BIST 10.011
DOLAR 35,42
EURO 36,54
ALTIN 3.048,82

Derin devlet safra atıyor

 

Uzaktan bakıldığında “dokunulmaz” gibi duran isimlerin de içinde bulunduğu geniş bir kadro üzerine derin operasyon yapıldı.

Türkiye"de “karanlıkta bırakılan” ne kadar eylem varsa, hepsinin altından apoletleri gözüken general Veli Küçük bunların başında geliyor elbette…

Peki ne oldu da böyle bir operasyon yapılabildi?

Türkiye Temiz Toplum mu oluyor?

Hiç sanmıyoruz.

Bu olsa olsa bir “iç hesaplaşmanın” kirli bir hesap dökümü olabilir.

Önemli olduğu inkar edilemez. Ancak gözaltını alınan isimlerin -Veli Küçük dahil- üzerlerine atfedilen kanlı-karanlık dosyaların tek başlarına ve çok başlarına sorumluları olamazlar.

Onlar en fazla “işletmeci” pozisyonunda kalırlar.

Ruhsat verenler ise daha derinlerde yuvalanmış “fırtınanın” geçmesini bekliyorlar. Ancak “fırtına” hangi katlara kadar etkileyecek o şimdiden belli olmaz.

Bu operasyonun Başbakan Tayyip Erdoğan  ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül"ün ABD ziyaretlerinden bağımsız düşünülmesi mümkün değildir.

Yapılan tahminlerden biri şöyle:

“General Küçük ve arkadaşlarını kullanan güç bir pazarlık karşılığı general ve  ekibinden vazgeçip onları kaderleriyle baş başa bırakıyor!”

İkinci tahmin ise daha rasyonel:

“Devlet içinde General Küçük ve ekibini kullanan taraf yenildi, kendi kellesini kurtarmak için onları feda ediyor!”

Söz konusu isimler,  amatör küçük çeteciler (Yasin Hayal, O. S. ve Erhan Tuncel) gibi birbirlerini veya üstlerini suçlayarak işin içinden çıkacak değiller ya… Susurluk efsanesi yarbay Korkut Eken, nasıl gitti yattı, kimsenin ismini vermedi ve kahraman oldu!    

General Veli arkadaşlarını kullanan ekip 22 Temmuz"da kaybetti. Ancak sonucun “tescili için” ABD ziyaretlerine kadar beklenildi. Sonuç onay alınca, harekete geçildi!..

28 Şubat"ın beyin takımı içinde yer alan, gazetecilere özel bilgiler aktaran bir general 1997"nin Ağustos"unda daha önünde iki kademene varken emekliye sevkedilince lideri için yakınlarına şöyle demişti:

-Kendisini kurtarmak için bizi sattı!

Gerçekten de o kadronun en sivri ismi, aynı yıl “eylemdaşlarından” farklı olarak  terfi ettirilmişti ama “tek” başına…

Operasyon  “Temiz Toplum” olma yolunda atılmış bir adımdan ziyade derin devletin “safra atması” olarak değerlendirilebilir.