DEVA Parti'li Elif Esen, yüz yüze eğitimin başlamasıyla birlikte, okulların ailelerden istediği eksik kırtasiye listesiyle ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Abone ol2021-2022 eğitim ve öğretim yılının başlamasına ilişkin açıklamalar yapan DEVA Partisi Kadın Politikaları Başkanı Elif Esen, "Ailelerden istenen kırtasiye eksiklerinin lüzumsuz olduğunu belirterek bu durumun, enflasyon sebebiyle dar gelirli ailelerde kaygıya ve çaresizliğe yol açtığını" söyledi.
Okullara girişte HES kodunun zorunlu olmasını değerlendiren Elif Esen "Okullara girişte HES kodunu kim soracak" hatırlatmasında bulundu.
Gülen gözlerin arkasında kaygı var
Okulların açılmasına sevinen çocukların ailelerinin kaygılı olduğunun altını çizen Elif Esen, “Okulların açılmasıyla uzun bir aradan sonra çocuklar, gençler arkadaşlarıyla, öğretmenleriyle, okullarıyla buluştular. Çocuklarımız çok heyecanlı ve sevinçliler. Arkadaşlarını görecekleri için heyecandan uyuyamayan çocuklarımız bile olmuştur. Fakat bunun bir de sıkıntılarla, kaygılarla işleyen bir arka planı var. Arka planda öğretmenler, veliler, servisçiler var. Dahası da var.” dedi
Pinpon topu bile ailelerden isteniyor
Elif Esen, Ailelerden istenen içeriği gereksiz malzemelerle dolu kırtasiye listelerini incelediklerini ifade ederek şöyle devam etti:
"Çocuklardan istenen kırtasiye listelerinden birkaçı elimize ulaştı. Bu listelere baktığımızda birçok lüzumsuz malzeme var. Yüzlerce liralara alınacak listelerin içinde pinpon topu bile var. Her bir çocuktan bir devlet okulu iki adet pipon topu istiyor. Neden isteniyor? Temel birkaç tanesinin hesaplamasını yaptığımızda; iki metod defteri, iki normal defter, birkaç kurşun kalem, kırmızı kalem, sulu boya, kuru boya yaklaşık 50 lirayı buluyor. Kaç yüz liralara mal olacak bu liste uzayıp gidiyor. Bunlar geliri daralan ailelere çok fazla yük. Bu planlamaların, bu yönetimin çok daha önceden planlı programlı bir şekilde yapılması hem çocukların hem ailelerin zor durumda bırakılmaması gerekirdi"
Pazar filesini dolduramayan aileler var
Enflasyonun artmasıyla geliri azalan, ihtiyaçlarını zor karşılayan ailelerin kendi kaygılarını çocuklarına yansıtmamaya çalıştığını vurgulayan Esen, “Oysa artan enflasyonla birlikte azalan gelirler, ailelerin yoksullaşmasına da sebep oldu. Bir kadın pazardan çıktığında dolduramadığı filesiyle, alabildiği sebze, meyveyle çocuğunu ailesini nasıl nitelikli ve sağlıklı doyuracağını düşünürken üstüne bir de çocuğunun okul masrafları eklendi. Baba evine getirdiği cebindeki parayla çocuklarımın masraflarını karşılayabilecek miyim diye düşünüyor. Anne kaygılı baba kaygılı. Çocuklarının gülen yüzünün solmasını istemiyorlar” yorumunda bulundu.