BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54

Devlet Bahçeli doğru mu yaptı, yanlış mı?

MHP'nin tüzüğü, Bahçeli'ye böyle hareket etmesini emretmeseydi, Aytaç Durak'a yine kapı gösterilir miydi?

MHP lideri Devlet Bahçeli, Aytaç Durak'a kapıyı göstermekle iyi mi etti, kötü mü etti? Ya da soruyu şöyle soralım; Devlet Bey, partisinin Adana Belediye Başkanı'nın "rüşvet çarkı"nın içinde olduğuna inanıyor mu, inanmıyor mu?

Dün akşam, MHP'li bir dostumla bu konuyu konuştuk.

Devlet Bey, bu konuda ser verip, sır vermiyormuş!

Kendisini bağlayacak bir söz ya da eylemin içinde olmak istemiyormuş çünkü.

İyi de madem kendisini bağlayacak bir söz söylemiyor, neden Aytaç Durak'ın suçu sabit oluncaya kadar beklemedi? Niçin, yargı kararını beklemeden, yol arkadaşına kapıyı gösterdi?

Buna mecburdu MHP lideri!

Çünkü...

MHP'nin tüzüğü böyle diyor.

Bu tüzüğün mimarı ise Bahçeli'nin ta kendisidir.

O halde, yapılan şey şudur; Devlet Bey üstüne düşeni yapmış, Aytaç Durak'ın aklanıncaya kadar MHP'den tüzük gereği uzak kalmasını sağlamıştır. Aytaç Durak, mahkemede aklanırsa, hiçbir şey olmamış gibi yuvasına geri dönecektir.

Peki...

MHP'nin tüzüğü, Bahçeli'ye böyle hareket etmesini emretmeseydi, Aytaç Durak'a yine kapı gösterilir miydi?

Ben sanmıyorum!

Bahçeli'nin dürüstlüğü, dik duruşu hakkında  hiç kimse bir gram bir şey söyleyemez. Bana göre Bahçeli yine süreci yargıya bırakır, medyanın çok sesli korosuna kulaklarını tıkar, bir çırpıda Aytaç Durak'ı harcamaz, harcatmazdı.

Kendisi sahip çıkmasa bile, kurmayları aracılığı ile Aytaç Durak'ın yanında yer alırdı.

Taki, yargı son sözünü söyleyene kadar.

İki gündür, Devlet Bahçeli'nin Aytaç Durak konusundaki tavrı, medyanın gündeminde. Başbakan Erdoğan'la Bahçeli'yi kıyaslayan yorumlar yapılıyor. Buna gerek yok; çünkü az önce de ifade ettiğim gibi Devlet Bey, partisinin tüzüğü gereği hareket etmiştir. 

Başbakan'la kıyaslanmasına gelince.

Şaban Dişli'yi medyaya ve CHP'ye yedirmeyen Erdoğan, arkadaşının ipini bizzat kendisi çekmiştir. Aynı tarifeyi Dengir Mir Fırat'a da uygulayan Erdoğan'ın Bahçeli'den farkı, partisinin tüzüğünde, adı yolsuzluklara karışan birinin kapının önüne konulmasıyla ilgili bir madde yok.

Ha, o madde AK Parti'nin tüzüğünde niye yok derseniz ayrı.

CHP malum, Mustafa Sarıgül'e özel böyle bir maddeyi tüzüğüne koymuştu.

AK Parti bu konuda herkesin önünde olması gerekirken, ne yazık ki geriden geliyor. Her partinin tüzüğünde bulunması gereken o madde, AK Parti'nin tüzüğünde niye yok, anlamak zor!