BIST 9.627
DOLAR 35,21
EURO 36,74
ALTIN 2.957,97
HABER /  GÜNCEL

Derbide galibiyetin reçetesi hazır

İkisi de Avrupa'da yenildi. Her iki takımın artıları da var eksileri de. Sabah yazarları Kazım Kanat ve Gürcan Bilgiç iki takımı değerlendirdi ve galibiyetin reçetesini yazdı.

Abone ol

Kazım Kanat: Kaka'nın rolünü Tümer Metin üstlenmeli F.Bahçe'nin en zayıf noktası, defansı ile kaleci Volkan'ın arası. Oraya atılan her top gol olur. Yani salı günü Milanlı Kaka'nın yaptıklarını yapacak biri lazım. Bu da Tümer olur. Şu gerçeğin altını çizelim: Fenerbahçe Milan'a karşı oynadığı futbolu oynarsa.. Beşiktaş Malmö önünde oynadığı futbolu oynarsa... Sonuç: Beşiktaş 5'lik olur, rezil olur. Ama böyle olmayacak... Çünkü; Fener bu kadar iyi, Beşiktaş da bu kadar kötü takım değil. Derbinin kaderini değiştirecek 3 önemli nokta var: 1- İnönü Stadı, Fener için gerçek anlamda bir cehennem olacak. 2- Hakem Fırat Aydınus dürüst ve ilkeli bir hakem. 3- Bu maç Rıza Çalımbay ile Christoph Daum'un maçı olacak. Asıl sorun şurada? Beşiktaş, Fener'i yener mi? Hiç düşünmeden "Elbette yener" diyorum. Çalımbay, Tümer Metin'i, Fener'i dağıtan Milan'lı Kaka gibi oynatırsa.İşte o zaman Fener biter. Nasıl mı? Buyrun öyleyse: Fenerbahçe'nin en büyük silahı ölü top. Frikik ve korner atışları sanki penaltı gibi. Beşiktaş'ın en zayıf yönü ise ölü top (Malmö maçında bile kornerden gol yenildi). Alex'in kullandığı frikik atışlarında Beşiktaş savunması geriye kaçmamalı. Ceza alanına kadar çıkılması şarttır (Kornerlerde değil). İçeri kaçarsan hata yapma oranın artar, Nobre bile gol atar. Fenerbahçe'nin en önemli iki oyuncusu Alex ve Anelka'ya tedbir alınmazsa Beşiktaş yok olur. Alex, boş bırakılırsa inanılmaz etkili olur. Brezilyalı'ya faulsuz kontrol yapmalı. Kapılacak topu oyuna iyi sokan biri, Alex'e yakın oynamalı. (Bu isim Tayfur Havutçu olabilir). Anelka ise dururken çok çabuk süratleniyor. Birinci pozisyonda ona basmak lazım. Fransız, topu kontrol ederse Beşiktaş için zor (İ.Toraman tek isim). Fener'in en güçlü yanı orta saha. Selçuk Şahin, Marco Aurelio, Tuncay Şanlı çok koşuyor (Appiah'ın olmayışı Beşiktaş için şans). Beşiktaş'ın kazanması için orta saha hakimiyetini ele geçirmesi gerekir. Kleberson hücuma çıkarken Koray Avcı da destek vermeli. Fenerbahçe maçının kaderi Kleberson-Avcı ikilisine bağlıdır. Fener'in defansında büyük zaaf var. Beşiktaş çabuk toplarda Fener defansının arasına sızarsa kolay ve çok gol atar. Burada Tümer Metin, Ahmed Hassan ve Süleyman Youla'ya büyük iş düşüyor. Bu maçta Beşiktaş'ın Kaka'sı Tümer Metin olur. Kaleci Volkan Demirel, defansı ile arasına düşen toplarda hep sorun yaşıyor. Dahası gol yiyince morali bozuluyor, dağılıyor. Beşiktaş ilk golü atarsa, Fener'i çökertir (Ankara maçını hatırlayın. Eğer, Jaba olsaydı Samet Aybaba Daum'u yenerdi). SON SÖZ: Beşiktaş yenilirse sadece teknik