Bahçeli, Samsun'dan Kıbrıs için 'Hayır' kampanyasını başlatıyor ve herkesi davet ediyorum" dedi.
Abone olMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti hükümetine dış politika penceresinden yüklenerek, "Kıbrıs Türkiye için milli yük değil, milli davadır. Tek çıkış yolu olarak referandum görülmektedir. Samsun'dan Kıbrıs için 'Hayır' kampanyasını başlatıyor ve herkesi kampanyaya katılmaya çağırıyorum" dedi. "Yeni Bir Türkiye İçin Büyük Buluşma" mitinginde Samsun Cumhuriyet Meydanı'nı dolduran ve "Kıbrıs Türktür Türk kalacak", "Kerkük Türk'tür Türk kalacak", "Devletin başına Devlet gelecek", "Kıbrıs Yunan'a mezar olacak", "Ülkücü hareket engellenemez" sloganları atan 5 bin kişilik kalabalığa hitabeden MHP Lideri Devlet Bahçeli, Türkmenler, Türkistan ve Kıbrıs konularına değindi. Konuşmasında, Irak'ın siyasi şekillenmesinin temellerinin atıldığını dile getiren Devlet Bahçeli, geçici Anayasası'nda 2.5 milyon Türkmen'den hiç bahsedilmediğinin altını çizdi. Devlet Bahçeli, Türkiye olarak Irak Türkmenleri'ni görmezden gelen bir teslimiyetçiliği kabul etmeyeceklerini kaydederek, "Bunun dışında gelecekte Türkiye'nin başını ağrıtabilecek Türkistan Federal Devleti'ni ve ileriki günlerde de Bağımsız Güney Kıbrıs Rum Devleti'ni kurmaya çalışıyorlar. Bunlar milli menfaatlerimiz açısından büyük tehdit oluşturur. Hangi partiden olursanız olun bu ülke ve millet meselesidir" diye konuştu. Meclis'te görüşülen Kamu Yönetimi Reform Tasarısı'nın yanlış olduğuna değinen Bahçeli, reforma ihtiyaç olduğunu ancak, Türkiye'yi ileride federalizme sürükleyecek alacakaranlıkta örtülü bir şekilde hazırlanan mevcut tasarıdan vazgeçilmesini istedi. Bahçeli, "AK Parti, Meclis'teki çoğunluğuna rağmen Türkiye'yi federal yapıya dönüştürmeye senin gücün yetmez. Karşında Türk milliyetçileri var" uyarısında bulundu. "KIBRIS MİLLİ DAVADIR" Kıbrıs'ın Türkiye için milli bir dava olduğuna da dikkat çekerek, konuşmasının büyük çoğunluğunu bu konuya ayıran Devlet Bahçeli, şunları söyledi: "Kıbrıs Türkiye için milli davadır. Böyle görmeyip, milli yük kabul edip Brüksel yolculuğuna çıkmak milletimiz için tehlikeli bir adımdır. Bunu bütün siyasi temsilcilerimiz iyi değerlendirmelidir. Bugün Kıbrıs Avrupa yolculuğunda yeryüzü cenneti olarak Türk milletine takdim ettikleri AB sürecinde kullanılan, verip kurtulunacak bir toprak parçası olarak görülmektedir. AK Parti yönetimini uyarıyorum. Bu sevdadan vazgeç. Brüksel sevdasından vazgeç. Türkiye sevdası dururken Brüksel sevdasının niye peşindesin? Bugün Yunanistan bilinen ülke. 400 yıla yakın Osmanlı toprağı olarak kalmıştır ve Rumlar Osmanlı'nın tebası olarak huzur ve barış içersinde yaşamıştır. 1830'lu yıllarda Mora Yarımadası olarak bilinen bugünkü Yunanistan kurulmuştur. O zaman sahip oldukları toprak 47 bin 562 kilometrekaredir. 1947'lere doğru gelindiğinde toprak alanı 131 bin kilometrekareye çıkmıştır. Ama hala yayılmacı emellerinden vazgeçmiş değillerdir. Bunlar Büyük Helenizm dedikleri Yunan'ın büyük emeli olarak ifade edilen idealin peşindedirler. Onun için Kıbrıs'ı hiçbir zaman unutmamaktadırlar. Geçmişte Girit Adası'nı aldıkları gibi şimdi de Kıbrıs adasını almak istemektedirler. Bununla da kalmayacak 'Ege meselesi' diyecek Türkiye'nin başını ağrıtacak. 