BIST 8.619
DOLAR 34,27
EURO 36,96
ALTIN 3.025,80
HABER /  GÜNCEL

Depresyonun da mevsimi var

İngiltere ve İrlanda'da 10 yıldır yapılan araştırmalarda, kışın depresyon ile yazın maninin özellikle kadınlarda daha sık görüldüğünün belirlendiğini söyledi.

Abone ol

(OGÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çınar Yenilmez, İngiltere ve İrlanda'da 10 yıldır yapılan araştırmalarda, kışın depresyon ile yazın maninin özellikle kadınlarda daha sık görüldüğünün belirlendiğini söyledi. Yenilmez, ruhsal hastalıklar ile mevsimler arasındaki ilişkinin bilim ve sağlık çevrelerinde sıkça araştırılan konulardan olduğunu belirterek, insanın biyolojik ritminin başlıca düzenleyicisi kabul edilen ve beyin tarafından salgılanan melatonin hormonunun üretimindeki azalmaya bağlı olarak kış depresyonunun ortaya çıktığını kaydetti. Depresyonda, ''üzüntü, keder, ümitsizlik, suçluluk, değersizlik, çaresizlik, hüzün, huzursuzluk, takıntılı düşünceler, bellekte zayıflama, dikkati toplamakta güçlük, intihar düşünceleri görüldüğünü ifade eden Yenilmez, ilkbaharla birlikte pek çok kişide rastlanan manik bozuklukta (mani) ise ''büyüklük, güçlülük duygusu, coşku, enerji artışı, ani zarar verici davranışlar, iştahta ve cinsel istekte artış, huzursuzluk, şüphecilik'' gibi belirtilerin görüldüğünü bildirdi. Yenilmez, manik-depresif bozukluğun ''iki uçlu duygudurum bozukluğu'' olarak da adlandırıldığını belirterek, şöyle konuştu: ''İngiltere ve İrlanda'da 10 yıldır yapılan araştırmalarda, kışın ''depresyon'' ile yazın ''mani''nin özellikle kadınlarda daha sık görüldüğü belirlendi. OGÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Servisi hastaları üzerinde yaptığımız araştırmalarda mani nöbetlerinin ilkbaharda yüzde 36.5 ve yaz aylarında yüzde 38 oranında gerçekleştiğini tespit ettik. Kış aylarında ise bu oran yüzde 8.5'e kadar geriliyor.'' Yenilmez, manik-depresif bozukluğun nöbetlerle seyrettiğine işaret ederek, nöbetlerin tedaviyle birkaç haftada kontrol altına alınabildiğini bildirdi. MANİK-DEPRESİF BOZUKLUKLAR OGÜ Tıp Fakültesi Öğretim üyesi Dr. Çınar Yenilmez'in verdiği bilgilere göre, nedeni kesin olarak tespit edilemeyen manik-depresif bozukluk her yaşta görülebiliyor. Ancak, en sık 10'lu yaşların sonu ile 20'li yaşların başlarından itibaren görülmeye başlanıyor. Her 100 kişiden birinde rastlanıyor ve hastaların yaklaşık yüzde 75'inde düşünce bozuklukları görülüyor. Hastalar olağanüstü özellikleri olduğuna inanabiliyorlar. Hastalar televizyon, radyo ve gazetelerden ya da başkalarının davranışlarından kendilerine yönelik birtakım anlamlar çıkarabiliyor. Hastalık zenginlik-fakirlik ve eğitim düzeyi ile ilgili farklılıklara göre dengesizlik göstermiyor. Hastalığın nedeni kesin olarak bilinmiyor. Ancak çeşitli nedenlerle ortaya çıkabiliyor. En sık gözlenen hastalık nedenleri, ''kalıtım, yakın zamanda karşılaşılan yaşam olayları veya önemli yaşam değişiklikleri, beynin işleyişini etkileyen ilaçlar, hastalıklar ve kişilik özellikleri'' gibi etkenler olarak göze çarpıyor. ''Hamilelik, lohusalık, ciddi fiziksel hastalıklar, sevilen birinin kaybı, ayrılıklar, ekonomik zorluklar'' gibi etkenler de hastalığın ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Manik-depresif nöbetler tedavi edilebilmesine karşın tekrarlayabilme riski yüksek. Hastalığın en geçerli tedavi yöntemleri ilaç ve psikiyatrik yardım. YAZ AYLARINDA ENERJİYİ AÇIĞA VURMA İSTEĞİ SSK Eskişehir Bölge Hastanesi Psikiyatri Servisi Uzmanı Dr. Hüseyin Ünlü de, davranışları düzenleyen beyin fonksiyonlarında hava sıcaklıkları ve mevsim değişikliklerine bağlı olarak çeşitli farklılaşmalar olduğunu, kış aylarında depresyon vakalarındaki artışa bağlı olarak intihar oranlarının diğer dönemlere göre yükseldiğini kaydetti. Ünlü, yaz aylarında yoğun ısı ve ışık etkisiyle insanların daha hareketli ve enerjik yapıya sahip olduğunu kaydederek, şöyle konuştu: ''Yaz aylarında vücuttaki enerjiyi açığa vurma isteği istenmeyen davranışlara yol açabilir. İnsanın daha enerjik yapıya bürünmesi bazı kişilerde saldırganlık olarak kendisini gösterebilir. Hava sıcaklığının yüksek olduğu 12.00-18.00 saatleri arasında dışarı çıkmamak özellikle beyin ve ruh sağlığı açısından son derece önemlidir.'' Ünlü, aşırı sıcaklardan kadın ve çocukların daha fazla etkilendiğini ifade ederek, zorunlu olmadıkça gündüz saatlerinde dışarı çıkılmaması gerektiğini kaydetti. Sahil bölgelerinde denize girmek ve güneşlenmek için sabah 07.00- 10.00 ile akşam 18.00'den sonraki saatlerin yoğun güneş ışınlarından korunmak açısından uygun olduğunu belirten Ünlü, yaz aylarında açık renk kıyafetlerin tercih edilmesinin de daha sağlıklı olacağını sözlerine ekledi. Kaynak: www.mynet.com