BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Derviş, CHP'ye akıl verdi

Partisini "CHP eşittir devlet, yasaklar, güdüm" şeklinde özetleyen Derviş, değişimin gerektiğini söyledi.

Abone ol

CHP Genel Başkan Yardımcılığı ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeliğinden istifa eden İstanbul Milletvekili Kemal Derviş, CHP'nin mevcut görüntüsünü "CHP eşittir devlet, yasaklar, güdüm" şeklinde özetleyerek, parti politikalarının değiştirilmesini istedi. Derviş'in istifası parti yönetimi tarafından "Yeri doldurulur" sözleriyle değerlendirilirken CHP Genel Sekreter Yardımcısı Sinan Yerlikaya, "Öyle uluorta değişiklik istenmez. Değişiklik yapılacak yer kurultaydır. Ben zaten 6 aydır beraber çalıştığımız Kemal Bey'in ciddi bir sunuş yaptığı görmedim" dedi. Uzun süredir partisiyle sorun yaşayan CHP'li Kemal Derviş, Genel Başkan Yardımcılığı ve MYK üyeliğinden istifa ettiğni açıkladı. Yerel seçimlerin hemen ardından istifa sinyalini veren Derviş, "Rahatsızlık var ama henüz kararımı vermedim" demişti. CHP'nin 23 Ekim 2003 tarihindeki 30. Olağan Kurultayı sonrası MYK'ya seçilen Derviş, 6 aylık süreçte partisine yönelik özeleştirileriyle dikkat çekmişti. Seçim sonrası ilk MYK toplantısında yöneticilere dağıttığı bir raporda eleştirilerini sürdüren Derviş, görüşlerinin dikkate alınmadığını, aksine kendisinin ağır bir şekilde suçlandığını kaydetti. Derviş, 3 Kasım 2002 seçimleri öncesinde katıldığı CHP'de en çok tartışılan isimlerden biri oldu. Partisini batıdaki sosyal demokrat anlayış çerçevesinde siyaset yapamamakla eleştirdi. Derviş özellikle özgürlükler konusuna dikkat çekerek partisinin "statükocu" görüntüden kurtulmasını istedi. İstifa kararını açıkladığı TBMM Grup Toplantısı'nda istifasının bir ayrışma anlamına gelmemesi gerektiğini belirten Derviş, düşünsel bazı sentezler yapmak istediğini, kitap yazmayı düşündüğünü ve milletvekili sıfatıyla CHP'ye daha verimli hizmetler yapabileceğini belirtti. Derviş, istifasına neden olan konuları "Soldaki dağınıklık, parti içinde kendisine yönelik sert eleştiriler ve düşüncelerinin göz ardı edilmesi" şeklinde özetledi. Bu arada, MYK üyesi Zeynep Damla Gürel'in de görevinden istifa etmesi, parti yönetiminde Derviş'in girişiminin kişisel olmadığı yorumlarına neden oldu. Derviş'in kontenjanından MYK'ya seçilen Gürel'in yanısıra Bihlun Tamaylıgil ve Ersin Arıoğlu'nun da istifa edebilecekleri belirtiliyor. "CHP EŞİTTİR; DEVLET, YASAKLAR, GÜDÜM" Edinilen bilgilere göre, Genel Başkan Deniz Baykal'ın odasına giderek parti yönetiminden ayrılmak istediğini belirten Derviş, "Başarılı olamadık. Ben bunun gereği olarak genel başkan yardımcılığı görevimden istifa etmek istiyorum" dedi. Ancak Baykal, Derviş'in bu sözlerine, "Ortalık zaten yeterince karışık. Hele bir değerlendirmemizi yapalım. Kendi aramızda konuşalım. Bunları sonra ele alırız" şeklinde karşılık verdi. Derviş, bu görüşmenin ardından katıldığı MYK toplantısında ise bazı il teşkilatlarına ağır suçlamalarda bulundu. Partinin seçimde aldığı sonucun başarılı gösterilemeyeceğini belirten Derviş, "İstanbul'da alınan başarısız sonucun en önemli etkenlerinden biri buradaki CHP örgütü. Seçim çalışmalarında adayların en çok örgütten şikayetçi olduğunu gördüm. İstanbul örgütü çok kötü durumda. Rant peşinde koşan bir örgüt" diye konuştu. Derviş, yerel seçimlerden sonra MYK üyelerine dağıttığı bir raporda da partisine yönelik eleştirilerini sürdürdü. Başarının yolunu Atatürkçü-sosyal demokrat sentezde gördüğünü anlatan Derviş, CHP'nin mevcut görüntüsünü ise "CHP eşittir; devlet, yasaklar, güdüm" şeklinde özetledi. Partinin özellikle özgürlükler konusuna eğilmesi gerektiğine değinen Derviş, "Atatürkçülüğün bugün de ihtiyaç duyulan her şeyi kapsadığı ve dolayısıyla partinin tek düşünsel dayanağını