreninde Kemal Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu'nun konuşma yaptırılmasına esti gürledi. 'Din halkın afyonudur' diyen Karl Marx'tan alıntı yapılmasına da isyan eden Bahçeli şunları söyledi "Türkçülüğün ilk sancağı Türk Ocaklarında kaldırılmıştı. Hukuk katliamcısı Nurettin Soyer eliyle bir tezgah kurulmuştur. Herkes elini vicdanına koysun Kemal Kılıçdaroğlu'nun Türk Ocaklarının kuruluş yıl dönümünde ne işi vardır? Benim sözüm Türk Ocaklarının üç beş yöneticisinedir. Nasıl böyle bir hatanın faili oldunuz? Kılıçdaroğlu'nun 'Din halkın afyonudur' diyen üstelik İslam Dünyası ile ilgili sempozyumda Karl Marx'tan alıntı yapmasına nasıl katlandınız? O salondan mesela Ziya Gökalp, mesela Erol Güngör varken Marx'ın görüşlerinin kamuoyuna yansımasına nasıl hazmettiniz? Ben çok üzüldüm dalıp dalıp uzaklara gittim. Acaba Türk Ocakları yönetimi hiç mi vicdan azabı çekmedi. Türk milletinin ağır sürecinin geçtiği dönemde bu yönetim ne yapar neyle meşgul olur?" dedi
Bahçeli'nin grup toplantısı konuşmasından satır başları:
Bugün sabah saatlerinde, Yeşilçam'ın duayeni, Türk tarihini sevdiren filmlerin unutulmaz ismi Cüneyt Arkın'ı kaybettik. Merhum Arkın milyonların kalbine taht kurmuştu. Duruşuyla ve ahlaki vasfıyla, milli şuuruyla, her zaman hatırlanacaktır. Aziz milletimize başsağlığı diliyorum.
Biz günün adamı değil, hakikatın adamı olmak için çalışacağız. Yerinde saymak demek, aslında geriye gitmek demektir. Daima ileriye gideceğiz.
Erdoğan'ın adaylığı meşrudur
Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylığı meşrudur, yasaldır, anayasaldır. Çabalar boşunadır.
2023’te sayın Cumhurbaşkanımız tekrardan ve yeniden hatta çok güçlü bir şekilde Cumhurbaşkanı seçilecektir. Türkiye’nin geleceğini Cumhur İttifakı inşa edecektir.
Karamollaoğlu'na hayal dünyasında mutluluklar diliyoruz
Saadet Partisi Genel Başkanı, ‘Seçimleri yüzde 99 kazanırız” açıklamasını yapmış. Ucube kehanete güler misiniz, ağlar mısınız? Biz sayın Karamollaoğlu’na hayal dünyasında mutluluklar diliyor, Allah’tan da kendisine ve diğer Zillet ittifakı ortaklarına basiret ve izan temenni ediyoruz.
İdam cezası çağrısı
İdam cezasının tartışılmasını çok yararlı gördüğümüzü, bir kanun teklifi gelirse seve seve destek olacağımızı açık seçik beyan ve ifade ediyoruz. Kadın cinayetlerini, tecavüz ve terör suçlularını da kapsamasını bekliyoruz. Cezalardaki caydırıcılığı kuvvetlendirmemiz lazım. Eline çakmak alıp orman yakanlara, kanlı hainlere sessiz kalamayız. Şehitlerimizin yüzüne bakamayız.
Katledilen Emine Bulut'a, katilinin haksız tahrik indirimiyle adeta taltif edildiği Pınar Gültekin'e PKK'lı teröristler tarafından şehit edilen Nurcan Karakaya ve 11 aylık bebeğine ilahi hesap günü gelip çattığında ne diyeceğiz? Türk İslam medeniyetinin en önemli değeri adalettir.
Türk Ocaklarına Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu katılımı
Türk Ocaklarının kuruluşunun 110'uncu yılında İslam Dünyası Meseleler ve Çözüm Önerileri sempozyumunda Kılıçdaroğlu ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanını dinleyince hele hele devlete seri katil diyen müfterinin sempozyumda olduğunu öğrenince duygu ve düşünceler kapladı ruhumu. Türkçülüğün ilk sancağı Türk Ocaklarında kaldırılmıştı. Hukuk katliamcısı Nurettin Soyer eliyle bir tezgah kurulmuştur. Herkes elini vicdanına koysun Kemal Kılıçdaroğlu'nun Türk Ocaklarının kuruluş yıl dönümünde ne işi vardır? Benim sözüm Türk Ocaklarının üç beş yöneticisinedir. Nasıl böyle bir hatanın faili oldunuz? Kılıçdaroğlu'nun 'Din halkın afyonudur' diyen üstelik İslam Dünyası ile ilgili sempozyumda Karl Marx'tan alıntı yapmasına nasıl katlandınız? O salondan mesela Ziya Gökalp, mesela Erol Güngör varken Marx'ın görüşlerinin kamuoyuna yansımasına nasıl hazmettiniz? Ben çok üzüldüm dalıp dalıp uzaklara gittim. Acaba Türk Ocakları yönetimi hiç mi vicdan azabı çekmedi. Türk milletinin ağır sürecinin geçtiği dönemde bu yönetim ne yapar neyle meşgul olur?