adam gitmez. Başkan Demirören ile antrenör Çalımbay el ele gider. Bunu tribün söylüyor. Dikkat! Güncan Bilgiç'e göre Fener'in en kolay maçı Beşiktaş'ın defansif düzenindeki aksaklıklar F.Bahçe'ye maçı kazandıracak. Belki de karşılaşmadan sonra "F.Bahçe hiç bu kadar kolay Beşiktaş maçı kazanmamıştı" diyeceğiz. Fenerbahçe uzun zamandır ilk defa 'takım gibi takım' oldu. Milan karşısında da bunu kanıtladı. Bu sezon geriye düştüğü halde üç maçı kazanmayı başardı. Rakip kim olursa olsun bu önemli bir özelliktir. Pazar günkü maçta futbolcuların performansı veya tribünlerin baskısı kadar, mantalite farkı da skorun üstünde önemli rol oynayacaktır. Fenerbahçe geçen seneden beri Beşiktaş sendromu yaşıyor. İki sene önce şampiyonluktaki rakipleriydi; geçen sene ise iki kez yenildikleri... Bunların üstüne bir de Malmö yenilgisinden takımlarını alkışlarla uğurlayan, Fenerbahçe maçını daha önemseyen 30 binlik taraftar grubu eklenecek. Bu ortam maçın yönünü belirleyecek. Çünkü Çalımbay, F.Bahçe'yi saldırarak yenemeyeceğini biliyor. Ama taraftarları takımdan bunu isteyeceklerdir. İki görüş birbiri ile çarpışacak. Beşiktaş kaos yaşayacak. Daum'un bunun farkında olacağını sanıyoruz. Geçen sene derbileri kaybetmemek için oynadı. Bir tanesini kazandı. Bu kez de farklı düşünmeyecek. Ama herkesin ve Daum'un gözünden kaçan bir şey var. Fenerbahçe takımının karakterinde "Defansta kalayım" diye bir düşünce yok. Zaten akıllarına geldiğinde de beceremiyorlar. Beşiktaş'ın yumuşak karnı (defansif aksaklıklar), F.Bahçe'ye maçı kazandıracak 'nedenler' olacak. Belki de maçtan sonra "Fenerbahçe hiç bu kadar kolay bir Beşiktaş maçı kazanmamıştı" diyeceğiz. F.Bahçe'yi böylesine sıkıntılı bir havada görülen maçta öne çıkartan bir çok neden var; Duran toplar... Beşiktaş'ın yerleşme zaafları görülüyor. F.Bahçe'nin ise en iyi olduğu nokta bu. Beşiktaş seyircisi... F.Bahçe'ye karşı boş alan bırakmak risk. Milan bile bunu yapamadı. İnönü'dekiler takımlarının beklemesine 'rıza' göstermez; takım da tribünlere rağmen sahasında bekleyemez. Fırat Aydınus... İlk derbisi de bu iki takım arasındaydı. Emre'nin Nobre'ye yaptıklarını, Carew'in Hooijdonk'a tokadını atladı. Daha dikkatli olmak, tribünden etkilenmemek zorunda. Yıldızlar... Anelka, Alex ve Tuncay'a, bu kez daha çok hücumlara katılan Aurelio da eklendi. Beşiktaş'ın performansı Okan ile paralel. Tümer bile Okan'ı arkasına alınca coşuyor. Sakatlıklar... Beşiktaş Ailton sakatlandı, çaresini bulamadı. F.Bahçe'de Appiah'ın durumu belirsiz ama Kemal, Milano'da iyi bir alternatif olduğunu gösterdi. Korku... Lig'deki iki beraberlik ve bir yenilgiye, Malmö şokunun eklenmesi Çalımbay'ı da, oyuncuları da strese soktu. F.Bahçe maçını final havasına getirdi. Bu tarz ortamlar oyun dengede gittiği sürece avantaj olabilir. Ama F.Bahçe öne geçerse, iş terse döner. Korku, hataları getirecektir.