oluşturması gerektiği" görüşünün yaygın ancak oldukça yanıltıcı bir yaklaşım olduğunu kaydetti. CHP içinde ve parti yandaşlarında 1930'lu 1940'lı yıllardan gelen bir geleneğin bulunduğu gözlemine yer verilen raporda, "Bu geleneğin özüne sahip çıkmalıyız ve bu gelenekle gurur duymalıyız. Ama aynı zamanda bu gelenek, belirli dönemlerde özellikle de 2. Dünya Savaşı'nda ve ondan sonra yaşanan olaylar yüzünden, gerçekte olduğundan ve Atatürk'ün öngördüğünden daha devletçi, daha merkeziyetçi, daha sınırlayıcı, yasakçı, içine kapalı ve dünyadan uzak kalmaya yönelik bir model haline dönüştürüldü. Dolayısıyla, 'CHP eşittir; devlet, yasaklar, güdüm' hissi yurttaşların bir kısmında devam etmektedir. Bu algılamanın iyice aşılmasını sağlamamamız gerekmektedir" denildi. "CHP'DE BAŞARISIZLIK 3 KASIM SEÇİMLERİNDE BAŞLADI" Kemal Derviş'in görevinden istifasıyla sonuçlanan rahatsızlığı, 3 Kasım 2002 genel seçimlerinde başladı. Derviş, bir süre önce partisinin yerel seçimde aldığı sonuçları değerlendirirken, başarısızlığın 3 Kasım 2002'de yapılan genel seçimlerde başladığını ifade etti. 2002'deki seçimlerde CHP'nin oylarını yükseltmiş görünmesine rağmen bunun yeterli olmadığını belirten Derviş, partinin yerel seçimlerde aldığı oyun bu kriterle büyük başarısızlık sayılmayacağını belirtti. Partisinin daha liberal politikalar izlemesini isteyen Derviş, partideki ağırlıklı görüşün türban sorununun tartışılmasından yana bile olmadığını belirterek, CHP'yi soruna el atmamakla suçladı. Türban sorununun Türkiye'nin gerçeği olduğuna işaret eden Derviş, türbanlıların üniversiteye girmesine karşı olmadığını, bunun sosyal demokrasinin gereği olduğunu vurguladı. Partisini özgürlükler konusunda eleştiren Kemal Derviş, "CHP 'Özgürlüklere karşıyız' demiyor ama özgürlüklerin sağlanması konusunda öncülük de yapmıyor" dedi. Derviş'in CHP'yi rahatsız eden en temel eleştirileri ise şu şekilde sıralandı: "- Üniversitelerde başörtüsü serbest olmalıdır. - CHP özgürlükçü bir parti değil. - Hükümet ekonomide başarılı. - Hükümet Kıbrıs konusunda iyi politika sergiliyor. - CHP'nin Kürt politikası yok. - Parti hem genel hem de yerel seçimlerde başarısız oldu." İSTİFAYA TEPKİLER CHP Genel Başkanı Yardımcısı Cevdet Selvi, Derviş'in istifasını "Özgür iradesiyle öyle düşünmüş, öyle uygun görmüş. gayet normal bir olay" sözleriyle değerlendirdi. Derviş'in bir takım tereddütleri olduğuna işaret eden Selvi, "Daha önceden de böyle bir şey duyulmuştu. O nedenle de istifa etti. Bu partide görev alabilecek pek çok arkadaşlarımız var. Yeri boş kalmaz. Tüzüğün doğrultusunda yeni arkadaşlar görevi sürdürür" diye konuştu. Diğer Genel Başkan Yardımcısı Eşref Erdem de istifayı doğal karşıladıklarını söyledi. CHP'nin yoluna devam edeceğini belirten Erdem, bir yöneticinin istifasıyla bir sorun yaşamayacağını kaydetti. Derviş'e en sert tepki ise Genel Sekreter Yardımcısı Sinan Yerlikaya'dan geldi. İHA'ya konuşan Yerlikaya, Derviş'in partiye yönelik eleştirileri hatırlatıldığında "Partinin programı ve tüzüğü belli. Bunların değiştirileceği yer kurultaydır. Öneri getirilir. Eğer doğru ise kurultayda kabul edilir. Tüzükte bunlar yazılı. Uluorta değişiklik istenmez. Arkadaşımızla 6 aydır beraber çalışıyoruz. Bu süre zarfında ciddi bir sunuş yaptığını hatırlamıyorum" dedi. İstifayı saygı ile karşıladığını ifade eden Yerlikaya, "Yerine başkası gelir. Yeri boş kalmaz. Parti meclisinde 80 arkadaşımız var. Onlardan biri bu göreve getirilir" diye konuştu. İstifanın yaygara konusu yapılmaması gerektiğini belirten Yerlikaya, "Bence haber konusu bile değil" yorumunu yaptı. CHP'nin politikasının belli olduğunu, bunun da Milli Mücadele ve Atatürk ilkeleri doğrultusunda şekillendiğini anlatan Yerlikaya, amaçlarının çağdaş demokrasiye geçmek olduğunu sözlerine ekledi.