BATMAN'da konuşan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Zaten beğenmedikleri hangi fikirle karşılaşsalar başlıyorlar ‘hain‘ demeye. Saymaya bir başlasak onlara göre ülkenin yarısı hain; ülkeyi korkuyla yönetmeye çalışıyorlar" düşüncesini dile getirdi.
Abone olDEVA Partisi lideri Babacan, hükümetin herhangi bir şeyi yönetemediğini ifade ederek, "Saymaya bir başlasak onlara göre ülkenin yarısı hain. Bugün ülkede düşünce özgürlüğü kalmadı. Fikrini söyleyen tutuklanıyor. Ülkeyi korkuyla yönetmeye çalışıyorlar. Hükümetin işine gelmeyen bir haber yapan gazeteciler ya tutuklanıyor ya işsiz bırakılıyor" tepkisini gösterdi.
Partisinin 1. Olağan Batman İl Kongresi'nde konuşan DEVA Partisi lideri Babacan, Koronavirüs'le mücadelede uygulanan politikaları eleştirirken, "Batman da salgından en çok etkilenen şehirlerimizden biri. Hükûmetin artık herhangi bir şeyi yönetebildiğini söylemek imkansız. Pandemiyi de yönetemiyorlar. Türk Tabipleri Birliği aylarca “Sayılar yanlış, bunları beşle çarpın, onla çarpın” diye feryat ediyordu. Ama hükûmet hastalıkla mücadele yerine hakikati söyleyen doktorlarla mücadele etmeye girişti. Küçük ortak hemen TTB’yi ihanetle suçladı. Zaten beğenmedikleri hangi fikirle karşılaşsalar başlıyorlar ‘hain‘ demeye" diye konuştu.
Babacan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Onlara göre ülkenin yarısı hain"
Batman da salgından en çok etkilenen şehirlerimizden biri. Hükûmetin artık herhangi bir şeyi yönetebildiğini söylemek imkansız. Pandemiyi de yönetemiyorlar. Türk Tabipleri Birliği aylarca “Sayılar yanlış, bunları beşle çarpın, onla çarpın” diye feryat ediyordu. Ama hükûmet hastalıkla mücadele yerine hakikati söyleyen doktorlarla mücadele etmeye girişti. Küçük ortak hemen TTB’yi ihanetle suçladı. Zaten beğenmedikleri hangi fikirle karşılaşsalar başlıyorlar ‘hain‘ demeye. Saymaya bir başlasak onlara göre ülkenin yarısı hain. Bugün ülkede düşünce özgürlüğü kalmadı. Fikrini söyleyen tutuklanıyor.
Ülkeyi korkuyla yönetmeye çalışıyorlar. Hükümetin işine gelmeyen bir haber yapan gazeteciler ya tutuklanıyor ya işsiz bırakılıyor.
"DEVA Partisi çok daha iyi on bakanlar kurulu çıkartır"
Bütün ekibimizden, şu anki hükûmetten her konuda çok daha iyi on tane hükümet çıkartırız. İster ekonomi, ister sağlık, ister tarım, ister sanayi, ister kültür, ister sanat olsun. Aklınıza gelen her konuda, DEVA Partisi, mevcut yönetimden çok daha becerikli, çok daha dürüst, işini çok daha iyi bilen on tane bakanlar kurulu çıkartır.
Eğitimde 'anadil' vurgusu
Devletin görevi vatandaşlarının anadillerini kullanmalarını engellemek olmamalı. Bu topraklarda konuşulan her bir dil, her bir lehçe bizimdir, zenginliğimizdir. Dün Diyarbakır’da da ifade ettim, eğitimde fırsat eşitliğinin önündeki anadil farkı dahil her türlü engeli kaldıracağız. İnsanların anadillerini kullanması ve geliştirmesi için demokratik bir hukuk devletine yakışan her türlü çalışmayı yapacağız ve bu alanda cesur adımlar atacağız.
"Hiçkimse insan haklarını engelleyemez"
İnsan hakları, insan olmaktan kaynaklanan en tabi haklardır. Bu haklar, her bir vatandaşımızın anasından emdiği süt kadar helal haklardır. Bu hakları hiçkimse engelleyemez. Bu haklar pazarlık konusu yapılamaz, oylamaya tabi tutulamaz. Bu haklar zamana, zemine yayılamaz, ülkenin koşullarına bağlanamaz. Bu haklar derhal tanınır, o kadar. Biz bunun taahhüdünü veriyoruz. Devletle vatandaş arasındaki bağın hiçbir şartı olmaz. Toplumun her bir kesiminden insanı eşit şekilde kapsayan güçlü bir vatandaşlık anlayışı kurarak, ayrımcılığı ortadan kaldıracağız. Herkesin bu ülkede kendini eşit, özgür ve birinci sınıf vatandaş hissetmesini sağlayacağız.
"Test sayısını arttırın ve dürüst olun"
Yeterli test yaptırmadılar. Test için insanları pozitif hastalarla aynı ortamlara soktular. Testi yapılanı toplu taşımayla evine gönderip “git sonucunu bekle” dediler. Hastalığın yayılmasını sağlamak için daha çok çaba harcadılar. Defalarca söyledik, test sayısını artırın, test istasyonları kurun. Ama her şeyden önce dürüst olun. Halka doğruları söyleyin. Verileri düzgün paylaşın. Önlem alın. Ama onlar miting yapıp insanların üstüne çay attılar.
"İktidarın tek derdi hukuku suça alet etmek"
Osman Kavala için bir dosya daha yetiştirdiler hemen. Şimdi de darbecilikle itham ediyorlar. 3 kez ağırlaştırılmış müebbet cezası istiyorlar. Bu iktidarın hukukla falan işi kalmadı. Tek derdi hukuku suça alet etmek. Yargıyı araçsallaştırıp insanları tutuklamak, baskı altına almak, susturmak. Biz, hukuk devletini hiçe sayan bu anlayışı asla kabul etmeyeceğiz.
"Tüm hakların güvencesi olmak için hazırız"
Batman Barosu 90’lı yıllarda sadece Batman’da işlenen faili meçhul cinayetlerin sayısının 513 olduğunu açıklamıştı. Bu; yüzlerce eş, yüzlerce baba, yüzlerce anne, yüzlerce kardeş demek. Türkiye’de yaşayan her bir bireyin tüm haklarının güvencesi olmak için biz hazırız. Bu ülkede kimse kimliğinden, siyasi fikrinden, düşüncesinden ötürü, hiçbir koşulda kötü muamele göremez, görmeyecek!
"Mülakat sistemini kaldıracağız"
Batman Barosu Başkanı, hakimlik ve savcılık için işe alımlarda yazılı sınavda Batman Barosu’na kayıtlı 8 meslektaşının yüksek puanlar aldığını, başarılı olduğunu, fakat hepsinin mülakatlarda elendiğini söylemişti. Bu apaçık haksızlığa karşı bizim kamuda işe alımlarda, tayin ve terfilerde tek ölçümüz var: O da liyakattir, ehliyettir. Bu ayrımcılıklara sebep olan, haksızlıklar yaratan, gençlerimizin umudunu çalan mülakat sistemine son vereceğiz.