DEVA Partisi kurucusu Metin Gürcan ‘casusluk’ suçundan tutuklandı! Hangi ülkeye casusluk yaptı?
"Siyasi ve askeri casusluk" suçlamasıyla gözaltına alınan DEVA Partisi Kurucular Kurulu Üyesi Metin Gürcan, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Metin Gürcan hangi ülke adına casusluk yaptı? Casusluk karılığında ayda ne kadar para aldı?.. İfadesinde neler anlattı?.. Telefonda neler konuştu?.. İşte tüm ayrıntılar…
Abone olDEVA Partisi kurucularından emekli Binbaşı Metin Gürcan, ‘siyasi ve askeri casusluk’ soruşturması kapsamında tutuklandı. Gürcan, Ankara Terörle Mücadele Şubesi’ndeki sorgusunda, casusluk iddialarını kabul etmedi. Yabancı bir misyon şefi ile görüşmesine dair teknik takip verilerinin gösterilmesi üzerine söz konusu diplomatla düzenli görüşmeler yaptığını, kendisine analizler sunduğunu karşılığında da para aldığını söyledi. Gürcan’ın zarf içerisinde söz konusu diplomattan para aldığına dair görüntüler de teknik takibe takıldı. Gürcan kendini; “açık kaynaklardan edindiğim bilgilerle hazırladığım analizleri paylaştım, gizli bilgi ve belge paylaşmadım” diyerek savundu. Savcılık sorgusu tamamlanan Gürcan tutuklama istemiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Gürcan, akşam saatlerinde "siyasal ve askeri casusluk" suçundan tutuklandı. İşte Habertürk’ten Fevzi Çakır'ın haberinden çok çarpıcı bölümler…
1 yılı aşkın süre teknik ve fiziki takibe alındı
Gürcan; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında; terörle mücadele ekiplerince teknik ve fiziki takibe alındı. Yapılan takip sırasında zanlının, yabancı devlet görevlileriyle paylaştığı bilgilerin Devletin güvenliği ile iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgilerden olduğu ortaya çıktı. 1 yılı aşkın bir süre devam eden teknik ve fiziki takibin ardından da operasyon düğmesine basıldı. Gürcan geçen hafta İstanbul’da gözaltına alınarak, Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne getirildi.
‘2019 yılından bu yana danışmanlık yapıyorum’
Ankara Emniyeti’nde kendisine detaylı sorular yönetildi. İfadesinde TSK geçmişini aktaran Gürcan, 2019'dan yılından itibaren talep eden kişi ve kurumlara danışmanlık hizmeti verdiğini belirtti. Özellikle bu danışmanlık hizmetlerini; Türkiye, Suriye, Irak, İran, Ukrayna, Afganistan, Libya gibi ülkelere ilişkin verdiğini söyledi. Söz konusu bilgileri herkesin erişimine açık; kaynaklardan derlediğini öne sürdü, casusluk faaliyeti yürütmediğini, gizli belge ve bilgi paylaşımı yapmadığını savundu.
Teknik takip sırsında çekilen görüntüler soruldu
Metin Gürcan’a teknik takip sırasında elde edilen görüntüler de soruldu. O görüntülerde; Gürcan yabancı ülke misyon şefleri ile Ankara’da bir otelde ve bir AVM otoparkında görüşüyordu. Ayrıca görüştüğü kişilerden zarf aldığı anlar görülüyordu. Sorguda Gürcan’a bu görüntüler soruldu. “Görüştüğünüz şahıs kimdir? Ülkenizin askeri ve diplomatik faaliyetlerine ilişkin bilgileri bu şahsa ne amaçla veriyordunuz? Zarfın içerinde ne vardı?” denildi. Gürcan bu soruya şu yanıtı verdi:
Zarf içinde her ay 400 dolar alıyormuş!
“Şahıs … Büyükelçiliğinde görevli diplomat olan … beydir. Kendisine faydalanması maksadıyla açık kaynaklardan hazırladığım sadece Türkiye’yi değil Irak, İran, Suriye, Afganistan, Libya zaman zaman Yunanistan ve Ukrayna gibi ülkelerdeki haftalık gelişmeleri içeren çizelge ve analizleri sunarım. Bana verdiği zarf içerisinde çizelgelerle ilgili bilgi notu ve elden aylık düzenli olarak verdiği 400 dolar bulunmaktadır.”
İstihbaratçı olduğunu bilmiyordum’ dedi ama
Metin Gürcan’a sadece görüntüler değil, teknik takip sırasında elde edilen talepler de soruldu. Gürcan bu konuşmalarda sürekli “Headquarter (HQ)” kelimesini kullanıyordu. Bu duruma ilişkin Gürcan’a “Yapılan araştırmalarda HQ ifadesinin istihbarat teşkilatları ve askeri kuruluşları için kullanıldığı, Dışişleri Bakanlıkları için bakanlık (ministry) ifadesi kullanılmaktadır. Buradan hareketle muhatabınızın istihbaratçı olduğunu bildiğiniz anlaşılmaktadır. Yabancı ve istihbaratçı olduğunu bildiğiniz bir şahısla görüşmelerinizi neden sürdürdünüz?” sorusu yöneltildi. Gürcan, “Ben şahsı (…) Büyükelçiliğinde diplomatik misyon temsilcisi olarak bilirim. Hal ve hareketlerinden asla bir istihbaratçı tavrı çıkarmadım” dedi.
Dinlemeye takılan tapeler soruldu
Metin Gürcan’ın söz konusu diplomatlarla görüşmesinde Türkiye’nin operasyonel ya da eğitsel faaliyetler yürüttüğü Suriye, Dağlık Karabağ ve Libya gibi ülkelere ilişkin de kapsamlı değerlendirmeler yaptığı görüldü. Gürcan’a bu görüşmelerin içerikleri de soru olarak yöneltildi. Soruşturma dosyasına giren o diyaloglardan bazıları şöyle:
Dağlık Karabağ operasyonunu konuşmuş…
Diplomat: Rusya ile ilgili durum nedir? Barış antlaşması konusunda ortak gözlem merkezi ne durumda?
Gürcan: Karabağ'daki. Herhangi bir operasyonel bir vazifeleri yok dolayısıyla Türk birliklerini sahada göremeyeceğiz. Bölgede devriye gezen Türk askeri yok.
Diplomat: Yalnızca subaylar?
Gürcan: Evet, yalnızca merkezde oturan subaylar.
Diplomat: Güzel.
Gürcan: Ruslar Türk askerinin devriye gezmesini istemiyor bundan yüzde yüz eminim. Bir arkadaşım bana Ankara'nın terör eylemlerinin gözlenmesi için Türk dronelarının kullanılması gerektiğini söyledi.
Droneları sordular Metin Gürcan da anlattı
Diplomat: Dronelar?
Gürcan: Ankara, istihbarat edinmek amacıyla bölgede kendi dronelarını kullanmak istediğini söyledi. Ruslar bunu istemedi.
Diplomat: Ruslar haber ve istihbarat toplayacak, Türkiye sadece izleyecek öyle mi?
Gürcan: Evet sadece izleyecek.
Diplomat: Gördüğümüz kadarıyla Erdoğan sonunda Kafkaslar'da bir yol bulmuş.