BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Derviş, en çok Zaman'ı seviyor

Zaman, CHP'ye konuk oldu. Deniz Baykal'la söyleşi yapan gazeteciler, Derviş'in en sevdiği gazetenin Zaman olduğunu öğrendi.

Abone ol

Zamancılar Deniz Baykal'a konuk oldu. Bir ara Kemal Derviş'le görüşen gazeteciler Baykal'ın şu sözleriyle bir gerçeği daha öğrendi. "Baykal: Bak Kemal, sevdiğin gazeteciler burada!"

CHP lideri Deniz Baykal’ın konuğuyduk dün, genel merkezdeki görüşmemizde gündemin sıcak konularını konuştuk. Medyada yeteri kadar yer alamamaktan şikayetçi değil; ancak kırgın gibi. ‘Her türlü olumsuzluğa rağmen naif, saf, duru, temiz siyasetimizi devam ettireceğiz.’ dedi.

Baykal, bugün AİHM’den çıkması beklenen Öcalan dosyasına ilişkin yapıcı rol oynamaya, iktidarla işbirliği yapmaya hazır. Hükümetin Avrupa yerine, iç kamuoyunu hazırlamaya çalışmasını doğru bulmuyor. Türkiye’nin haklı olduğu Öcalan davasını Avrupa’ya doğru anlatması durumunda yeniden yargılamanın gerçekleşmeyebileceğine inanıyor.

Dosya AİHM’den sonra siyasetin sahasına gelecek, Bakanlar Komitesi mahkemenin hukuki mütalaasını karara bağlayacak. Baykal, ‘El ele verip gidip anlatalım, siyasi kadroları kolay ikna ederiz.’ diyor. Aslında bu öneri iktidar açısından son derece makul. Dosyanın hükümetin değil devletin konusu olduğunu söylemeye çalışan AK Parti iktidarı, ilgili kişi ve kurumlarla işbirliğine giderek bunu sözden uygulamaya geçirebilir.

CHP lideri, hükümet yetkililerinin ‘Tekrar yargılansa da sonuç değişmez’ açıklamalarını yanlış buluyor. Yeniden yargılamanın bütün dünya medyasını Türkiye’ye odaklayacağını, ayrıca konunun toplumda gerilime neden olacağını düşünüyor. Baykal’ın önerisi ve uyarısı yabana atılmamalı.

Baykal, medya-siyaset ilişkileri üzerine de çarpıcı değerlendirmeler yaptı. ‘Sağlıksız’ diye nitelediği ilişki biçiminin artık rejim sorunu haline dönüştüğünü söyledi. Ancak hiç de umutsuz değil, bu yapıyı ‘düzeltilebilir’ görüyor. Toplumun sağduyusuna güveniyor.

Avrupa’nın bazı taleplerine CHP’nin yüksek sesle itirazları Atatürk’ün kurucusu olduğu partiyi Avrupa karşıtı görüntü içine soktu. Bu çizginin zaman zaman yurtseverlikten negatif ulusalcılığa doğru kaydığına dair yorumlar yapılıyor.

Baykal ‘Hayır, doğru değil.’ diyor: ‘Biz Avrupa Birliği yanlısı partiyiz. Her isteğe boyun eğmek Türkiye’yi Avrupa’ya yaklaştırmaz, aksine uzaklaştırır. Bu konuda ne kadar haklı olduğumuz ileride daha iyi anlaşılacak.’ CHP lideri, iktidarın Avrupa Birliği sürecini iyi yönetemediğinden şikayetçi.

Erken seçime pek ihtimal vermiyor, olağan seçim tarihini 2006’-nın sonbaharı olarak öngörüyor. ‘Normal süre 4 yıl çünkü.’ diyor. Daha erken bir seçimi AK Parti iktidarının ‘havlu atması, pes etmesi’ şeklinde yorumluyor.

Baykal, 10 gün sonra İsrail yolcusu. Programda İsrail ile Filistinlilere eşit zaman ayrıldığını özellikle vurguluyor. CHP lideri, Filistinlilerin merkezi durumundaki Ramallah’ta da konaklayacak.

Görüşmenin sonunda Kemal Derviş sürpriziyle karşılaştık, beklemediğimiz bir anda içeri Derviş girdi. Baykal’la veda yemeği için gelmiş. ‘Gel Kemal, seni sevdiğin gazetenin yöneticileriyle tanıştırayım.’ dedi. Ekrem Dumanlı’yı takdim ederken, ‘Son dönemin en başarılı genel yayın yönetmeni.’ dedi.

Baykal da, Derviş de Zaman hakkında övgü dolu sözler sarf ettiler. Baykal, ‘Zengin içeriğiyle Zaman’ı okumamak mümkün mü?’ dedi. Derviş de ‘Biliyorum, Zaman çok iyi gidiyor.’ diye tamamladı. Daha sonra Atatürk Orman Çitfliği’ndeki siyasilerin uğrak yeri Merkez Lokantası’na geçtiler.

Hakkını teslim etmek gerekir, önsezileri güçlü Baykal’ın liderliğindeki CHP, son dönemde siyasetin normalleşmesi için pozitif rol oynadı. Bu sese kulak vermek lazım...


Haber: Mustafa Ünal
Kaynak: