BIST 9.636
DOLAR 34,66
EURO 36,35
ALTIN 2.932,01
HABER /  GÜNCEL

Dev Solcular 51 eylemden sorumlu

İstanbul 3 No'lu DGM'de 16 sanık hakkında yaklaşık 12 yıl önce açılan ve DGM'lerin kapatılmasıyla dosyanın devredildiği davanın 103 sayfalık gerekçeli kararı hazırlandı

Abone ol

Yasadışı Devrimci-Sol örgütü davasının yaklaşık 12 yıl süren yargılama sonucu açıklanan kararının gerekçesinde, 7'si müebbet, 1'i de 13 yıl 4 ay ağır hapis cezasına çarptırılan sanıklar, eski İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcısı Yaşar Günaydın, emekli Orgeneral Adnan Ersöz ve emekli Oramiral Kemal Kayacan'ın öldürülmesi olaylarının da aralarında bulunduğu 51 eylemden sorumlu tutuldu. İstanbul 3 No'lu DGM'de 16 sanık hakkında yaklaşık 12 yıl önce açılan ve DGM'lerin kapatılmasıyla dosyanın devredildiği İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nce karara bağlanan davanın 103 sayfadan oluşan gerekçeli kararı hazırlandı. Sanıkların eylemleri, emniyet, savcılık ve mahkeme ifadeleri, duruşmalardaki hal ve davranışları, örgütün tanımı ve delillerin başlıklar halinde anlatıldığı kararda, emekli Orgeneral Adnan Ersöz'ün eşi Refika Ersöz'ün de aralarında bulunduğu mağdur ve müşteki olarak dinlenilen 143 kişinin ismi de yer aldı. “Devrimci Gençlik” adıyla 1960'lı yıllarda kurulan yasadışı örgütün 13 Aralık 1978'de Dursun Karataş ve arkadaşları tarafından THKP/C-Dev-Sol ismiyle yeniden kurulduğu belirtilen kararda, sanıkların bu örgüt içinde yer alarak “silahlı devrimci birlikler” konumunda bulundukları ifade edildi. Örgütün hücre tipi yapılanmasına da yer verilen kararda, sanıkların olaylardaki rolleri de detaylı bir şekilde anlatıldı. Gerekçeli kararda, sanıklar, 6 Şubat 1992'de İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcısı Yaşar Günaydın, koruma polisi Şaban Ceylan ve makam şoförü Halit Balta, 13 Ekim 1991'de emekli Orgeneral Adnan Ersöz, 19 Ağustos 1991'de İngiliz uyruklu Andrew Blake, 29 Temmuz 1992'de emekli Oramiral Kemal Kayacan, 22 Kasım 1990'da Bayrampaşa Cezaevi Savcısı Niyazi Fikret Aygün'ün öldürülmesi, 24 Mart 1992'de MİT'e ait servis aracının taranması olaylarının da aralarında bulunduğu, öldürme, yaralama, bombalama, soygun, silahlı saldırı ve korsan gösterinin de aralarında bulunduğu 1989 ile 1992 yılları arasında 51 eylemden sorumlu tutuldu. Sanıkların duruşmalardaki hal ve davranışlarına değinilen kararda, sanıkların 15 Aralık 1992 tarihindeki duruşmada “Cesaretiniz varsa asın” diye bağırıp ellerinde bulunan ve asılma ilmiği haline getirilmiş ipi mahkeme heyetine doğru attıkları, 14 Nisan 1994 tarihindeki duruşmada da 2 adet pankart açıp “Yaşasın devrimci birlikler” diye slogan attıkları belirtildi. 2'Sİ AĞIRLAŞTIRILMIŞ 7 MÜEBBET “İstanbul Devrimci Birlikler Genel Sorumlusu” olduğu iddia edilen Galip Aygül ve Nursel Demirdöğücü'nün “anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs etmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet ağır hapisle cezalandırıldığı belirtilen kararda, duruşmalardaki hal ve davranışları, eylemlerinin vahameti ve yoğunluğu göz önüne alınarak bu kişilerin cezalarında indirim yapılmadığı kaydedildi. Kararda, aynı suçtan aynı cezaya mahkum olan Ahmet Özdemir, Hacer Arıkan, Filiz Karayel, Hüseyin Atıcı ve Mesude Pehlivan'ın ise duruşmalardaki davranışları dikkate alınarak yapılan indirimle cezalarının müebbet ağır hapse çevrildiği dile getirildi. Gerekçeli kararda, yine “anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs etmek”ten ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezasına çarptırılan Şükrü Aydoğdu'nun cezasının ise verdiği ifade ile suç örgütünün ve olayların meydana çıkmasına yardımcı olduğu anlaşıldığı için Topluma Kazandırma Yasası'nın 4. maddesi gereği ve pişman olması dikkate alınarak 13 yıl 4 ay ağır hapse indirildiği vurgulandı. Kararda, Selman Demir, Selma Demir ve Savaş Kircan hakkında ”yasadışı örgüte üye olmak” suçundan açılan davanın zaman aşımı, Altan Berdan Keremgiller ile Ali Rıza Kurt'un da davalarının da ölmeleri nedeniyle ortadan kaldırıldığı bildirildi. Ümit İlter hakkında İzmir DGM'de, Ali Tekin hakkında da Ankara DGM'de bu dosyadaki suçlardan mahkum oldukları için ceza verilmediği ifade edilen kararda, avukatı savunma yapmayan Suna Ökmen'in davasının ise ayrıldığı kaydedildi.