BIST 8.613
DOLAR 34,35
EURO 37,47
ALTIN 3.026,37
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Derin devletin civataları söküldü

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Kurtulmuş, Türkiye'de askeri vesayetin sona ermesini ilginç bir örnekle anlattı.

Abone ol

Elazığ'da partisinin çalışmalarına katılan Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, eski sistemin cıvatalarının söküldüğünü, gevşetildiğini belirterek, "Ama eski sistemin bütünüyle o cıvatalarının sökülüp milletin istediği yeni bir sistemin kurulması lazım" dedi.

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Kurtulmuş, Elazığ'da sivil toplum örgütleri ve iş adamlarıyla Sultan Sarayı'nda yemekli bir toplantıda bir araya geldi. Toplantıda konuşan Numan Kurtulmuş, Türkiye'de siyasal sistemin uzun yıllar boyunca 'tepeden inme' anlayışını içererek yürüdüğünü, bu nedenle 'millet-devlet kaynaşmazlı'ğının ortaya çıktığını söyledi. Türkiye'de derin devletin bütünüyle sona erdirildiğini söylemenin mümkün olmadığını dile getiren Kurtulmuş şunları kaydetti:

"Türkiye'de çok şükür büyük mesafeler alınmış olmasına rağmen hala derin devletin bütünüyle ortadan kaldırılamadığını söylüyoruz. Geldiğimiz nokta itibariyle tüm 1980 sonrası 32 senelik süre içinde çok önemli mesafeler alındı. Ancak hâlâ Türkiye'de derin devletin tamamıyla bittiğini söylemek mümkün değildir. Eski sistemin cıvataları söküldü, gevşetildi. Ama eski sistemin bütünüyle o cıvatalarının sökülüp milletin istediği yeni bir sistemin kurulması lazım."

'TEHLİKE BÜTÜNÜYLE BİTMİŞ DEĞİLDİR'

Salonda dağıtılan boş kağıtlar aracılığıyla sorular alan Kurtulmuş, "Türkiye Cumhuriyeti askeri vesayetten gerçekten kurtuldu mu, yoksa sesini keserek sessizliğe mi itildi? Bu konuda gerekli adımlar tam anlamıyla atıldı mı?" sorusu üzerine ise Türkiye'de vesayet sisteminin düzeneklerinin tam manasıyla ortadan kaldırıldığını söyleyemediklerini ifade etti.

2010 referandumunun bu konuda atılmış önemli bir adım olduğunu belirten Kurtulmuş, "Balyoz, Ergenekon gibi bir takım şeyler var. Gerçekten önemli mesafeler alınmıştır. Hepimiz de biliyoruz ki Türkiye'deki askeri darbelerin hepsinin arkasında uluslararası güçler vardır. 28 Şubat, 12 Eylül, 27 Mayıs, 12 Mart da böyledir. Bunların hepsinin dış destekleri vardır. Ses kayıtlarında bunları hepiniz izlediniz. Yani zaten dışarı destek verseydi balyoz milletin tepesine inecekti. Dışarı destek vermediği için inmedi. Türkiye'de bu vesayet sisteminin düzeltilmesi konusunda büyük mesafe alınmıştır. Ama hâlâ anayasal sistemden kaynaklanan bir takım problemler ortada durmaktadır. Mesele şartlar müsait olursa ihtilal yapıp, yapmamak değildir. Şartları ilelebet ihtilal yapmaya namüsait hale getirmektir. Bunun da yolu anayasa değişikliğinden geçiyor. Evet soruyu soran arkadaşıma diyorum ki bu tehlike bütünüyle bitmiş değildir" diye konuştu.