BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Devlet 648 çiftçiyi mahkemeye verdi

Tarım Bakanlığı Sivas Kangal'da Doğrudan Gelir Desteği almak için yanlış beyanda bulunan çiftçileri mahkemeye verdi.

Abone ol

Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak olan çiftçiler, devleti dolandırmak suçundan yargılanacak. Türk Ceza Kanunu, söz konusu suça 4 ile 7 yıl arasında değişen hapis cezası verilmesini öngörüyor. Resmî kayıtlara göre 1 milyon 904 bin dönüm ekilebilir arazi bulunan Kangal’da, doğrudan gelir için toplam 1 milyon 979 bin 262 dönüm arsa müracaatı yapıldı. Bu şekilde aynı ilçeye bir önceki yıl toplam 7,8 trilyon lira gelir desteği sağlanırken bu rakam geçen yılın beyanlarına göre 27 trilyon liraya yükseldi. 75 bin 102 dönüm fazla beyanla 2002’de rakamın 19,2 trilyon lira birden artması üzerine Tarım Bakanlığı harekete geçti. Bakanlık, yanlış beyanda bulunduğu ileri sürülen 648 kişiyi mahkemeye verirken, müfettişlerin raporları doğrultusunda 8 bin 52 çiftçinin de güvenlik güçlerine ifade verme işlemi sürüyor. Bakanlığa gelen yoğun ihbar ve şikayetlerin de değerlendirildiği rapor sonunda, ilk taksidi ödenmiş olmasına rağmen ilçe genelinde ödemeler durduruldu. 648 çiftçi savcılıkta ifadeleri alındıktan sonra Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. Bu kişiler, Türk Ceza Kanunu’nun devleti devletin kurumları aracılığıyla dolandırmak suçundan 4 ile 7 yıl arasında değişen hapis cezası istemiyle yargılanacak. Mahkeme sonunda suçlu bulunan çiftçiler, hapis cezasının yanı sıra 5 yıl süreyle gelir desteğinden yararlanmama cezası da alacak. Çiftçilerin banka hortumlayanlarla bir tutulduğunu savunan Kangal Ziraat Odası Başkanı Fahrettin Azimet ise, yanlışlığın kadastro görmemiş yerlerin de beyan edilmesinden kaynaklandığını ileri sürdü. Problemin çözülebilmesi için siyasi parti temsilcileri, oda yöneticileri ve çiftçilerden oluşan bir komite kurduklarını aktaran Azimet, “Kangal’da çoğu çiftçi dedelerinin dedesinden kalan araziyi ekip biçer. 1969 yılında Toprak Komisyonu’nun vatandaşlara dağıttığı tapular, 1971 yılında Danıştay tarafından iptal edildi. Buna göre 50–60 senedir ekilen araziler kadastro geçmediği için kayıtlarda Hazine arsası olarak gözüküyor. Bu durumdaki çiftçiler, resmiyette Hazine arazisi olarak geçen yerleri kendi arsası olarak beyan etmiştir. Esasında burada kasıtlı olarak yapılmış bir hata yok. Yani Hazine arazisi olarak gözüken yerlerde tarım yapılıyor.” diye konuştu. Azimet, bu noktada bölgeden kadastro geçirilmesinin ve Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in vetosuna karşılık hükümetin çıkartmakta direttiği ‘2B yasası’nın da kendileri için umut olduğunu söyledi. Vatandaşların resmi kayıtlara göre fazla beyanda bulunduklarını doğrulayan Ziraat Odası Komite Başkanı Mehmet Ekşi ise, müfettiş raporlarıyla ilgili bölge idare mahkemesine itirazda bulunduklarını söyledi. “Bize yapılan uygulama bütün Türkiye’ye yapılsa sesimiz çıkmayacak.” diyen Ekşi, “DGD kapsamında tüm Türkiye’de olduğu gibi kazamızda da vatandaşlarımızın bilgisizliğinden dolayı, 250 dönümü 300 dönüm yazdırma gibi bazı usulsüzlükler meydana gelmiştir. Ama bu Türkiye’nin diğer bölgelerinde hoşgörü ile karşılanırken Kangal’da ise tam tersi bir uygulama ile toptan cezalandırma yolu seçilmiştir.” şeklinde konuştu. Öte yandan Kangal’da yapılan müfettiş araştırması öncesi Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na şikayet dilekçesi yağdı. Bunun üzerine, doğrudan gelir desteğinin ilk taksidi ödenmiş olmasına rağmen ilçe genelinde ödemeler durduruldu. İlçede, kişilerin birbirini şikayet ettiği dilekçelerden en ilginç olanı ise 3 yıl önce hayatını kaybeden Hacı Ahmet Yolcu'nun Yeşildere Köyü Muhtarı Süleyman Sırrı Karakaya’yı şikayet etmesi oldu. Dilekçede muhtarın, bakanlığa beyan ettiği ölçüde arazisinin bulunmadığı ihbar edildi. Muhtar Süleyman Sırrı Karakaya ise hepsi tapulu olmamakla beraber bin dönüm arazisinin bulunduğunu kaydetti. ZAMAN