Eski ekonomiden sorumlu devlet bakanı Kemal Derviş, yerel seçimler sonrası Financial Times gazetesindeki yazısında, "Türkiye'de muhalefet güçlü yönlerini yeniden keşfetmeli" dedi. Derviş partisinden de, ekonomiye yoğunlaşmasını istedi.
Abone olEski ekonomiden sorumlu devlet bakanı Kemal Derviş, Cumhuriyet Halk Partisi'ne (CHP) 'kasetlere odaklanmaktan kaçınma' çağrısı yaptı. Derviş, Financial Times gazetesindeki yazısında partisinden ekonomiye yoğunlaşmasını istedi.
Geçmişte Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili olan Derviş, halen ABD'deki düşünce kuruluşlarından Brookings Enstitüsü'nün Başkan Yardımcısı.
Derviş'in Financial Times'taki yazısının başlığı "Türkiye'de muhalefet güçlü yönlerini yeniden keşfetmeli".
Kemal Derviş, seçmenin yerel seçimlerde Adalet ve Kalkınma Partisi'ne (AKP) ezici bir destek vermediğini söylüyor. Derviş, yüzde 45 oy olan AKP'nin son genel seçimlerdeki oy oranının yüzde 50 olduğunu, 2010'daki referandumunda da seçmenlerin yüzde 57'sinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın savunduğu anayasa değişikliklerine destek verdiğini hatırlatmış.
AKP'nin muhalefetin üçe bölünmesinin avantajını kullandığını vurgulayan Derviş, "Geçtiğimiz aylarda tanık olduğumuz yıkıcı ve kutuplaştırıcı siyaset son bulmalı." diyor.
"CHP'de etnik şovanizme yer olamaz"
Derviş'e göre Türkiye'nin yeniden demokratik ve ekonomik açıdan başarılı bir ülke olarak belirmesi için üç şeye ihtiyaç var:
"AKP gerçekten demokratik bir muhafazakar parti olmalı. Partinin lider kadrosu da iyi yönetim ile sürdürülebilir ekonomik başarı arasındaki bağı kavrayabilmeli...CHP merkez solda Avrupalı bir sosyal demokrat parti olmalı. Liberal bir toplumun ve hukukun üstünlüğünün savunucusu olmalı...Büyük oranda laik Kürtlerden destek alan Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) de Türkiye'nin Kürtlerinin müreffeh olacakları ve demokratik bir ülkede barış içinde yaşayacakları bir geleceği hedeflemeli."
CHP ile ilgili satırlarında "Avrupa merkez solunun kardeş partisinde etnik şovanizme yer olamaz." demiş Derviş. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) yönetimini hukukun üstünlüğünden yana ve şiddete karşı uyarıcı tavrı nedeniyle övmüş ve CHP'ye de bir çağrıda bulunmuş:
"Türkiye'nin merkez sol muhalefeti kasetlere odaklanmaktan kaçınmalı, ekonomiye yoğunlaşmalı ve tıpkı 1970'lerde güçlü şekilde gösterdiği gibi büyük bir çoğunluk için konuşabilme yeteneğini yeniden keşfetmelidir. Sayın Erdoğan'ın iktidar tekeline sadece böyle meydan okunabilir. Üstelik bu tavır, AKP içindeki ılımlılara da yardımcı olabilir. Böylece, Türkiye'nin Kürtlerine ve Aleviler ile dini vecibelerini yerine getiren Sünniler gibi diğer gruplarına da güven verilebilir."