'İstanbul eski Konstantinepolis'tir, büyük Helenizmin başkenti İstanbul'dur' diyecek yine Türkiye'nin başını ağrıtacaktır. Özellikle Çepni Türkleri'nin boy boy yaşadıkları Trabzon'u Pontus diye almaya gayret gösteriyorlar. Dolayısıyla Helenizm ideallerinden vazgeçmiyor Enosis'i araç olarak kullanıyorlar. 1959 ve 60'lı yıllarda Londra ve Zürih Anlaşmaları'yla Kıbrıs Cumhuriyeti kurulmuştur. Kıbrıs Türk halkıyla Rum halkının ortaklaşa kurduğu Kıbrıs Cumhuriyeti'ydi. 3 yıl 4 ay 5 gün sonra bu yapıyı bozmaya ve oradaki Kıbrıs Türklüğü'nü imha etmeye karar vererek, 1963 Aralık'ında orada mezalim başladı. 1974'e kadar devam etti. 1974'te TSK'nın barış harekatıyla yokedilmek istenen Kıbrıs Türklüğü kurtarıldı ve KKTC kuruldu. Şimdi bir tarihi gerçek var o da şudur, Kıbrıs'ta iki kesimde iki millet yaşıyor. İki devlete sahipler. Biri Güney Kıbrıs Rum yönetimi diğeri de 20. yılını kutladığımız KKTC'dir. AB'ye tam üye olabilmek, müzakere takvimi alabilmek için bu gerçeği yok sayabilir miyiz? Bu gerçeği ortadan kaldıracak olan Annan Planı'nı kabul edebilir miyiz? Kıbrıs'ı verip kurtulup AB'ye gireceğimizi zanneden gafiller gelecekte neyin ne olduğunu çok iyi göreceksiniz ama iş işten geçecek. Onun için AK Parti yönetimine sesleniyorum; Kıbrıs'ı verip kurtulmak istiyorsun, bunun için de elinden geleni yapıyorsun ama inançlı Türk milletinden asla kurtulamayacaksın. 10 Şubat'ta Newyork'ta Rum yönetimiyle KKTC'nin yöneticileri zoraki bir müzakereye oturtturuldular. Müzakere 3 aşamada yapılıyor. Biri 19 Şubat'ta Lefkoşa'da başlayan müzakere. Rum ve Türk yönetimi karşı karşıya gelip Annan Planı zemininde müzakere yapacaklar. Yani Türkiye'nin KKTC'yi yok farzeden Kıbrıs Türk kesimini azınlık toplum kabul eden iki kesimliliği ortadan kaldıran parça bir devlet olarak Türk Kıbrıs Cumhuriyeti'ne yamanmak istenen Annan Planı'nın ilk aşaması Kıbrıs'ta görüşülüyor. Anlaşma olursa mesele kalmayacak olmazsa Türkiye-Yunanistan biraraya gelecek. Yani Simitis'le Erdoğan biraraya gelip bu meseleyi çözemezlerse Kofi Annan denen BM Genel Sekreteri boşlukları dolduracak ve doldurulan bu boşluklarla hazır hale getirilmiş olacak olan Annan Planı zemin kabul edilecek. Ve 1 Nisan'da Kıbrıs'ta Rum ve Türk kesiminde referanduma gidilecek. Şu ince oyuna bakınız. Zaten Annan Planı'nı kabul etmek mümkün değil. Müzakere tarihi alabilmek için AB, ABD ve BM üçgeni arasında Kıbrıs'ı bedel ödeyerek vermenin ne anlamı vardır? Orada milli kahraman Rauf Denktaş'ın anlaşmayacağını biliyorsunuz. Sen de Başbakan olarak Türk milleti huzurunda Kıbrıs'ı satmaktan korkuyorsun ve Kofi Annan'ı taşeron olarak gösterip 'Ben görmüyorum, bilmiyorum, sen ver kurtul, Kıbrıs yükünden Türk milleti kurtulsun' diyorsun. AK Parti iktidarına bu yakışır mı? Kıbrıs aşama aşama elden çıkmaktadır. Bir tek yol kalmıştır o da referandum da 'hayır' dedirtmek". Kıbrıs Türklüğü'nü, "hayır" diyerek ikinci defa kurtarmak zamanı olduğunu ve Kıbrıs'a yönelik 'Hayır' kampanyasını Samsun'dan başlattığını kaydeden Bahçeli, Kıbrıs'ı kimsenin Türkler'den alamayacağını vurguladı. Halka, "Hangi partiden olursanız olun AKP'nin oyu yerel seçimlerde yüzde 34'ü geçmesin. AKP'nin alternatifi de MHP'dir diyen Bahçeli, mevcut gidişata oylarla engel olunabileceğini ifade etti. Bahçeli, mitingin sonunda Samsun Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İzzet Altuntaş ve alt belde belediye başkan adayları Talat Eyüpoğlu (İlkadım), Hasan Anayol (Canik), Hüseyin Serdar (Gazi) ve Fevzi Er'i (Atakum) partililere tanıttı.